Aslıhan Gürbüz, 16 Şubat 1983 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Aslıhan Gürbüz
Doğum Tarihi: 16 Şubat 1983
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.65 m.
Kilosu: 57 kilo
Burcu: Kova
Göz Rengi: Ela
Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Babası: Turgut Gürbüz
Kardeşleri: Bir kardeşi var
Instagram: https://www.instagram.com/gurbuzasli/
Evcil Hayvanları: Kedileri var.
Ailesi: Babası Eskişehir Seyitgazi’li. 5 yaşında ailesiyle beraber babasının işi nedeniyle, İstanbul’dan, Bursa İnegöl’e taşındı, bir kardeşi var. İnegöl’de yaşayan babası Turgut Gürbüz vefat etti. “ İstanbul doğumluyum. Beş yaşına kadar İstanbul’da yaşadım sonra, babamın işi için İnegöl’e gittik. Yıllarca orada yaşadım. İki kardeşiz. İşçi çocuğuyum, annem ev hanımıydı. Annem de babam da oyunculuk konusunda çok destek oldu bana. Asla bir engellemeyle karşılaşmadım. Sahip olduğum için hep şükrettiğim bir ailem var.”
Çocukluk yılları: Bursa İnegöl’de doğa içerisinde güzel bir çocukluk geçirdi. Çocukken taklit yeteneği iyiydi. “Hayalim, Devlet Tiyatrosu oyuncusu olmaktı. Ama konservatuvarda, üçüncü sınıfta o sistem bana uymadığı için vazgeçtim. Bir oyunu üç yıl süreyle oynayamayacağımı fark ettim. İnegöl küçük bir ilçe. Biz 22 yıl önce gittiğimizde daha da küçük bir yerdi. Ormanın içinde büyüdüm diyebilirim. Dolayısıyla gayet keyifli bir çocukluk geçirdim. İstanbul’dan sonra İnegöl’e adaptasyon süreci biraz sıkıntılı olmuştu ama İstanbul’da yaşayan çocuklardan çok daha özgür ve rahat koşullarda büyüdüm. Lise yıllarımda tiyatroyla hiç ilgilenmedim ama çok aktiftim. Resim yapıyor, şiir okuyordum. Sonra yine bir büyük şehirde değil de, Konya Selçuk Üniversitesi’nde devam etti hayatım. Meslek lisesi çıkışlıyım. Lise döneminde de tiyatroyu çok istememe rağmen cesaret edemedim. İki yıl sonra yetenek sınavlarına girdim ve Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünü kazandım, birincilikle mezun oldum. Oranın da İnegöl’den bir farkı yoktu. Selçuk Üniversitesi’nin konservatuvarı Bozkurt Kuruç ekolünden gelir, çok iyi hocalarımız vardı.”
Eğitim hayatı: Bursa’nın İnegöl İlçesinde Müşerref Muzaffer Samda İlköğretim Okulunda okudu. Meslek lisesinde Bilgisayarlı Muhasebe okuduktan sonra Konya Selçuk Üniversitesi Konservatuar Tiyatro Bölümünden birincilikle mezun oldu.
Hayatının dönüm noktası: Üniversite yıllarında geçirdiği bir trafik kazası hayatının akışını değiştirdi. “ Dizilerde rol almak benim de aklımda yoktu. Son sınıfta bir trafik kazası geçirdim. Hem hayata bakış açım değişti hem de o dönemde tiyatro için mevcut olması gereken hareket imkânım kısıtlandığı için televizyonu değerlendirdim. Ve bu oyunculuk tarzını da çok sevdim. Arabanın içindeyken, arka koltuktan öne savruldum. Bir minibüs yandan girdi arabaya. Beş ay yatalak yaşadım. Sakatlık döneminde insanın hayata bakış açısı da değişiyor. Tiyatro için gerekli olan gücü, devinimi bulamadım. Vücut çünkü eskisi kadar rahat olamıyor. Esneklik sağlanamıyor. Ben köprücük kemiğimi kırmıştım. Böyle bir dönemde dizi fırsatı karşıma çıktı. O fırsatı değerlendirdim ve bir dizide oynadım. Sonra da sevdim.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2004 yılında ‘Büyük Buluşma’ dizisinde canlandırdığı ‘Seda’ karakteriyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Yahşi Cazibe’ dizisinde canlandırdığı ‘Cazibe Abbasova’ karakteri ile geniş bir kitle tarafından tanındı.
Kişilik özellikleri: Sempatik, doğal, ne istediğini biliyor, kararlı, azimli. “Ne lisede popülerdim ne kız grubum oldu. Ne marka çanta düşkünüyüm ne etrafımdakileri organize ederim. Bütün arkadaşlarımın sinirlerini bozacak kadar, ‘Fark etmez, ben uyarım’ diyen bir kadınım.”
Düşünce yapısı: Ekranda kadınlara dayatılan güzellik algısına aldırmıyor. “Kimse 90-60-90 olmak zorunda değil. Bir insanın bedeniyle derdinin olması aslında hayatta her şeyiyle ilgili derdi olduğunu gösterir. Ama maalesef ülkemizde ve dünyada da oyunculukta belli görsel kalıplar var. Bir işe girdim, 15 günlük prova sürecinde her gün önüme baskül koydular. Kostümde bir sorun olsa yapımcı menajeri arayıp, ‘Aslıhan kilo almış’ derdi. Ya da ‘Şu burnunu şöyle mi yapsak’, ‘Solaryuma mı girsen’ gibi laflar işittim. ‘O zaman gidin daha küçük size’la (beden ölçüsü) çalışın, bendeki beden bu’ dediğim oldu. Ekrana bakınca herkes İskandinav gibi ama sokakta onlar yok. Bunun öyle gösterilme sebebi, tüketim dünyasına hizmet etmek için kusursuz olunması gerektiğine inandırılıyor olmamız. Oysa biz hayatın içindeki insanları oynamıyor muyuz? Benim gibisi de var, zayıf olanı da. İnsan nasıl mutluysa öyle kalmalı. Bu sürecin kırılacağına inanıyorum!”
İlk sinema filmi: Alper Mestçi/ Kanal- İ- Zasyon
Hayata bakışı: Popülerlikle yaşarken aslında çok daha normal bir hayat sürmeye çabalıyor. “Ruhumu, evreni ve toplumu anlayıp onlarla bir bütün olmaya, bunu da popüler bir oyuncu olarak değil, iyi bir insan olarak yapmaya çalışıyorum. Oyunculuk için yaşayanlardan değilim, limon da satarım. Yanlış anlaşılmasın bu işi iyi yaptığımı biliyorum ve olumlu reaksiyonlar almak hoşuma da gidiyor ama mesleğim hayatımın merkezinde değil.
İş hayatına bakışı: Mesleğinde en üste zirveye gelme noktasına inanmıyor. ‘Bugün varım, yarın olmam’ şeklinde bir bakış açısı var. “Ben ‘top’ noktaya inanmıyorum. Bugün varım, iki yıl sonra dizim tutmaz, kimse beni hatırlamaz. Popüler kültür suya yazı yazmak gibi bir şey. Seyirci izliyor, kalkıp bir su içmeye mutfağa gittiğinde ben yok oluyorum. Bu böyle bir şey. Benim hayattaki derdim ve var olma sebebim de bunlar değil. Benim ‘Konservatuvar mezunu olmayan oyunculuk yapamamalı,’ gibi bir tavrım yok. Yetenek çok önemli. Tabii ki konservatuvarda alınan eğitimin, özellikle disiplin gibi çok büyük bir artısı var ama oyuncu canlandırdığı karakteri sahiplenir, disiplinli olursa ve tabii yeteneği varsa bu, izleyiciye mutlaka yansıyor. Bu meslekte güzellik kavramı ise, avantajı veya dezavantajıyla görecelidir.
Kariyer planı: Şimdiye kadar rol aldığı projeler hep keyif aldığı işler oldu bundan sonrası içinde keyifle çalışacağı projelerde yer almayı istiyor.
Kaygıları: Toplumdaki vicdansızlık, tüketim çılgınlığı ve yapmacıklık endişe duyduğu konular. “Bazen ar damarımız yırtılmış gibi geliyor. Ortak değerlerin zayıfladığını, sevgi bağından uzaklaştığımızı hissediyorum. Tüketime dayalı bir toplum olduk. Sosyal mecralarda, hayatın diğer taraflarına da yayılan bir göstermeci enerji hâkim. Her şeyi tüketiyoruz. Bu tükettiğimizin de resmini çekip paylaşıyoruz. Sürekli alıyoruz, bir şey üretmiyoruz. Kitapla poz veriyoruz, onu okumuyoruz. Hep kendini ve yaptıklarını gösterme sevdası. Böyle olunca da her şeyin içi boş oluyor. İnsanları bu hale getirense, vicdansızlaştık. ‘Toplum hassasiyeti’ adı altında sahte bir hassasiyet geliştirildi. Ama içi boş! Mesela kadına kendi içinizde saygınız yok ama her yerde ‘Kadın çok kutsal’ diyorsunuz, bunu samimiyetsiz buluyorum.”
En sevdiği yazar/ şair? Turgut Uyar en sevdiği şair. ”Bayağı âşığım ben ona, ‘Büyük Saat’ kitabından üç tane vardır bende, biri arabada durur, biri de hep hediye edilir sevdiklere, fal tutarım Turgut’la. Diyelim darlandım ya da âşık oldum veya mutsuzum yani herhangi sabit bir duygum yok, her estiğinde rastgele bir sayfa açarım ve dinlerim onu, daha vaziyete aykırı bir şiirini okumadım biliyor musun? Sevdiklerimle konuşurken ya da telefonda görüşürken aniden hep şunu sorarım 17 ile 717 arasında bir sayı söyle, herkese aşılarım bu falları. Sanırım aynı dönemde yaşasaydı, sürekli takip eder ama rastlantıymış gibi hissettirerek bana âşık olmasını sağlardım ve eğer olmazsa yine Tomris’i seçerse, dönemin en karanlık ve en saçma şiirlerini yazan kadın olurdum.”
Neye para harcar? Uzun zaman önce alışveriş yapmayı bırakmış. “Ben fazlasına sahip olduğum için bazı kişilerde yok diye düşünüyorum. Her yazı iki şort, bir elbise ve bir çift parmak arası terlikle geçiriyorum. Koca kış dört kombinle sete geldim, kimse ‘Hep aynı kıyafetle geliyorsun’ demedi. Örtünmek için giyinenlerdenim.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2004 – Büyük Buluşma / Seda
2008 – Gonca Karanfil / Gonca
2009- Bir Bulut Olsam / Asiye Bulut
2010/2011- Yahşi Cazibe / Cazibe Abbasova
2013 – İşler Güçler (Konuk Oyuncu )
2014 – Zeytin Tepesi/ Deniz Gökçener
2015/2016- Muhteşem Yüzyıl: Kösem/ Halime Sultan
2017 – Bodrum Masalı / Maya
2017/2018- Ufak Tefek Cinayetler / Merve Aksak
2020/ 2021- Kırmızı Oda / Kumru
SİNEMA FİLMLERİ
2009 – Kanal-İ-Zasyon / Nazlı
2011 – Labirent / Ayla
2015- Nefesim Kesilene Kadar
2016 – Kor / Emine
TİYATRO OYUNLARI
2008 – Zorla Güzellik / Clarly
ÖDÜLLERİ
2011 – 38. Altın Kelebek Ödülleri/ En İyi Kadın Komedi Oyuncusu / Yahşi Cazibe
2011 – Antalya Televizyon Ödülleri/ En İyi Kadın Komedi Oyuncusu / Yahşi Cazibe
2011 -AyakliGazete.com Yılın Televizyon Yıldızları/ En İyi Kadın Komedi Oyuncusu / Yahşi Cazibe