Ana sayfa Sosyal Medya Bir dizi daha final yaparken, asıl üzüntü Erdal Beşikçioğlu oldu!

Bir dizi daha final yaparken, asıl üzüntü Erdal Beşikçioğlu oldu!

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com / Detay – Erdal Beşikçioğlu üzüntüsü ve kayıp giden bir dizi daha! Behzat Ç. dizisindeki performansı ile akıllardan çıkmayan Erdal Beşikçioğlu, tiyatro sahnesinde de güçlü rolleri ile büyük bir oyunculuk sergiliyor. En son Fox TV ekranında Çocukluk dizisiyle izleyici karşısına çıkan oyuncu için bu yapım tam bir şanssızlık örneği oldu.

Aslında çıkış amacı ile toplumsal bir konuda duyarlılık sergileme hedefi çizen Çocukluk dizisinin, senaristlerin heyecan katma adına izleyicinin kabul etmeyeceği konuları öne çıkartması yapımın da kısa ömürlü olmasının sebebi olarak dikkat çekiyor.

Çocukluk dizisinde aşk meşk işlerini biraz geri planda tutup da aynı Mucize Doktor’un ilk sezonu gibi verilmek istenen mesajlara odaklanılsa, Erdal Beşikçioğlu’nun yorumuyla birlikte çok daha etkili sonuçlar alınabilirdi. Aslında dizi hayranlarının en çok içini burkan tarafı da Beşikçioğlu gibi güçlü bir ismin, çok önemli bir konuda sergileyebileceği üstün performansı da final ile birlikte ortadan kalması oldu.

Beşikçioğlu diziye başlamadan önce öyle bir imaj değişikliği yapmıştı ki, hayranları çok şaşırmıştı. Çocukluk, aslında iyi bir projeydi ama bazı kaygılar sonucu yapılan hatalarla harcandı…  Milliyet Blog yazarlarından Anibal Güleroğlu, Çocukluk dizisinde yapılan hataları şöyle anlattı:

“Mahir-Ayşegül aşkını rafa kaldırıp Mahir’i birdenbire akıllanan karısı Gülay ve oğluyla birleştiren… Büyük mirasa konan Mavi’yi Ayşegül’ün nüfusuna geçirten… Zeynep’i, evlilik niyetiyle gelecek erkek dışında kimseyle ilişki kurmama kararı alan (sanki evlenen erkek üvey çocuğuna kötü davranamazmış gibi) annesine kavuşturan…

Demet’i de polisin kollarına bırakan bir finalle mutlu son tablosu çizmeye çalışan ‘Çocukluk’, rakipleri yüzünden değil bizzat kendi hatalarından dolayı sonlandı. O da tıpkı senaryo geliştirme kaygısıyla bocalayıp gerileyen ‘Öğretmen’ gibi eğrisiyle doğrusuyla harcanıp gitti.

Senaryo yaratma kısırlığı ve söylem kaygısı olmasa, Erdal Beşikçioğlu’nun yorumuyla daha uzun ömürlü olabilir miydi, aile ve toplum gerçekleri adına söyleyecek çok sözü olan ‘Çocukluk’? Elbette. Ama kısa süreli ömrüyle bir anı olarak kayıp gitti maalesef.”