Caner Topçu, 25 Haziran 1997 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Caner Topçu
Doğum Tarihi: 25 Haziran 1997
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.85 m.
Kilosu: 77 kilo
Burcu: Yengeç
Göz Rengi: Kahverengi
Instagram: https://www.instagram.com/canrtopcu/
Çocukluk yılları: Oyunculuğa henüz lise yıllarında belediyenin açtığı bir kursla başladı. “Şan, diksiyon, tiyatro, enstrüman eğitimleri veriliyordu. Okulun bahçesinde de bir stant açtılar. Yakın arkadaşım Fatih ile stanta gittik, bilgilendirme yazılarına baktık. Sırf doldurmak olsun diye doldurduk ve tiyatro eğitimi için başvurduk. Derslerden de kaytarmak istiyorduk aslında. O dönemlerde de deli gibi bilgisayar oyunu oynuyorum. Biraz asosyallik de var. Bir süre sonra bana tiyatro için bir toplantı mesajı geldi. Umursamadım. Fatih aradı beni, toplantıya gitmek için çağırdı. Gelmeyeceğimi söyledim. Fatih de eve geldi. Annemle birlikte ısrarcı oldular. Ben de gittim. Sonrasında 6 yıl boyunca orada sayısız oyuna çıktım. Fatih de başladıktan 4 hafta sonra bıraktı tiyatroyu. Dersten kaytarmak için başladım. Ardından hobi olarak devam etti ve son olarak mesleğim oldu.”
Eğitim hayatı: İlk ve ortaokulu bitirdikten sonra Samandıra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde okudu. Ardından ise oyunculuk konusunda yetenekli olduğunu keşfetti ve Harun Özer Tiyatro Eğitimi ile Fulya Filazi Oyunculuk Eğitimi aldı.
Hayatının dönüm noktası: İlk önemli dizi projesi olduğunu düşündüğü Barbaroslar: Akdeniz’in Kılıcı’nın kariyerinin dönüm noktası olduğunu belirtiyor. “Barbaroslar benim üçüncü ama ilk büyük işim. Kendimi oyunculuk performansımla gösterebileceğim ilk iş diyebilirim. Ben bilinen, tanınan bir oyuncu değilim. Bilinmeyen bir oyuncunun böyle bir projeyle başlaması bence bir avantaj. Çünkü tüm izleyici beni ‘İlyas Reis’ olarak benimsedi. Mesela Engin abi, (Engin Altan Düzyatan) Ertuğrul’dan Oruç’a dönmüş bir karakter. Ama ben direkt İlyas olarak girdim hayatlara. İzleyicinin daha çok benimsediğini düşünüyorum. Güzel tepkiler alıyorum. Elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2019 yılında, ‘Nöbet’ dizisiyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Barbaroslar: Akdeniz’in Kılıcı’ dizisinde canlandırdığı ‘İlyas Reis’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Hayatında en tahammül edemediği şey; Yalan! “Benim hiç sevmediğim şeylerden bir tanesi yalan. Ufacık yalanlardan ötürü soğuyup konuşmayı kestiğim birileri oldu hayatımda.”
Sosyal: Arkadaş ortamımda plan programları yapan kişi genelde kendisidir. “Ama her yere de ben geç kalırım. Asla zamanında orada olamıyorum. Elimde değil resmen, anlamıyorum neden böyle olduğunu.”
Mutluluk kaynağı: Barbaroslar: Akdeniz’in Kılıcı dizisinde rol almak en büyük mutluluk kaynaklarından biri. “O dönem bir audition geldi bana. Karakter analizini okuduğumda çok keyif aldım. Bir de dönem işlerini çok seviyorum ben. Game of Thrones, Vikings, Spartacus gibi projelere bayılıyorum. Böyle bir iş gelince de içimden ‘bu iş kesinlikle olmalı’ dedim. Auditionı verdikten 1 gün sonra opsiyonlandığımı söylediler. Çok mutlu oldum. 6 ay sonra da çekimlere başladı.”
İlk sinema filmi: Furkan Kopuz/ Bilinçsizler
Unutamadığı anısı: Barbaroslar: Akdeniz’in Kılıcı dizisinde abisini canlandıran oyuncu Engin Altan Düzyatan ile unutamadığı bir anısı var. “Engin abiyi ilk kez 17 yaşında görmüştüm. Tiyatro hocamız tüm atölyeyi Diriliş’in setine götürdü. 30-40 kişi gittik. Platoyu gezdik. Engin abi de sanırım paydos vermiş, evine gidiyordu. Tüm arkadaşlar çıldırdı Engin abiyi görünce. Herkes yanına gitti, fotoğraf çekilmeye başladı. Ben de utandım biraz. Yanımdaki arkadaşıma ‘Gitmeyelim, darlamayalım adamı’ dedim. O gün bana Engin Altan Düzyatan ile ilerleyen senelerde aynı projede yer alacağın söylense inanmazdım herhâlde.”
Hayata bakışı: Konservatuar okumadığı için zaman zaman pişmanlık duyuyor. “Alaylıyım ama konservatuar sınavlarına girmediğim için pişmanlıklarım hala var. Çünkü konservatuarda bir oyuncunun bilmesi gereken her şeyi öğretip mezun ediyorlar. Şimdi ise konservatuar mezunu olmadığım için dışardan bazı derslere ihtiyaç duyuyorum. Bir oyuncunun önceliği bence iyi insan olmak olmalıdır. Tiyatroya başladığımda ilk gün duyduğum cümle ‘İnsana, insanca, insanla anlatma sanatıdır’ oldu. Bunu duydum ve her zaman aklımdaydı bu cümle, insan olmak ve insana insanca davranmak çok zor olmasa gerek. En önemlisi bir oyuncunun yaptığı sanata saygısı olsun. Bir oyuncunun çok donanımlı da olması gerekiyor, gerek fiziksel gerek duygusal oyunculuğun sınırı yok, her gün yeni bilgilerin, her gün yeni şeyler öğrenmenin de sınırı yok.”
İş hayatına bakışı: Oyuncu olmak onun için hayalden de öte bir şeydi. “Tiyatroya başladıktan sonra, ‘Hobi olarak gördüğüm şey artık benim mesleğim olmalı’ dedim. Ben kendime kesin oyuncu olacaksın diyordum. 30’umda, 40’ımda kaç yaşıma gelirsem geleyim, bir gün mesleğime dair bir şeyler yapacağımı biliyordum. Zaman geçtikçe bu mesleğe olan bakış açım hayallerimi süslemeye başladı. Bulunmak istediğim projeler, beraber yer almak istediğim usta oyuncularla çalışıyor olmanın hayalini kuruyordum. Umuyorum ki zamanla hepsi gerçekleşir. Kariyerimin başında güçlü bir dönem işinde rol aldım. Dönem işinin birçok farklı katmanı var. Ata biniyorsun, aksiyon sahneleri için farklı bir eğitim alıyorsun. 15. yüzyılı canlandırıyoruz orada. O dönemin ağzı var, farklı bir dokusu var. Ve ben de dönem ağzı yapıyorum şu anda. Tüm bu sebeplerden dolayı başta tabii biraz çekincelerim vardı. Ama sonrasında rahatladım. Çok değerli oyuncularla birlikte çalıştım. Oruç Reis’in yani Engin Altan Düzyatan’ın bir tayfası vardizide bu tayfayla sürekli beraberdik. Gerçekten bir aile gibi olduk. Engin abi de dizide abimi canlandırıyordu. Aramızda öyle bir bağ var ki gerçekten abimmiş gibi hissettim. Duygusal sahnelerimizi çekerken kendisini öpesim geliyordu. Engin abinin yanı sıra Yetkin Dikinciler, Ulaş Tuna Astepe ve sayamadığım niceleri. Böyle bir projede böyle isimlerle birlikte olmak mutluluk verici. Genç bir yaşta bu tecrübeye sahip oldum Sadece kamera önü değil arkası da harikaydı. Çok çalışkan bir ekip. Dönem işi gerçekten çok zor ve herkes elinden gelen her şeyi yaptı.”
Kariyer planı: “Soyadım Topçu. Futbolcu olmak istiyordum, güzel de top oynarım. Sonra polislik falan düşündüm. Tiyatrodan sonra oyunculuk isteği geldi. Hedeflerim, hayallerim var. Tiyatrodayken bir kısa filmde rol almıştım. O dönem çok Hollywood filmi izlemeye başladım. İzledikçe motive oluyordum. Usta oyuncuları izlerken ‘Ben bunu şöyle oynardım’ diye düşünürdüm. Eleştirmek için değil ama bu yorumum. İlyas’ı 10 kişi oynar ama 10 kişi farklı farklı oynar. Herkesin bakış açısı, çıkardığı iş bambaşkadır. Hayalim de Hollywood’da yer almak.”
Gelecek Hayali: İdolü Kıvanç Tatlıtuğ ve Haluk Bilginer. Onlarla aynı projede rol almayı çok istiyor. “Kıvanç abi benim gençlik zamanlarımda idolümdü. Onunla da bir anım var. O zamanlar deli gibi Kuzey Güney izliyorum. ‘Lan Ferhat’ diye açıyorum telefonları. Bir gün evdeyken babam aradı beni. ‘Seninkisi bizim emniyetin orda, çekim var’ dedi. Benimkisi dediği Kıvanç abi. Tiyatroya gidecektim. Elimde metinler var. Setin önünden geçerken gördüm Kıvanç abiyi. İçeri girmem lazım dedim kendime. İçeri girerken bir memur abi ‘Hayırdır bilader’ dedi. Ben de ajanstan geldiğimi söyleyip elimdeki metinleri gösterdim. İçeri girdim. Hem konuşmak istiyorum hem utanıyorum. Kıvanç abinin bodyguardı bana ‘git Kıvanç abine kahve kap gel’ dedi. Kahveyi aldım titreyerek Kıvanç abinin yanına gittim. Tam ona kahveyi verecektim ki bodyguard aldı elimden kahveyi. O güne dair tek anım Tekinoğlu fırın arabasının fotoğrafını çekmiş olmam.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2019- Nöbet
2021/2022- Barbaroslar: Akdeniz’in Kılıcı/İlyas Reis
2021- Hiç/ Deniz
2022- Duy Beni/ Kanat
SİNEMA FİLMLERİ
2015- Bilinçsizler/ Recep
2018- Evrensel Döngü: Yaşam Ağacına Yolculuk/Ömer Ali (Kopya)
2019- Evrensel Döngü 2: Zamansal Yolculuk/ Ömer Ali (Kopya)
TİYATRO OYUNLARI
Beyaz Cehennem,
Dikkat İnternet Var
Sarıkamış ve İnançtan Zafere