Deniz Baysal, 5 Nisan 1991 tarihinde İzmir Karşıyaka’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Deniz Baysal
Doğum Tarihi: 5 Nisan 1991
Doğum Yeri: İzmir/ Karşıyaka
Boyu: 1.72 m.
Kilosu: 55 kilo
Burcu: Koç
Göz Rengi: Açık kahverengi
Saç Rengi: Kahverengi
Eşi: Barış Yurtçu
Kardeşleri: İki üvey ablası var
Instagram: https://www.instagram.com/denizbaysal_/
Evcil Hayvanları: Kedisi var.
Ailesi: Anne ve babası O beş yaşındayken ayrıldı. Annesiyle büyüdü. Anne ve babasının ilk evliliklerinden olan iki ablası var. 6 Eylül 2019 tarihinde müzisyen Barış Yurtçu ile evlendi. “Annem ben doğduktan sonra işi bırakmış. Akıllılık edip emekliliğini dışarıdan ödeyerek o hakkı kazanmış. Babam da yardımcı oluyordu. Ay başlarında orta halli, ay sonlarında parasızdık. Ama mutluyduk. Annem benim kahramanım, çok güçlü bir kadın. Kötü şeyler yaşasa, haksızlığa uğrasa bile bize bir şey yansıtmazdı.”
Çocukluk yılları: İzmir’de sokaklarda özgür bir çocukluk geçirdi. “Çocukken ‘erkek Fatma’ydım. Erkeklerle basketbol oynardım. En yakın arkadaşım onlardı. Erkekleri döverdim. Annemin yönlendirmesiyle basketbol takımına girdim. Ama çok çelimsizdim, basketbol bana uymuyordu. Sonra tesadüfen tiyatro koluna geçtim. Çok sevdim. Karşıyaka Belediye Tiyatrosu’nda oynadım. O dönemde palyaçoluk ve yer göstericiliği de yaptım. Dokuz sene orada çalıştım.”
Eğitim hayatı: İlköğrenimini Karşıyaka İlköğretim Okulu’nda tamamladı. Teğmen Ali Rıza Akıncı Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Celal Bayar Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret okudu.
Hayatının dönüm noktası: Tiyatro öğretmeninin O’nu ajansa yazdırması ile hayatının akışı değişti. “Basketbol oynarken burnum kırılmıştı. 18 yaşımda ameliyat oldum. Tiyatro öğretmenim beni ajansa yazdırmak istedi. Yüzümün yarısı mosmor, sargılarla ilk görüşmeye gittim. Ardından fotoğraflarım çekildi. Bir sene sonra İzmir’de çekilen günlük dizi ‘Derin Sular’ için teklif geldi. İtiraf edeyim; beni seçtikten sonra başka kız bakmaya devam etmişler.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2011 yılında ‘Bitmeyen Şarkı’ dizisinde konuk oyuncu olarak başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Aşk, Ekmek, Hayaller’ dizisinde canlandırdığı ‘Karaca Yılmaz’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Güler yüzlü, enerjik, kırılgan ama mutlu. “Kimseye zararım yoktur ama damarıma basılırsa fena olur, çirkef yanlarım ortaya çıkar. Kimsenin arkasından iş çevirmem ama bir hatasını görürsem silerim. Her şey hemen olsun istiyorum ve kafaya takıyorum. Tatlı görünürüm ama çok dolduğum zamanlar sonrasında herkes gibi ben de patlayabiliyorum.
Düşünce yapısı: Olduğu gibi davranmayı seviyor, neyse o. “Oyuncuyum, birçok kişi tarafından tanınıyorum, biliniyorum diye neden kendimden vazgeçeyim? Ben kimseden üstün değilim ki neyin havasına gireyim? Sadece işimi yapmaya, her şekilde iyi olmaya çalışıyorum. Modum düştüğünde toparlamam biraz zor oluyor. Sinirliysem mutlaka yansıtıyorum ama insanları kırmadan tabi. Kendi kendime oluyor zararım aslında. Kimseye karışmadan, telefonu elime alır oyun oynarım. Anneme çok kızardım, çocuk gibi oyunlar oynuyorsun derdim. Ama sonra baktım ki kafa dağıtmaya iyi geliyor, ben de oynamaya başladım.”
Sette nasıl birisi? Sette sesi çıkmaya başladığı zaman olgunlaştığını anlamış. “Ben bir zamanlar, haklı olduğum durumlarda bile, ‘Neyse Deniz, sus söylem’ diyen bir yapıya sahiptim. Ama sonra baktım ki bir şeyler ters gidiyor, böyle olmayacak. Menajerim Kahraman da sağ olsun bana çok yardımcı oldu bu konuda. O bana sürekli dik durmamı, eğilmemem gerektiğini hatırlattı. Hayır diyebilmeyi öğrendiğimde, hakkımı koruyabildiğimde, doğruyu savunabildiğimde ‘Evet, ben olgunlaşıyorum’ diyebildim.”
Mutluluk kaynağı: Sektörde piştikçe ayaklarının yere daha sağlam basması ve daha az endişe duyması mutluluk kaynağı. “Oyunculuğa başladığın zaman tutunabilmek gerek. Benim yıldızım aniden parlamadı. Ellerimle kazıyarak geldim şu an olduğum yere. İyi projeler ve işler için sabırla bekledim. Bu bekleme süreçleri beni biraz yıprattı. Aylarca beklediğim zamanlar oldu. Seçmelere gidiyorum, dönüş alamıyorum, olmuyor vs. Kafamdan sürekli ‘Ne yapacağım, olmayacak mı hiç?’ diye soruyorum. Maddi olarak değil ama manevi olarak doymak istiyor insan. Çünkü ben boş kalmayı seven bir kadın değilim. Hareket halinde olmam, iş yapmam gerek. Şükür ki şu an için böyle dertlerim, kafamda soru işaretleri yok. Çünkü işin içinde piştikçe daha iyi hissediyorum ve kendime güvenimi kazanıyorum.”
İlk sinema filmi: İnci Balabanoğlu Ahiska / Sol Şerit
Hayata bakışı: Son yıllarda kendisi ve hayatla ilgili çok şeyin farkına varmış. Eskiden ‘insanlar ne düşünür, ne der, aman kimsenin kalbini kırmayayım’ diye yaşarken şimdi, kendine odaklı yaşamaya ve daha az mutsuz olmaya başlamış. “Kendimi keşfettim. Tanınmak hayatımda hiçbir şeyi değiştirmedi. İnsanların yolda ‘Sizi çok seviyoruz’ demesini seviyorum. Maddi olarak da pek bir şey değişmedi. Kendime bir araba aldım. Ama ticari kafam yok. Gereksiz masrafı sevmiyorum. Bayat ekmek kırıntılarını bile değerlendirip kruton yapıyorum.”
İş hayatına bakışı: Kendisine tapan biri değil. “Mesleğe başlangıçta seçilme sebebim güzellikti. Şimdi işin içine yetenek girdi, o yüzden içim rahat. Beni yeni nesil oyunculardan ayrıştıran samimiyet olabilir. Bir şekilde senaryoda yazılanlar bana ters gelse bile kendimi inandırıyor ve oynuyorum ancak sevişme sahnesinde oynayabileceğimi çok düşünemiyorum. Çıplaklık bir yere kadar. Estetik olarak da hoşuma gitmiyor. Film, yönetmen, oyuncular önemli ama çıplaklık günümüzde kullanılıyor, doğal bir şey gibi verilmiyor.”
Kariyer planı: İş ve özel hayatında plan program yapmayı sevmiyor. “Sürekli plan yaparak, çizerek ilerlemeye çalışmanın işin büyüsünü bozduğunu düşünüyorum. Çünkü hayatın da bizim için çizdiği planlar var. Kendimizi programa uydurmaya çalıştıkça daha fazla üzülmeye ortam sağlıyoruz aslında. Beklenti içine girdiğimizde, beklenen şey gerçekleşmediğinde hayal kırıklıkları ortaya çıkıyor. Bu hepsinden kötü. ‘Su akar, yolunu bulur’ dan yanayım ben!”
Gelecek Hayali: Hayatın O’na getirdiklerini kabul edebilmek için, geleceğiyle alakalı da plan yapmayı sevmiyor. Ancak ileride, Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan’la çalışmayı ve Haluk Bilginer’le oynamayı çok istiyor.
Kaygıları: Dünyadaki kadınların yaşadığı sorunları, baskıyı ve şiddeti endişe verici buluyor. “Dünyada kadın olmak zor. Bu, erkeğin bakış açısıyla alakalı ve ırk gözetmiyor. Dünyayla ilgili dertlerim var. Filler tepişir, karıncalar ölür. Hep öyle olmuş, günümüzde de öyle oluyor. Umarım bu düzen değişir diyeceğim ama 100 yıllık düzen işte. Ama umutluyum, umudumu korumazsam biterim. O yüzden her zaman umut olmalı.”
Hayatta en çok neye üzülür? Hakkının yenmesi ve iftiraya uğramak. “Bu iki noktada başıma çok büyük şeyler gelmedi ama çevremdeki herhangi birinin başına gelse de müdahale edebilirim. Bir tek kendi başıma gelmesini beklemem.”
Evde ne yapar? Evcimen bir yapıya sahip, mutfakta vakit geçirmeyi seviyor. “Barış çok sosyaldir. Ben bir ev kuşuyum. Zaman içinde onu da biraz kendime benzettim. Evde vakit geçirmekten en az benim kadar keyif almaya başladı. PlayStation oynuyoruz, o şarkı yaparken ben yanında oluyorum. Hatta evde pinpon masamız bile var, birlikte oynuyoruz. Mutfakta zaman geçirmeyi severim. Ev yemekleri yapıyorum.”
Hobisi: Spor her zaman hayatında olmuş özellikle pilates yapmayı çok seviyor. “Çocukluğumda iki yıl boyunca basketbol oynadım. Ama o dönem öyle çelimsizdim ki yemek konusunda da çok seçiciydim. Antrenmanlardan perişan halde gelirdim. Annem sürekli portakal suyu içirerek, kendime gelmeye zorlardı. Ama sonra anladım ki basketbol bana göre değil, bıraktım ve tiyatroya geçtim. Şu sıralar set programım nedeniyle pek bir şey yapamıyorum ama bir dönem çok sıkı aletli pilates yaptım. Duruş bozukluğum da vardı. Bırakmadan, düzenli bir şekilde devam ettiğim dönemde pilatesin çok faydasını gördüm. Bedenimdeki değişimi görmek de bana ayrı bir motivasyon kattı.”
Hangi filmden etkilendi? Pedro Almodovar’ı seviyor. “‘İçinde Yaşadığım Deri’ izlemekten sıkılmadığım film. Polisiye meraklısıyım. Son zamanlarda İspanyol yönetmen Oriol Paulo’nun filmlerini de takip ediyorum.”
En sevdiği yazar? Tess Gerritsen romanlarının hastası.
TELEVİZYON DİZİLERİ
2011 -Bitmeyen Şarkı
2011-Derin Sular /Nisan
2012 -Babalar ve Evlatlar
2012- Kayıp Şehir /Şehnaz
2013 –Aşk, Ekmek , Hayaller /Karaca Yılmaz
2014/2015-Kaçak Gelinler /Kainat Gencer
2015 -Can Bedenden Çıkmayınca/Eylem
2015- Beyaz Yalan /Alara Korel/ Melek Yılmaz
2016 -Sevda Kuşun Kanadında /Tümay Erbay
2016-Rüzgarın Kalbi /Zeynep
2017/2018 -Fazilet Hanım ve Kızları /Hazan Çamkıran
2018/2019-Söz /Savcı Derya Duman
2020 -Hizmetçiler /Ela Sönmez
SİNEMA FİLMLERİ
2016 -Sol Şerit / Yasemin
2017- Dede Korkut Hikayeleri: Bamsi Beyrek /Banu Çiçek (TV Filmi)
2019 -7. Koğuştaki Mucize /Mine Öğretmen
ÖDÜLLERİ
Türkiye Gençlik Ödülleri /En İyi Kadın Oyuncu
Kocaeli Üniversitesi Liderlik Kulübü ‘Face To Fest’ Ödülleri /Yılın Kadın Oyuncusu
Ayaklı Gazete Ödülleri /En İyi Sinema Kadın Oyuncusu