Derya Şensoy, 7 Şubat 1990 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Tam adı Neriman Derya Şensoy’dur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusudur.
Adı: Neriman Derya Şensoy
Doğum Tarihi: 07 Şubat 1990
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.72 m.
Kilosu: 61 kilo
Burcu: Kova
Göz Rengi: Açık Mavi
Saç Rengi; Koyu Sarı
Annesi: Derya Baykal
Babası: Ferhan Şensoy
Kardeşleri: Müjgan Ferhan Şensoy, Mert Baykal
Erkek Arkadaşı: Sarp Leventoğlu
Instagram: https://www.instagram.com/deryasensoy
Evcil Hayvanları: Köpeği Papyon
Ailesi: Babası tiyatro oyuncusu Ferhan Şensoy ile annesi de tiyatrocu Derya Baykal. 2004 yılında annesi ile babası boşandı. Müjgan Ferhan Şensoy adında bir ablası var. ‘Ünlü bir ailenin kızı olmak nasıl bir duygu?’ sorusuna hep ‘zor’ cevabını veriyor. “Hiçbir zaman kolay olmadı, olmayacak da ama bir daha dünyaya gelsem yine aynı annenin ve aynı babanın kızı olmak isterdim. Benim ailem hem benim için hem Türkiye için çok özel iki insan. O yüzden bence baban Ferhan Şensoy’sa annen de Derya Baykal’sa ömür boyu ailenin gölgesinde kalabilirsin.
Anne/Baba ile ilişkisi: “Annem ekranda nasılsa evde de öyle. Çok anaç bir ruhu var, bütün arkadaşlarımın hatta ekran başındakilerin de annesi o. Çok başarılı bir anne! Ne olursa olsun yanımda. Bu yüzden iyi ki benim annem. Babamın sesinin yükseldiğini hatırlamam. Her şeyi konuşup paylaşabilirim. Müthiş bir akıl hocasıdır. Çok güzel bir baba!”
Çocukluk yılları: “Çocukluğumdan beri en yakın arkadaşlarım hep erkekti. O erkeklerin arasında tek başına futbol oynayan kız çocuğu gibiydim her zaman. Hep bisikletten düşen kızdım. Hep erkeklerin yanında kavgaların içindeydim. Bir ‘erkek Fatma’ durumum var, küçüklüğümden beri. O yüzden de erkek arkadaşlarım hep daha fazla çevremde. Ailenin küçüğü olarak çok şanslı bir çocuğum. Benim bir ağabeyim ve ablam var. Özellikle ablam çok ayrı benim için. Çok çok özel bir ilişkimiz var. Canı acısa burada canım acır. Bunu hissederim.”
Eğitim hayatı: İstanbul’da Amerikan Lisesi’nden mezun oldu. Sonra da illüstrasyon ve tasarım eğitimi almak için New York’a gitti. ABD’de Parsons The New School for Design okulunda eğitimini gördü. İngiltere’de takı üzerine çalışmalar da yaptı.
Oyunculuğa ilk adım: Tiyatrolarda birçok rolde yer aldı. Televizyon ile tanışması 2013 yılında “Doksanlar” dizisinde ‘Tuğba Karaman’ karakteri ile oldu.
Hangi proje ile parladı? İlk Televizyon dizisi “Doksanlar” ile adından söz ettirmeyi başardı.
Kişilik özellikleri: Olduğu gibi, bazen çekingen, bazen fazlasıyla açık sözlü, bazen duygusal, bazen kızgın… Değişken.
Sosyal: Dışarıda gezmeyi çok sevmiyor, evde film izlemek ve arkadaşlarıyla vakit geçirmekten hoşlanıyor.
Düşünce yapısı: Kendi haline bırakılmak, gençliğini yaşamak, hata yapmak, öğrenmek, doğruyla yanlışı bilmek istiyor. Başkalarının sözleriyle hayatını şekillendirecek ya da bir şeylerin doğru olduğuna inanacak bir tip değil. İlla kendi yaşayacak…
Sette nasıl birisi? Oyunculuğunu çok eleştiriyor, “Konuşmamı eleştiriyorum mesela. Dik durmak konusunda da sıkıntım var. Hiç hoşlanmıyorum kendimi izlemekten.”
Mutluluk kaynağı: Ailesi. “Biz her şeyi konuşan bir aileyiz. Ben bir filmde oynadım ve babamın bundan haberi yoktu gibi bir durum olmuyor elbette. Senaryo geliyor babamla, annemle konuşuyorum. Yönetmen ağabeyim ile konuşuyorum. Ablamla konuşuyorum. Sürekli her şeyi tartışıp konuşup karar veren bir aileyiz. Birbirimize her şeyi danışırız.
İlk sinema filmi: Gönenç Uyanık/ Hesapta Aşk
Hayran olduğu kişi: Ablası Müjgan Ferhan Şensoy
En çok ne sinirini bozar: Aptal yerine konmak
Aşk tanımı: Bu konularda büyük konuşmayı sevmiyor; “Hayatımda hiçbir şeye çok sıcak ya da uzak değilim. Büyük konuşmayı seven bir insan da değilim. Güzel bir aşığım yani çok uçlarda yaşamıyorum hiçbir şeyi. Şöyle bir insan değilim; hayatta evlenmem ya da yarın evleneceğim, ilişkide şöyle olur böyle olur ben bunu asla yapmam gibi cümleler kuran biri değilim. Hayat bu, herkesin başına her an her şey gelebilir.”
Hayata bakışı: “Hayatımda hiçbir şeyi kısıtlamayacağım, ben nasıl yaşamak istiyorsam öyle yaşayacağım çünkü bu benim hayatım dedim her zaman. Ancak gördüm ki hayat, benim hayatım sistemiyle ilerlemiyor. Evet, hala bu benim hayatım ama maalesef ki daha gizli, daha kısıtlı. Hayatımın her dönemini hayatımın en güzel dönemi gibi yaşamaya çalışıyorum. Kötü şeyler gelse de başıma ‘Bunu şu anda yaşamam gerekiyor’ diye düşünüyorum ve bana ne öğrettiğine bakıyorum. Çok fazla pişmanlık yaşamayan biriyim. Yanlış şeyler yapıyorum, hata yapıyorum, düşüyorum, kalkıyorum. Yani aslında büyüyorum. Ve pişmanlık değil hiçbiri benim için. Hiç yanlış yapmadan doğruyu nasıl bileceksin ki? Yaptığının doğru olduğunu ne biliyorsun yanlış yapmadıysan? Keşke hayatımda böyle bir şansım olsa ve ben daha çok hata yapabilsem! “
İş hayatına bakışı: “Oyunculuğa bir iddiayla başlamadım. Denemek istiyordum, deniyorum.”
Kariyer planı: Yaptığı her işi ciddiye alıyor. “Tabii ki annemin ve babamın mesleği olması sebebiyle oyunculuğa çok saygı duyuyorum ve ciddiye alıyorum. 5 senedir tiyatro yapıyorum, kendi oyunumuzu yazdık, müzikal yaptık, dizide oynuyorum bütün bunları severek yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim”
Gelecek Hayali: Akıl hastasını canlandırmak. “Annemi, tiyatroda, akıl hastalarını canlandırırken izledim birkaç kere. Ona özenmişimdir hep.”
Kaygıları: Türkiye’de yaşadığım, bu mesleği yaptığım için adım atarken, nefes alırken düşünmek durumunda olduğum bir hayat yaşıyorum. Keşke böyle bir durum olmasa da ben de herkes gibi sokağa çıksam, istediğimi yapsam, hata yapsam, yanlış yapsam, doğruyu görsem, ağlasam, ders alsam. Elbette bunları da yaşıyorum ama yaşamam gerekenden daha az.”
Rol modeli: Annesi Derya Baykal. “En çılgın projem büyüyünce Derya Baykal olabilmek. Kadın çocuk da yapmış kariyer de.”
Hobisi: Takı yapmak. “Takı hastalığım var, ilkokulda taktığım çilekli küpelerim evde duruyor atamıyorum. Bir alışveriş sitesi için takı yapıyordum, o zaman dedim ki “Ben oyuncaktan takı yapacağım.” Satmaz dediler. Ben alır takarım, ben takarsam da herkes takar diye düşündüm.
Onlar da çok şaşırdılar Deryasal Takıntılar’ın sevilmesine. İnsanlar bir ara elinde taşlı arabalarla, legolarla falan geziyordu. Güzel bir maceraydı ama biraz obsesif bir yanım var. Bunları aşarsam belki bir gün yeni şeyler yapabilirim.”
Erkekte çekicilik kriteri: Zeka
Evde ne yapar? Resim. “Evimde gizli gizli resim çiziyorum. Bunu çok paylaşan, gösteren ya da ticari anlamda kullanan bir yanım yok. Ağladığımda, çok mutlu olduğumda, sinirim bozulduğunda resim çizerim. Çantamda defterim ve kalemim muhakkak olur. Bu hayatımın işi mi bilmiyorum ama hayatımdan çıkarabileceğim bir şey değil, onu biliyorum.”
SİNEMA FİLMLERİ
2014 – Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı /Mihriban
2016 – Hesapta Aşk /Didem
2016- Deliormanlı/ Yeşim
2018- Sorma Neden/ Yağmur
2017- Vezir Parmağı/Sadiye
2020- Amacı Olmayan Grup
TELEVİZYON DİZİLERİ
2013 – 2014 Doksanlar/Tuğba Karaman
2015 – Mayıs Kraliçesi/ Dilara
2017 – Bu Sayılmaz/ Cansın Sayılmaz
TİYATRO OYUNLARI
2017- Nereye de Gidiyor Lan Bu Gemi? / Oyuncu
2015- Pera’daki Hayalet / Aybike / Dekor Tasarım
2013- Masal Müfettişi / Kostüm Tasarım / Dekor Tasarım
2001- Sahibinden Satılık Birinci El Ortaoyunu / Oyuncu
1999 – Parasız Yaşamak Pahalı / Oyuncu / Yardımcı Yönetmen