Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Dilara Aksüyek Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Dilara Aksüyek Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Dilara Aksüyek, 24 Temmuz 1987 tarihinde İzmir Karşıyaka’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Dilara Aksüyek
Doğum Tarihi: 24 Temmuz 1987
Doğum Yeri: İzmir/ Karşıyaka
Boyu: 1.68 m.
Kilosu: 58 kilo
Burcu: Aslan
Göz Rengi: Siyah
Saç Rengi: Siyah
Kardeşleri: Tek çocuk
Instagram: https://www.instagram.com/dilaraaksuyek_/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Ailesi:  İzmir Karşıyaka’da doğdu, 7 yaşına kadar orada yaşadı. Sonrasında babasının işi dolayısı ile ailesiyle Edirne’ye yerleşti. Ailesinin tek çocuğu. “Ailem beni her zaman, her kararımda destekledi. Bu yönden kendimi hep çok şanslı hissederim. Çocukluğumdan beri tüm kararlarımı kendim verdim. Ayrıca oyunculuğu seçerek annemin de en büyük hayalini gerçekleştirmiş oldum.”  

Çocukluk yılları: Çocukluğundan itibaren oyuncu olmayı kafasına koymuştu. Anne ve babası çalıştığı için evde kendi kendine çok vakit geçiriyordu. Zamanla kendini eğlendirmek için farklı oyunlar bulmaya başladı. “Evde şarkılar söylüyor, program hazırlıyor, babamın şiir kitaplarını okuyup ezberliyor ve annem babam eve geldiklerinde onlara gösteriler yapıyordum. ‘Oyun oynamayı çok seviyorum, hayatın içinde oynamak sakıncalı, ben bunu meslek edineyim’ dedim. Hiç unutmadığım bir anım var; Bir gün hastaneye gidip ağlamaya başladım ve insanlara ‘Ablam hasta, ben ne yapacağım?’ dedim. İnsanları kandırmak bana haz veriyordu. Babam hayatımdaki en büyük şansım olduğu için, bana yaptığımın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı. Hayatımı mahvedebileceğimi söyledi. Beni şiir okumaya yönlendirdi. Akşamları da o şiirleri ona oyunlar gibi oynamaya başladım. Çocukken de ne istediğimi biliyordum ve tiyatroya yöneldim.”

Eğitim hayatı: Eğitimini Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Bölümü’nde tamamladı.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2012 yılında ‘Evlerden Biri’ dizisinde canlandırdığı ‘Filiz’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Merhamet’ dizisinde canlandırdığı ‘Şadiye’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Mücadeleci, sıcak, samimi, sempatik, Arızalı bulduğu taraflarını törpülemeye çalışıyor. “Her zaman çok daha iyi bir insan olmak istedim. Bunun için çabaladım. 33 yaşımda tam da o olmak istediğim kişiyim diyebilirim. Artık arızalı taraflarım; sadece sevdiklerimi üzen bir şey olduğunda ortaya çıkıyor. Bir de diğer insanlara karşı yapılan haksızlıklara karşı çok daha duyarlıyım ve ciddi arıza çıkarabilirim öyle durumlarda.”

Düşünce yapısı: Aynaya baktığında kendine karşı dürüst bir kadın görüyor. Sürekli daha iyi bir insan olabilmek adına çaba harcıyor. “İnsanız ve zayıf yönlerimiz var, kendimizi ve çevremizdekileri daha mutlu insanlar haline getirebilmek için törpülememiz ve geliştirmemiz gereken birçok yönümüz var. Ve ben de bunu yapmaya çalışıyorum. Bu çabanın her koşulda bir karşılığı var; o da mutluluk. İyiliğin gücüne çok inanıyorum. İyi insan olmaya, insanlara yardım etmeye, güler yüz göstermeye çalışmak gerçekten çok iyi bir tamir yöntemi bence. İnsanları mutlu edebilmek, kendini mutlu etmeye dönüşüyor.”

Aşka bakışı: “Hepimiz yalnızlıktan şikayet ediyoruz ama birlikte de olamıyoruz ne hikmetse. Ben aşkı tanımlamaya çalışsam, ‘uçucu bir his’ derim herhalde. Aşk artık hem her yerde hem de hiçbir yerde. Yani bana iyi gelen bir duygu değil. Yalnız olmayı daha çok seviyorum. Aşk için bir şeylerden vazgeçmek de bana çok saçma geliyor, birini olduğu gibi sevemiyorsan, sevme. Ben hiçbir şeyden vazgeçmem aşk uğruna. İlla bir şeyden vazgeçmem gerekiyorsa, o aşktan vazgeçerim! Aşk bana hiç iyi gelen bir duygu değil. Enerjimi düşürüyor. Zaten artık her şey o kadar hızlı yaşanıyor ki, kimsenin birbirini tanımaya vakti yok. Aşkın çok samimi bir duygu olması gerekiyor. Aşk acısını da çok saçma buluyorum ve saygı duymuyorum. Ama flörtleşmek hoş bir şey.  Aşka dönüşecekse de kaçıyorum.”

Hayata bakışı: Hayatı korkusuzca yaşamayı tercih ediyor. “Hayat eşittir bilinmezlik. Ben hayatın bizi aşan bir planı olduğunu düşünüyorum. O yüzden korkmanın da bir anlamı yok. Korkarsak, mucizelerden yoksun ve renksiz hayatlar yaşarız çünkü. Ne gerek var? Sanırım bu yüzden ‘Her şeyin üstesinden gelebilirim’ diyecek kadar korkusuz biriyim ben.”

İş hayatına bakışı: Oyunculukta sınırları yok. Canlandırdığı karakteri besleyeceğine inandığı her şeyi yapmak istiyor. “Biz bin bir çeşit insan halini canlandırıyoruz milyonların önünde. Her biri bizlerin içinden bir parça. Canlandıracağın karakteri besleyecekse, gerçekçi olacaksa sınır koymanın anlamı da yok. Günümüzde oyunculuk kriterleri çok değişti. Artık Türkan Şoray kanunlarına gerek olduğunu düşünmüyorum. Küçüklüğümden itibaren içimde bir yerlerde gerçekten oyuncu olacağımı biliyordum.  Bu işi yapabilmek için hayatın sana değmesine izin vermek gerekiyor. Çünkü gözlemlemen, acı çekmen ve korkmadan yaşaman lazım. Deneyimlerde büyük ölçüde kaybetmekle kazanılan bir şey. İstanbul’ a gelmek hayatın bana vurmasıydı. kendimi keşfetmeye başladım. Bildikçe kirlendim, kirlendikçe öğrendim.”

Kariyer planı: Canlandırdığı karaktere kolay yada zor diye bakmıyor, her zaman daha farklı karakterlere hayat vermek istiyor. Bu açıdan da şanslı bir oyuncu olduğunu düşünüyor. “Tek düze gitmeyen, değişimlerini görebildiğimiz karakterleri seçtiğime inanıyorum. Bazen her zaman olumsuz tarafta olmak yorucu olabiliyor, o sebeple sempatik bir karakteri canlandırmak, daha kolay değil belki ama daha az yorucu olabiliyor. Henüz bir sinema filminde rol almadım ve en büyük hayallerimden biri de bu. Ciddi bir Çağan Irmak hayranıyım, kendisini okuma provasında gördüğümde bir ‘merhaba’ bile zor çıktı ağzımdan, o derece. Bu yüzden onun çekeceği bir sinema filminde rol alabilmeyi çok isterim. Ayrıca, Ferzan Özpetek ve Yavuz Turgul ile çalışmayı da çok isterim. Son dönemde daha çok dizi yaptığım için ne yazık ki tiyatro yapamıyorum ama artık çok istiyorum. Tiyatro ve diziyi bir arada götürmek gerçekten çok zor. Belki biraz daha dizi yaptıktan sonra tiyatroya ağırlık vereceğim bir dönemin gelmesini çok istiyorum.”

Gelecek Hayali: Geleceğe dair en büyük temennisi, işinde ilerlemek ve sakin, huzurlu bir hayat yaşamak.

Neye tahammül edemez? Yersiz ve boş eleştiriye tahammülü yok. “Kimsenin bu hayatta yaşamak için kimin ne kadar çabaladığına dair hiçbir fikri yok. İnsanlar oturdukları yerden körü körüne sadece eleştirmek için sürekli konuşuyorlar. Bu biraz acıtıyor canımı.”

En kolay yanı ne? Sevdiği hiç kimseye kolay kolay küsemez ve gönlünü almak çok kolaydır.

Kimlere hayranlık duyar? Şener Şen ile bir projede yer almayı çok istiyor. “Şener Şen’e hayranım. Onunla yolumun kesişmesini çok isterim. Herhalde her oyuncu aynı şeyi ister.”

Formunu nasıl koruyor? Boş zamanlarında spor yapmaya çalışıyor. “Beni en mutlu eden şey boş vakitlerimde spor yapmak. Boks yapıyorum. Eskiden hiç sevmezdim hatta nefret ederdim ama yapmaya başladıktan sonra herkese tavsiye ettiğim bir şey oldu. Gerçekten mutluluk hormonu salgılattığından eminim. Hayatımı çok güzelleştiren ve düzenleyen bir şey oldu.”

Erkekte çekicilik kriteri: Karşısındaki erkekte en çok aradığı iki özellik; Samimiyet ve güven.

Sosyal medya ile arası nasıl? Sosyal medyayı kullanmayı çok sevmiyor. “Eskiden daha sık kullanıyordum. Ama tabii öyle bir şey ki, şu an çok fazla insanın kullandığı, oyuncu bile bulunduğu, herkese istediğin gibi ulaşabildiğin bir alan; tamamen terk de edemiyorsun.”

Hangi filmden etkilendi? ‘Blue Valantine’ ve ‘Eternal Sunshine’ etkilendiği filmlerden.

TELEVZİYON DİZİLERİ

2020- Arıza/ Füsun Yılmaz

2017/ 2019– İstanbullu Gelin / İpek Boran

2015/2016 – Muhteşem Yüzyıl: Kösem / Mahfiruze Sultan

2015 – Adı Mutluluk / Dolunay

2014 – Kadim Dostum / Deniz Türkmen

2013/2014 – Merhamet / Şadiye

2012 – Evlerden Biri / Filiz

SİNEMA FİLMLERİ

2016 – Mahrumlar / Tanem