TelevizyonGazetesi.com / Detay – Ünlü oyuncu Eda Ece,Yasak Elma dizisinde canlandırdığı Yıldız karakteri ile dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.Oyuncu, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla da beğenileri toplamakta… Sadece pozlarını paylaşıp kısa mesajlar veren bir isim değil Eda Ece… Duygu dünyasını da takipçilerine açmakta. Bu haliyle de hayranları tarafından ayrı bir yerde konumlanıyor…
Eda Ece yine duygu dünyasında yaşadıkları ile ilgili detaylar verdiği mesajıyla dikkat topladı. Oyuncu, bazı paylaşımları yaptıktan sonra geri çekme ihtiyacı hissettiğine değindi.
Eda Ece, “Sanki kafamın içini yada kalbimi tanımadığım birine gezme imkanı vermişim gibi, rahatsızlık duyuyorum” diyerek de bunun nedenini açıklıyor.
Jim Carrey’den örnekler veren oyuncu, sosyal medyanın büyük bir güç olduğunu da kabul ediyor ve burada varlık göstermenin insana neler katabileceğinin de farkında.
Eda Ece’nin uzun mesajına hayranları da onay vermekte. Yapılan yorumlar Eda Ece ile takipçilerinin benzer fikirler içinde olduğunu gösteriyor.
İşte Eda Ece’nin instagram hesabından paylaştığı mesajının tamamı:
Jim Carrey’nin bazen öyle cümlelerine denk geliyorumki, farkındalığı ve duygusal zekasına hayran kalıyorum.Kaç yılında ve ne amaçla söylediğini bilmiyorum,ben içinde yaşadığımız döneme ve bu paylaşma halimize uygun olduğunu düşündüm,benim de bu konudaki gel gitli duruşuma bir bakış açısı getirdi.Ben mesela bir fotoğraf paylaştığımda özellikle sevdiklerimi içeriyorsa,yada özgün fikirlerimi, geri çekme ihtiyacı hissediyorum,sanki kafamın içini yada kalbimi tanımadığım birine gezme imkanı vermişim gibi, rahatsızlık duyuyorum. Ama bir yandan da, oynadığın rolleri sen sanan insanlara karşı kim olduğunu kendin gösterebildiğin, magazin yada kulaktan dolma olmadan kendini bir nebze aktarabildiğin bir alanının olması da bir o kadar güzel bir imkan.
Üstelik şuan ortada gördüğümüz çoğu kişi, sosyal medya sayesinde işe, amaca ulaşmış, paylaşarak insanları etkilemek gibi bir güce sahip ve burayı kullanarak kendi varlıklarını güçlendirmiş örneklerle dolu. O zaman yaşadığımız çağda, bu bir güç. Bunu doğru kullanmak bir sorumluluk, ve neyi takip ettiğini hangi fikirlerin seni etkilemesine izin vereceğin de senin sorumluluğun. Bir de kendini yeterince iyi bulmadığı için paylaşmayanlar var. Bu da likelar kaldırılsın mı ya kadar varan psikoloji temelli tartışmalara yol açıyor.
Yeni çağın psikolojik sorunları da bunlar. Jim Carrey de diyor ki “Bütün ihtişamınla görülme riskini al, ihtişamın özgüvensizlikler ve yaralar ile dolu olsada.” Ben böyle çevirdim, sözün tamamı: “Your need for acceptance can make you invisible in this world. Don’t let anything stand in the way of the light that shines through this form. Risk being seen in all of your glory. Even if your glory is a pathetic ball of insecurities and hurt, risk being seen.”
Sanırım bu çağın sloganı bu: Risk being seen! Ama benim kalbim 150 yıl öncesinden gelen bir Charlotte Bronte sözüne kaçıyor, o da insan kalbinin içinde bir sürü hazine ve sırlar olduğunu ve paylaştıkça insanların sihrinin kaybolacağı ile ilgili. Jim Carrey ve Charlotte Bronte ancak benim zihnimde buluşurdu zaten.