Tiyatroya başlamadan önce dört sene iktisat okudum ama hiçbir şey hatırlamıyorum, sadece o sıralar aklımda kalmış. Ardından bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları’ndan mezun oldum. Mesleğim tiyatro.
– Oyunculuktaki yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?
Özel televizyonların, radyoların açılıp yaygınlaşmaya başladığı dönem dublaj sektörü çok ilerlemişti. İnsanlar ayda 20 film konuşurken, bu sayı sonrasında 400’lere çıktı. Dublaj yaparak sektöre girdim. Sınavı kazanamadım. Ardından bir kursa gittim ve orada sahneye çıkmaya başladım. Onlar da teşvik edince, bu işi yapmak istediğimi anlayıp müzik ve sahne sanatları bölümünü seçtim.
– Dizi sektörünün şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Boşu boşuna dünyaya dizi satmıyoruz. Rastlantısal değil. Gerçekten sistem değişiyor ve herkes çok özeniyor. Bunu çalışırken görebiliyorum.
Kamera arkası da iyi bir seviyeye geldi, profesyonel çalışılıyor. Oyuncu sette rahat etsin diye çok büyük çaba sarf ediliyor. Çalışma süreleri de düzeliyor. Sendikanın ön gördüğü saatler çerçevesinde çalışıyoruz.