Dizinin diğer karakterleri için de başlangıcı inkâr eden bir gelişim söz konusu değil. Yalanı ortaya çıkan Hülya’nın Kerim’e yaklaşımı aynı… Çocukluk hırsının peşinde koşturan Hülya’ya karşı hep bir tereddütte olan ve arada aşk meşk halleriyle yakınlaşan Kerim’in havailiği deseniz, tastamam. Sühayla’yla büyük aşk evliliği yapmış havasına bürünen, lakin buna rağmen başka kadından nasıl çocuk yaptığı noktasında çokça düşündüren Bayram Cevher’in yarattığı aile ortamının olanca sakıncalılığı da uluorta devam etmekte. Aniden gelişen yabancı dil yeteneğiyle yarattığı komedi hariç, Süheyla cephesinde de değişen bir şey yok.
Anlayacağınız ‘Hayat Şarkısı’nın gidişatında yadırganacak bir taraf olmadığı gibi dizideki karakterlerin de gerçek yaşamdaki tablodan bir farkı bulunmamakta. Onlar da ‘Dün, dündür’ diyerek hayatın akışına ve getirisine göre davranış geliştirmekte. Bu da dizinin gerçekçiliği adına gayet normal ve olması gereken bir durum! Aksi olsaydı yadırgamak gerekirdi asıl.
Anibal GÜLEROĞLU