Şimdi bu tabloda üstünde durulması gereken şey, ölümlerden dönen ve Hüseyin’i Melek’e kaptıran Zeynep’in gerçekten de böyle bir dönüşüm yaşayıp yaşamadığı! Benim görüşüme göre Zeynep aslında birebir eski Zeynep. Yeni hali de, ilk evresini kaybettiği savaşta galibiyet yakalayabilmek için uyguladığı bekle-gör taktiğinin gereği. Bunun için en güçlü silahıysa kızı! Hüseyin’i Melek’le aynı evi paylaşmaktan alıkoyup yanına çekmek için çocuk sömürüsünden ve anlayışlı kadın hallerinden daha emin ve pratik bir yol olabilir mi? Olamaz. Meleğe dönüşen Zeynep işte şimdilerde bu oyunu sergiliyor bize. Boşandığı kocasının evine yerleşmekte sakınca görmeyip bu tavrı için de kızını bahane eden Zeynep, Hülya’dan aldığı aklın takviyesiyle bu mazlum-anlayışlı davranışları sergilerken aslında içindeki şeytani kişiliği dışa vuruyor. Şayet Zeynep gerçekten gururlu ve dürüst bir kadın olsaydı gelip de eski kocasının evine kurulur muydu? O, masumiyet kisvesiyle tuzağını kurdu, avını beklemeye çekildi. Zaten Hüseyin de bu tuzağa çabucak düşüverdi ve bebeği düşürmesine rağmen Melek’e karşı soğuk davranarak bundan sonra Zeynep’ten yana kayacağını belli etti. Gerçi sonunda kaybeden Zeynep olacaktır ama… O süreçte de biz daha çok masumlaşmış Zeynep hallerini izleyeceğiz. Tabii bu arada Zeynep’in Hülya’nın sağ kolu olan Mahir’e kancayı takmasını da gelecek için yaptığı şeytani planların bir parçası olarak görsek yeridir.
Hayat Şarkısı dizisinde garip şeyler oluyor!
371
Önceki gönderi