Ana sayfa Dizi Haberleri İstanbullu Gelin dizisinde neden bu kadar basite kaçtılar, o sahne de neydi öyle?

İstanbullu Gelin dizisinde neden bu kadar basite kaçtılar, o sahne de neydi öyle?

tarafından ker_def
İstanbullu Gelin dizisinde ‘bunu neden yaptılar’ dedirten sahne!

Televizyon Gazetesi Analiz / Yeni sezona fırtına gibi başlayan İstanbullu Gelin dizisinde, eleştirilmeyi hak eden bir sahne vardı.

54. bölümde zaman atlaması nedeniyle kendisini Gora’yı izliyormuş gibi hisseden izleyiciler sosyal medyada çok sayıda yorum yapmıştı. Eleştirilmeyi hak eden detaylar vardı, ancak başka bir konu özellikle senaryonun gidişatı noktasında ‘neden bunu yaptılar’ dedirtecek cinstendi.

Meral Çetinkaya’nın muhteşem oyunculuğunda Ülfet Kavaklı yani Ülfet hala karakterinin ortaya çıkması, diziye büyük renk kattı.

Ancak bir detay vardı ki, izleyiciler ‘Keşke böyle olmasaydı’ diye isyan etti.

Dizinin senaryosunda Ülfet hala karakterinin Adem’a bağlanması tepkiyi hak edecek bir detaydı…

Senaryodaki bu bakış açısı basit kaçtı. Ülfet hala en başından bu yana her şeyin içindeymiş gibi bir izlenim oluştu. Aslında bu durum İstanbullu Gelin’in genel senaryosu içinde basite kaçılan bir nokta olarak dikkat çekti.

İzleyicilerin bir bölümü Adem ile Ülfet’in ilerleyen dönemde yollarının kesişmesi senaryosunun daha akıllıca olacağını internet ortamında yazarak senaristlere mesaj yolladı.

Videodan Adem’in arkasındaki gücün Ülfet olduğunu anlatan ve izleyiciyi şoke eden sahneyi izleyebilirsiniz. Haberin devamında ise bu sahneye yönelik analizimizi bulacaksınız.

Adem’in Arkasındaki Güç Ülfet

Geçmişten gelen bir sır olan Ülfet Hala’nın, uzun yıllardır Boranlar’dan intikamını almanın peşine düştüğü anlaşıldı.

Adem ve Fikret’in arsayı satma talepleri için gittiklerinde tavırlarıyla şok eden Ülfet’in karşısına çıkan Esma ile aralarındaki diyalogtan da izleyici pek bir şey anlayamadı.

Esma’nın kocasının kendi soyadını bırakıp karısının soyadı alması ve Ülfet’in ailesinden vazgeçmesine neden olan olay neydi kimse bilmiyor. Fakat bu sır her neyse Esma ve Ülfet, birbirlerinden ölesiye nefret ediyorlar.

Esma, çocuklarının düştüğü duruma dayanamayıp Ülfet’le bir anlaşma yapmaya razı oldu. Ülfet, yeğenlerini tanımak istediğini, alt katındaki dairesine taşınmalarını şart koştu arsayı satmak için.

Herkese başta makul bir istek gibi gelse de Ülfet’in bambaşka planları olduğu ortaya çıktı.

Son sahne ise adeta izleyenleri şok içinde bıraktı. Esma, yeni evin penceresinden bakarken, üst kattaki pencerede de Ülfet duruyordu ve yanındaki kişiye şu sözleri söylüyordu:

“Seni bulduğumda, şirketi kurman için ilk finansı verdiğimde, hatta bugünü sana anlattığımda, yine böyle inançsız bakışlarla bakmıştın bana hatırladın mı? Ama bak bugün Boranlar ayağımızın altındalar ve daha ezilmeye başlamadılar bile. Sabır, sadece sabır, karın gelecek diyorsam gelecek. Ne vaat ettiysem o! Dur daha yeni başlıyoruz!”

İstanbullu Gelin dizisinde neden bu kadar basite kaçtılar, o sahne de neydi öyle? 7

Sonra kamera bir anda evin içine döndü ve koltukta oturan Adem’i gördük!

İşte o anda izleyici çok şaşırdı! Meğer Adem’in arkasındaki güç Ülfet Hala imiş! Adem’in taşıdığı tek intikam hissinin sahibi annesi değilmiş! Halası da bu işin içindeymiş!

Meral Çetinkaya’nın oynadığı Ülfet, ilk bölümden izleyiciye büyük şaşkınlık içinde bırakırken, yeni gelen bölümlerde Esma ve ailesinin daha çok çilesi olduğunun da bir göstergesiydi adeta.