İşte Sinan Biçici’nin yazısından bir bölüm:
“Bu hikayenin yaratıcısı Güliz Kucur, unutamadığımız birçok dizinin senaryosunda imzası olan bir yazar. ‘Deli Yürek’, ‘Süper Baba’, ‘İkinci Bahar’, ‘Aliye’, ve ‘Yabancı Damat’… Meslektaşım olduğu kadar çok sevdiğim bir arkadaşım olan Güliz’e, “Neden böyle bir hikaye yazmak istedin?” diye sordum.
“Eskiden ‘Süper Baba’, ‘İkinci Bahar’ gibi kültürümüzü anlatan kaliteli işler yapmak için çok çaba harcıyorduk. Gurur duyduğumuz dönemdi. Sonra bir furya başladı, Kore dizileri, uyarlamalar… Dizi süreleri arttı, işler özensizleşti ve çalışma şartları kötüleşti. O dönemde bizler atıl kaldık. Benim için de, ustalarım için de kırıcı bir dönemdi. ’İstanbul’dan, bu sektörden kalk git, burada ne yapıyorsun?’ dedim kendime. Bu hikaye ve isim böyle gelişti” dedi.”