Pamir…
İlk bölümde o serseri zıpır hallerin, umursamaz tavırların çok hoşuma gitmişti, ama zaman geçtikçe senin de olmadığın biri gibi göründüğünü anladım Pamircim. Zaten önümüzdeki bölümün fragmanında da kendi ağzınla söylüyorsun bunu.
Şu anda yaptıklarını bilerek mi yapıyorsun bilmiyorum. Yani sen aslında bir proje misin emin değilim, ama seni artık beğenmiyorum Pamir! Bu bölüm Neriman’ın yeğeni olduğunu iyice anladım. Hani bir laf vardır “soydur çeker…” gerisini siz tamamlayın. Sen bir fırsatçısın! Hiç de hak etmediğin bir övgünün üzerine hop diye kondun. Yine söylüyorum bunu bilerek mi yaptın hala emin olamıyorum, ama ne olursa olsun o hediyeyi sahiplenmen yanlıştı. Hele bir de gidip Ömer’e böbürlenmen daha da yanlıştı. Evet, yaptıkların Ömer’i harekete geçiriyor, ama biraz da panikle olmadığı biri gibi görünmesini de sağlıyor maalesef. Ömer’e “aşkta ve savaşta her şey mubahtır” ve “aşk için kendini bozmalısın” dedin. Rekabet iyidir, ama adil olması şartıyla… Sense kaçak güreşiyorsun! “Aşk için kendini bozmalısın” derken tam olarak neyi kast ettin bilmiyorum. Eğer, mücadele etmeli, fedakârlık yapmalı diyorsan ona varım! Eğer tıpkı senin yaptığın gibi karşındakini etkilemek için olmadığından farklı davranmayı kast ediyorsan yokum kardeşim! Ömer’de yok! Çünkü gerçek aşk olmadığın biri gibi görünmekten değil göründüğün gibi biri olmaktan geçer!