-Şükrü çok tatlıydı bu bölüm. Geçen bölüm Defne Ömer’in evine nasıl bu kadar kolay girebildi diye düşünürken Şükrü’den aldık cevabı. Şükrü’nün bizimkilere bir konuda daha yardımı olacak diye düşünüyorum. 7. bölümde nasıl Ömer’e kitabı kimin aldığını söylediyse Defne’ye de Albertine Kayıp’ın ilk baskısını kimin aldığını, almak için ne kadar uğraştığını söyleyecektir bence. Eee ben boşuna simetri demiyorum herhalde^.^
-Defne ayağına ikinci şansı giydi. Boşuna mı giydi sizce^.^ Üstelik o ayakkabı tamamen o düşünülerek tasarlanmışken?
-Mine’ye bayıldığımı söylemiştim. O kısacık sahnelerle Hande Ağaoğlu harikalar yaratıyor. Yine söylüyorum Mine sahneleri arttırılsın. Hatta Pamir’le sahneleri olsun istiyorum.
-Hulusi Bey nerede yahu? TürHul izleyemeyecek miyiz artık:(
-Tabii ki o son sahneyi yazmadan olmaz^.^ Pamir’in Ömer’i oraya “bak biz beraber ne haltlar karıştırdık” ı gözüne gözüne sokmak için çağırması ters tepti. Ömer vurdu gol oldu efenim:) Yeni bölüm oradan mı başlar bilinmez, ama çok iz bırakacağı kesin.
Ve son söz her zaman olduğu gibi ekibe… Emeği geçen herkesin eline, yüreğine ve zamanına sağlık!
Bu sefer bir şiirle değil de Buda’nın bir sözüyle bitirelim… “Hayatta asla gizlenemeyecek üç şey vardır: Güneş, ay ve gerçekler.’’
Sevgiyle kalın…
Şeyda Yalvaç/Ekranella