Ay Yapım’ın Star’da Çarşamba akşamları ekrana gelen ve ilgiyle izlenen dizisi ‘Kuzgun’da, ‘Ali’ karakterini canlandıran başarılı oyuncu Aytek Şayan, hakkında merak edilenleri startv.com.tr’ye anlattı.
Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı? Veterinerlik okurken tiyatroya geçiş yapmışsınız, biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ortaokul, lise döneminde de tiyatroyla ilgiliydim, ama asıl saygım ve sevgim Veteriner Fakültesi ‘ nde okumak için gittiğim Uludağ Üniversitesi’nin Tiyatro Topluluğu ile başladı. Ve durum aslında Tiyatro yaparken yanında da Veterinerlik okumaya döndü. Ben de Oyunculuk okumaya karar verdim. Ankara’da olsun istedim, Bilkent Üniversitesi ‘nde olsun istedim, okurken bir yandan tiyatro yapmak istedim ki ne mutlu bana öyle de oldu, güzel tecrübeler edindim. Böyle…
Tiyatrodan dizi sektörüne geçmek zor oldu mu? Tiyatro mu, dizi mi diye sorsak.
Oldu tabi, zor bu süreçler. Okurken planlamak lazım aslında; ben kendimce planladım ama pratikte öyle olmuyor tabi. Ben işimi yapabiliyor olmaktan çok keyif alıyorum o yüzden tiyatro ve ya dizi gibi bir ayrımım yok, önemli olan çalışırken keyif alabilmek, benim için.
Kuzgun projesine nasıl dahil oldunuz? Karakterinizden bahseder misiniz?
Güzel bir audition süreci yaşadık, karakteri konuştuk, bu bana karakteri de daha iyi anlayıp fikirlerimi gösterme şansı verdi. O yüzden aslında hala devam eden bu güzel süreçte bana güvenen herkese teşekkür ederim. Ali, kırgın ve kızgın bir çocuk aslında. Ergenlik döneminde annesini kaybetmiş, babası tarafından hiç takdir görmemiş ve aslında kendini hala daha bulamamış. O yüzden bu kadar sinirli. Ve yanlış tercihler yapıyor. Her şeyi şiddetli yaşıyor.
Ali, zor bir babanın çocuğu, dizinin ilerleyen bölümlerinde kendini ispatlayabilecek mi?
Rıfat zaten onu dinlemeyerek hata yaptığını söyledi Ali’ ye. Biraz da olsa kendine güveni geldi Ali’nin diye düşünüyorum. Tabi bir sürü yeni şey oluyor dizideki dünyada, bakalım bu durumlara Ali nasıl tepkiler verecek.
Settar Tanrıöğen, Levent Ülgen, Hatice Aslan, gibi usta oyuncularla aynı projede olmak nasıl bir duygu?
Levent Ülgen ve Hatice Aslan ile karşılıklı çalışma fırsatım oldu ama Settar Tanrıöğen ile henüz olamadı. Ekrandan izlerken de karşılıklı oynarken de bir şeyler öğrenmeye çalışıyor insan. Takdir ettiğin oyuncular ile aynı işi yapmak çok keyifli bir şey.
Hayatınızın dönüm noktası nedir diye sorsak, nasıl cevap verirsiniz?
Hele bir dönsün de :). Şaka bir yana, insan noktaları ileriye bakarken birleştiremiyor, geriye dönüp bir bakıyorsun birleşmiş. O yüzden bir sürü iyi, kötü nokta var. Bir ara geriye dönüp bakarız hangilerinde dönmüş bu hayat diye.
Oyuncu olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Vallahi tiyatro yapmak, oyuncu olmak, bu şekilde hayatta kalmak çok istedim. Sonuçta bu bir yaşam şekli, ben öyle inanıyorum ve mutluyum. Ama 14-15 yaşımdan önce bir kere Ali Sam Yen‘ e gitmiş olsaydım, o atmosferi hissetseydim, futbolcu olmak isteyebilirdim.
Sosyal medya ile aranız nasıl? Sürekli kullanabiliyor musunuz?
Sosyal Medya ile aram iyi diyemem, Twitter ‘ ı çok kullanıyorum, haberleri orada seçtiğim kaynaklardan takip ediyorum. Facebook zaten kullanmıyorum. Instagram’ da çok aktif değilim iş oldukça kullanıyorum ama fark etmeden alışıyor da insan, sonra gülüyorum kendime.
Oyuncu olmak isteyen gençlere önerebileceğiniz tavsiyeleriniz var mı?
Sosyoloji, psikoloji ve tarih okumalarını, gündemi takip etmelerini, önce kendilerini sonra içinde bulundukları coğrafyayı, orda yaşayan insanları anlamaya çalışmalarını tavsiye ediyorum.