Bir Sargun’un kendisini yakalayamayacağını dile getiren Oktay’ın ayağı taşa takılır ve uçurumdan aşağıya yuvarlanır.
Oktay’ın ölmesiyle, Meryem ile Savaş rahat bir nefes alırlar. İkili İsviçre’nin bir köyünde yapılacak düğünleri için büyük bir heyecanla o günü beklemeye başlarlar.
Bu heyecanlı bekleyiş, Meryem’den gelen haberle daha mutlu olmalarına sebep olur.
Zira Meryem, Güneş bebeğe hamiledir ve bu müjdeyi bir an önce Savaş ile paylaşır.
Savaş, duyduğu haber karşısında büyük bir mutluluk yaşarken, ikili gelecekleri için sabırsızlık yaşarlar.
Sonunda Güneş doğar ve Savaş ve Meryem’in mutlulukları katlanır.
Onları bir parkta otururken görürüz. Savaş ve Meryem, Güneş’e nasıl tanıştıklarını ve hikayelerini, kötü adamları aradan çıkararak bir masal gibi anlatmaya başlarlar. (Kaynak:Hürriyet)