Kızılcık Şerbeti dizisi çok başarılı bir hikaye ortaya koydu ve reytingleri ile de parlamaya devam ediyor. İkinci sezonda da etkili performans sergileyen dizinin başarılı isimlerinden Ceren Karakoç, son 1 yıldır sosyal medyada ismi en çok konuşulan kadın oyunculardan birisi oldu.
Kariyerinde müthiş bir çıkış yakalayan oyuncu, Nursema karakterinin izleyiciler tarafından çok sevilmesinin ve desteklenmesinin sonuçlarını yaşıyor. Dizide başarılı bir performans ortaya koyan oyuncu, seküler ve muhafazakar ailelerin hayatlarının anlatıldığı dizinin kendisini de çok etkilediğinden bahsetti.
Dizinin senaryosunun önemine işaret eden ve kendisinin de ailesi açısından durum değerlendirmesi yaptığını ifade eden oyuncu, duygularını samimi bir şekilde ifade etti.
Brand Week İstanbul seminerinde izleyicilerle buluşan Ceren Karakoç, Kızılcık Şerbeti dizisinin kendisi için önemini şu sözlerle ortaya koydu:
“İlk beş bölüm senaryosu gelmişti; hepsini tek tek okumuştum. Hem hikâye hem de bana gelen rol bakımından çok heyecanlandım. Ya batacaktık ya çıkacaktık. İki senedir büyük bir başarıyla devam eden dizimizin arkasındayız…
Ben küçük bir şehirde büyüdüğüm için oranın insanları ve oranın halkıyla iç içeydim. Farklı kültürlerden gelen insanlar yoktu. Nursema ve Kızılcık Şerbeti ile birlikte seküler ve modern aileler arasındaki farkı öğreniyorum. Bazen dönüp kendi aileme bakıyorum, biz mutaassıp mı yoksa modern miydik diye.
Ceren olarak inanılmaz önyargıları ve paradigmaları olan bir insanken, şu an her şeye çok farklı bakıyorum. Yeni insanlarla tanışınca “Acaba Alev ya da Nursema gibi bir kız olabilir mi?” diye düşünmeye başladım.”