“Verilmiş sadakamız varmış be” dediği an tepesinde, elinde susturucusu, paltolu, eşarplı, sarışın genç kızı beliriyor ve o meşhur soruyu soruyor, “Orhan Solmaz’ı tanıyor musun?” Tefeci, “Ne Orhan’ı ne Solmaz’ı” dediğinde kader ağlarını zaten örmüş oluyor.