NTV ekranlarında yayınlanan Bambaşka Sohbetler’de Ceyda Düvenci’nin konuğu olan başarılı tiyatro sanatçısı Şenay Gürler, küçük yaşta gerçekleştirdiği evliliğini ve ardından değişen yaşamını anlattı… Gürler’in yaşam hikayesi, pek çok kadına ışık tutacak bir hikaye…
Şimdilerde aynı anda oynadığı Richard, Medea’ya Göre Ahlak ve Tanrı’nın Eli oyunlarıyla 3 tiyatro oyununda sahneye çıkan Şenay Gürler, yapımcılığını BBO Yapım’ın üstlendiği Bambaşka Sohbetler’de oyunculuk aşkının yanı sıra, yaşamı hakkında da duygusal cümleler kurdu.
Gürler, hayatında 1 kez gördüğü bir erkekle olan evliliğinin ardından yaşadıklarını, boşanma sürecinde yaşadıklarını ve küçücük bebeğiyle hayatta durma savaşını, en yalın ve zarif haliyle cümlelere döktü…
Şenay Gürler 1 kez gördüğü bir insanla olan evliliğini anlattı… İşte ünlü oyuncunun yaptığı açıklamalar:
“Bir iki kez gördüm, seni beğendim, ben de beğendim öyle oldu. Babam da evlenmemin doğru olduğunu düşünüyordu, çünkü babamın gözlerinin görmediği bir dönemdi ve bir kız çocuğu olarak bu toplumda nasıl ayakta kalacak diye düşündüğü için evliliğimize evet dedi, ben de hayır demedim! Rızasız bir gelin değildim… Sonra fark ediyorsun ama, bir yerden sonra çıkamıyorsun, sonra sana biçilen rolü oynuyorsun… Evlilik, çocuk, sonra güm diye ‘ben bunu hayal etmiyordum’ diyorsun.
Boşanırsam ailem beni reddedecek duruma geldim… Çocuk küçücük, ailen seni reddebilecek durumda eğer boşanırsan… Kafama koydum, eğer boşanmasaydım sonum iyi olmazdı. Kırılgan bir dünyam vardı… O şekilde devam etseydim, iyi olmazdım…
Evliliğim devam etseydi oyuncu olamazdım. Kararımı verdikten sonra, aslı zorlu süreç o zamanmış. Kararımı verdikten sonra bir sürü insana karşı mücadele ettim. Karşımda bana hakaret eden bir etrafım var, dul bir kadına söylenecek sözlerle gelenler var, beni koruduklarını zannederek söylenen sözler var… Ayrıntılara girmiyorum, arada yaşanan çok zor şeyler var.
Dayım ve kuzenim ve eşi yanımda yer aldı… Çocuğuyla birlikte ayakta durmaya çalışan gencecik bir kadındım, bunu gördüler ve kabul ettiler. Ayrıldıktan sonra okula gittim, güzel sanatlar fakültesinde okudum. Çalıştım, tiyatro benim için her zaman aşktı, amatör tiyatroda okudum. Kızımı anaokuluna bıraktım, parasını ödeyemeyeceğim için çocuklara orada ders vermeye başladım. Parasını o şekilde karşılıyordum.
O dönem çok ağır gelen şeyler var, şimdi iyi ki yaşamışım diyorum. Yaşamın dibine kadar geldim, en dibe vurduğum duygunun ne demek olduğunu biliyorum.”