819
Karabatak, bir yere ait olmaktan çok korkuyor olacak ki bunu çapkınlığıyla perdeliyordu. Hayata her daim en pozitif yanından yaklaşan Ateş’in olaylara mizahi açıdan yaklaşması ve yüksek enerjisi de kırık kalbini gizlemek için bir başka perdeydi. Ateş’in ilk hüznünü, anneler gününde sarılacak bir omuz bulamadığında gördük. Biz de Nazlı gibi “Üzdün be Ateş Acar,” demekten kendimizi alamadık haliyle… Her daim gülen insanların hüznü, daha derin oluyor ve Ateş’in hüznü de tahmin edemeyeceğimiz kadar derindi.