TelevizyonGazetesi.com / Detay – Çocuklar Duymasın dizisi uzun bir maceranın ürünü… Birol Güven imzalı dizi ilk olarak 2002 yılında ortaya çıktı ve 2005’te bitti. Ardından 2010 yılında bir kez daha çekildi ve bu macera da 2 yıl sürdü. Ardından da 2017’de yeniden başlayan proje 2019 yılının Nisan ayında final yaparak bitti. Toplamda 9 sezon süren Çocuklar Duymasın dizisi 464 bölüm yayınlanmış oldu.
3 kez ara verilen ve toplam 17 yıla yayılan bir macera Çocuklar Duymasın dizisi… Dizide başrolleri Pınar Altuğ ile Tamer Karadağlı paylaştı. Dizinin yeniden çekilmesi şu günlerde gündem konusu değil. Ancak Birol Güven, geçen sezon yaptığı açıklamada bunun bir final olmadığını, Çocuklar Duymasın projesinin yeniden ileri bir tarihte izleyicilerle buluşacağını söylemişti. Pınar Altuğ da ne zaman olursa olsun Meltem karakterini canlandırmaya istekli olacağını söylemişti.
Ancak Tamer Karadağlı, farklı düşünüyor. Artık dizinin yeterince yayınlandığı fikrinde olan usta oyuncu, şöyle konuştu: “Evet, yeterince oynadım artık. 3 kere ara vermiştik. 2002’de başladık, 2004’te bitti. Sonra 2010’da başladık tekrar 2 yıl o sürdü, sonra ara verdik. Sonra 1 yıl başka kanalda oynadık, sonra Kanal D’de bu sefer 2 sene oynadık. Tamam artık, miadını doldurdu.”
Tamer Karadağlı, profesyonel bir iş yaptıklarını, şayet iyi bir ücret ödenirse yine yer alabileceğini de sözlerine ekledi.
Taşfırın erkeği Haluk karakteri de dizi ile meşhur oldu. Birçok kişinin diline de bu söz yerleşti. Tamer Karadağlı, karakteri yaratan ismin yapımcı Birol Güven olduğunu hatırlattı.
Karadağlı, kendisinin de karaktere detaylar kattığını ve doğaçlama performansının da dizide önemli bir yerinin olduğunu anlattı.
Tamer Karadağlı, Taşfırın Haluk karakterinin neden çok sevildiğini ise şu sözlerle anlattı: “Bir kere Birol Güven çok güzel karakter çıkarmış. Yani birebir benim yarattığım bir şey değil. Benim üzerine koyduğum şeyler olabilir. Birol da benim üzerine koyduğum şeyleri parlattı. Bu birlikte çalışmanın getirdiği bir şey oldu. Doğaçlama yapmaya kesinlikle inanıyorum. Çünkü o doğaçlamalardan çok güzel şeyler çıkıyor. İşte ‘Ba ba ba, Ana!’ lafı o doğaçlamalardan çıktı. ‘Taş fırın erkek – Haluk’ karakteri aslında Türk erkeğinin alt benliği. İnsanlara niye bu kadar yakın, sıcak geliyor? Çünkü kadınlar belki kocasına, babasına, ağabeyine, kardeşine, nişanlısına, erkek arkadaşına benzetiyor. Erkekler de kendini görüyor bir çok anlamda. O yüzden insanların ruhuna bu kadar dokundu.”