Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Uraz Kaygılaroğlu Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Uraz Kaygılaroğlu Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Uraz Kaygılaroğlu, 30 Haziran 1987 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema oyuncusu ve sunucu.

Adı: Uraz Kaygılaroğlu
Doğum Tarihi: 30 Haziran 1987
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.88 m.
Kilosu:  76 kilo
Burcu: Yengeç
Göz Rengi: Kahverengi
Annesi: Gamze Yücer
Babası: Mehmet Ali Kaygılaroğlu
Çocuğu: Ada Kaygılaroğlu
Instagram: https://www.instagram.com/urazka/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Ailesi: Aslen Balıkesirli.Babası Mehmet Ali Kaygılaroğlu’nu 4 yaşındayken kaybetti. Babasız büyüdü. Haziran 2014 yılında oyuncu Melis İşiten’le dünya evine girdi. Evliliklerinden 2 sene sonra 5 Aralık 2016’da kızları Ada doğdu. Çift, Temmuz 2019 yılında boşandı. “Ben galiba 18 yaşından beri baba olmak istiyorum. Babamı dört yaşında kaybettim. Babasız büyüyen bir çocuk olarak özlemim vardı hep. Zaten böyle bir ilişkiye dair açlığım çok büyüdüğü için erken yaşta baba olmak, çocuğumla birlikte büyümek, onunla vakit geçirmek benim için hayati bir noktadaydı. Ben birine baba olayım da kendimde eksik gördüklerimi ona yaşatayım, gibi bir isteğim, hissiyatım olmuştu. Bir de hep oğlum olacak diye düşündüm. Hiçbir zaman kızım olacağına ihtimal dahi vermedim.”

Çocukluk yılları: Dedesiyle birlikte yaşadığı çocukluk anılarını unutamıyor. “Çocukken hafta sonlarını anneannem ve dedemin evinde, sömestr ve yaz tatillerini de babaannem ve dedemle geçirirdim. Dedem, Mahmutpaşa’daki çorap fabrikalarının makineleri için iğne satardı. İlkokul çağındayken beni de işe götürürdü. Onunla işe gider gelir, vapura binerdik. Mahmutpaşa’da hanın içinde esnaf arasında büyüdüm bir nevi. Dolayısıyla daha çocuk yaşlarda o kadar büyüğün içinde sosyal bir ortam gördüğün zaman gerçek bir şeyin içinde olma duygunuz çok gelişiyor. Dedem çok dürüst bir adamdır. Ufacık bir yalan söylense acayip sinirlenir. Tabii bu konuda kendisinden çok ders almışımdır, yaramazdım çünkü. Sıkışınca ‘Ben yapmadım, anneannemin suçu galiba’ der, yırtmaya çalışırdım.”

Eğitim hayatı:  İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık Bölümü’nden mezun oldu.

Oyuncu olmaya nasıl karar verdi? Çocukluğundan itibaren hep oyunculuk yapmak istedi ancak annesi karşı çıktı. ” Annem, ‘oğlum bir mesleğin olsun, her ay maaşın düzenli yatsın’ dedi. Babamı küçük yaşta kaybettiğim için annemle beraber büyüdük. Böyle bir durumda annene ihanet edemiyorsun. Anneme ‘Diplomamı senin için alacağım ama bu işi yapmayacağım’ dedim. Okul bittiğinde de oyunculuğu denemeye başladım.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına ‘Es Es’ dizisinde canlandırdığı ‘Fethi’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Pis Yedili’ dizisinde canlandırdığı ‘Can’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Komik, sempatik, eğlenceli, disiplinli, özverili.

Sosyal: Gece hayatını sevmiyor, sakin ortamlarda sevdikleriyle beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor. “Evcimen bir tipim. Bağdat Caddesi’nde doğup büyüdüm, hâlâ burada yaşıyorum. Arkadaşlarım da hep bu civarda. Arkadaşlarımla karton bardakta kahve alıp ileri geri yürüyüp eve dönüyoruz. Benim gece hayatım budur.”

İlk sinema filmi: Doğa Can Anafarta/ Mezuniyet

Hayran olduğu kişi: Kıvanç Tatlıtuğ ile aynı projede yer almak istiyor. “Kıvanç Tatlıtuğ’la oynamayı çok isterim. Çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Çok yakışıklı bir adam.Sakalı bile doğru çıkıyor. Yurt dışındaki örneği Brad Pitt, hangi rolü oynasa inandırıcı.”

İş hayatına bakışı: Kiloluyken, ‘Kilolu insanlardan başrol olmaz’ demiş ve 60 kilo vermiş. Hırslı bir yapısı var ancak yarışı kendisiyle. “Mecbursun savaşmaya çünkü herkes artık bu işi yapmak istiyor. Bir dönem ya popçu, ya topçu olmak isterlerdi, şimdi herkes oyunculuk peşinde. Kimisi para, kimisi ün, kimisi gerçekten sevdiği için istiyor. Büyük bir yarış var çünkü her gün yeni biri geliyor. Yapabildiklerin değil, nasıl göründüğünle daha çok ilgileniyorlar. Annem sağlıktan dolayı zayıflamam için baskı kurmuştu, benim kendi motivasyonum sağlıktan çok işle ilgiliydi. Beğenilmek değil, istediğim rolleri oynayabilmekti. Şişman rolü her dizide yok ve zayıflara çeşit daha çok; yanda küçük bir rol oynarım, belki büyük bir rol gelir diye yelpazen genişliyor. Senaristler şişmanlara aşk yazmıyor; hep komik, düşen kalkan, yemek yiyen tipleri oynuyorsun. ‘Daha çok şey yapabilirim’ düşüncesiyle bunu kırmak istedim. Oyunculuk ile şöhret ayrı şeyler, ben oyunculuğu seviyorum. Oyunculuk ömürlük bir meslek, bunun emekliliği yok; yarışım kendimle.”

Kariyer planı: Farklı rollerde seyirci karşısına çıkmak istiyor. “Uzun süre komik adamı oynayınca, ‘Acaba izleyici beni dramada kabullenir mi?’ diye bir korkuya düşüyorsun ve bu da benim için zorlayıcı bir sınav oluyor. Hep aynı tarz işler yapmak biraz kolaya kaçmak gibi geliyor.”

Kaygıları: Günümüzde yaşanan, kadına karşı şiddet, taciz olayları, tecavüz vakaları gibi insanlık dışı olayları endişe verici buluyor. “İster istemez kızım için endişeleniyorum. Elbette erkeklerin de başına bir dolu kötü olay geliyor ancak kadınlara yönelik olanlar daha çarpıcı oluyor ve bu da beni yeteri kadar korkutuyor. Zaten endişeli bir tipimdir; olasılıkları düşünürüm hep. Büyükbabam çok pimpirikli bir adamdı. ‘Bir rahat ol ya.’ derdim ona hep. Baba olunca öyle olmuyormuş.”

Evde ne yapar? Evcimen bir tip, “Yengeç burcunun özelliğini taşıyorum, evcimenim. Evde olmayı çok seviyorum. Güzel yemek yemeye gitmeyi de severim.  Değişik bir şey yemek için mesafe kat edebilirim. Bir de 12 yıldır filan birlikte tavla oynadığım bir ekibim var.  Aralarında en küçük yaşta olan benim. Benden bir büyüğü 40 küsur yaşında. En büyüğümüz emekli bir albay olmak üzere değişik bir tavla grubumuz var. Buluşup tavla oynarız.”

Hangi dizileri izler? Peaky Blinders, The Crown, ve House of Cards severek izlediği diziler.

Modayı takip eder mi? Güzel giyinmeyi seviyor. “Severim giyinmeyi. Çünkü 25 yıl giyinemedim ben. Şişman olduğum için eskiden. Beğenip beğenip, ‘Bu bana olmaz ki,’ derdim. Sonradan kilo verince bütün ilgimi, alakamı istediğim gibi giyinmeye harcar oldum.”

Fazla kilolarından nasıl kurtuldu? “Çalışmadığım bir döneme denk geldi. Çalışmayınca boş vaktiniz de oluyor. Boş vaktiniz olunca kendinizi bir şeye adamak daha kolay oluyor. Programlı ve istediğiniz gibi yemek yiyebilir hale geliyorsunuz. O yüzden de aslında zor olmadı. Fenerbahçe sahilde oturuyorduk annemle o dönem, önce Caddebostan’a kadar yürüyordum. Sonra mesafeyi artırarak Bostancı’ya kadar gider oldum. Her gün sahilde bir-bir buçuk saat yürüyüşlerle öyle bir tempoda serüven oldu benim için. Düzenli yemeyle düzenli bir program yapınca, harfiyen uyduğunuz zaman sonuç alıyorsunuz.”

Formunu nasıl koruyor? Eskiden çok kilolu olduğu için kilo almaktan deli gibi korkuyor. O yüzden spor yapmaya, yediklerine dikkat etmeye, çok su içmeye, bir yerden bir yere yürüyerek gidip gelmeye çalışıyor. “Hep çok iyi göründüğünü ve bu özgüvende olduğunu düşün; belki daha sert, daha agresif, üstten bakan birine dönüşebilirdim ama kilolu günlerimden unutmadığım şeyler var; o da beni daha mütevazı kılıyor.”

DİZİLERİ

2019/2020- Sefirin Kızı /Gediz Işıklı
2019- Aynen Aynen / Emir
2018- Ege’nin Hamsisi / Deniz Çınar
2018- Masum Değiliz / Mert
2017- Klavye Delikanlı’ları / Volkan (Kuzen Volki)
2015/2017- Baba Candır / Haluk Güney
2014- Yedi Güzel Adam / Adil Erdem Bayazıt
2013- Eski Hikâye / Ömer
2012/2013- Harem / Feminen Ağa
2011- Pis Yedili / Canburger
2009- Canını Sevdiğimin İstanbul’u / Ferhat
2008 -Milyonda Bir / Berke
2008- Es Es / Fethi

FİLMLERİ

2020- Eltilerin Savaşı / Fatih
2019-Karakomik Filmler: 2 Arada/ Ethem
2018- Çakallarla Dans 5 / Sinan Keçecizade
2017- Sen Kiminle Dans Ediyorsun? / Selim
2017- Dede Korkut Hikayeleri: Bamsi Beyrek / Bamsi Beyrek (TV Filmi)
2017- Deli Dumrul
2016- Dönerse Senindir / Kurt
2009- Nerde Kalmıştık (Kısa film)
2010- Ejder Kapanı / Journalist
2009- Mezuniyet / Umut

SUNUCULUK YAPTIĞI YAPIMLAR

2017-Sıra Sende Türkiye

2016- Kuyruk

2015- Ve Kazanan

2014- Takip

2013-Tam Zamanı

2012- Kamuflaj