Ahmet Mümtaz Taylan : “İnternet, Televizyonu yenebilir”
Lüleburgaz’da katıldığı Çınaraltı Sohbetleri’nde konuşan oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan “Yeni mecralar elbette yaratıcıyı özgürleştirir. İnternet, Televizyonu yakın zamanda yenebilir” dedi.
12 Aralık 1965 Ankara doğumlu olan oyuncu, kariyerinde çok sayıda projede bulundu. İz bırakan rollerin adamı olarak bilinen Taylan, en son İnsanlık Suçu dizisinde Sami Gökdemir karakterine hayat vermiş, ancak dizi reytingleri düşük olduğu için kısa sürede yayından kaldırılmıştı.
Hayat Şarkısı’nın Bayram’ı olarak da akıllara takılı kalan Taylan, kariyeri boyunca 79 projede bulundu.
Lüleburgaz Belediyesi kültür etkinlikleri kapsamında 2 yıldır yapılan Çınaraltı Sohbetleri ‘Umut Verenler’ programının 15 Ağustos 2018’de gerçekleşen Sinema Televizyon konulu sohbetinde konuşmacılar oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan ve oyuncu Gonca Vuslateri oldu.
Zübeyde Hanım Parkı’nda saat 19.00’da gerçekleştirilen programa katılan Lüleburgazlılar Moderatör Celal Pir’i fahri hemşehrisi ilan ettiler.
Moderatör Celal Pir’in televizyon dizilerini kastederek konuşmacılara: “Türkiye’de insanlar okuduklarından çok gördüklerine mi inanıyorlar?” sorusu üzerine sözü alan oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan şunları söyledi:
Tam gerçeği istiyorsanız tarih kitapları var
Bir belgesel izlemediğimizi bilmemiz gerekir bir drama seyrederken. Biz orada bir belgeselden bahsetmiyoruz, bir kurgudan bahsediyoruz. Elbette ciddiyeti ve sorumluluğu olan bir eğlence ürünü olduğunu unutmadan izlemek lazım. Orada yeni bir sav, yeni tarihi bir gerçek sav edilmiyor; sadece drama ve iyi vakit geçirmek istiyoruz. Tam gerçeği istiyorsanız tarih kitapları var. Belgeseller var. Oraya bakın. Sinemanın da televizyonun da belirli süreçlerdeki macerası ülkenin konjoktürleriyle beraber yürür. Bir ihtiyaç doğar ve o ihtiyaca sektör cevap verir. Biz hayatı taklit ediyoruz. Hayatın bir kesitine büyüteç tutuyoruz, onu abartıyoruz; neşelendiriyoruz, hüzünlendiriyoruz ve bir ürün olarak sunuyoruz. Gerçekle arasındaki fark bu. O da dünyanın ya da ülkenin kendi macerasıyla doğru orantılı oluyor.
Umut meydanlardadır
Paylaşmak, birlikte üretmek, birlikte tüketmek, yaşamak kolay bir iş değil. Türkiye’de de kolay değil, Dünya’da da kolay değil. Umut meydanlardadır, sokaklardadır. Ama kırmak dökmek için değil; birlikte üretmek, iyi günde kötü günde birlikte olmak, bütün alanlarda bize benzemeyenlerle de bir araya gelmek.
Lüleburgaz’da olağanüstü bir kültür merkezi var. Bugün gezdik ve gerçekten göz yaşartıcı. İşte meydan orasıdır. Çünkü AVM’lerde ucuzluk sıralarında itişmek yerine, orada müzikten, danstan, heykelden, resimden, tiyatrodan, sinemadan nasibinizi almak onları birlikte paylaşmak, ulaşılabilir sanatı birlikte tüketmek, birlikte yaşama kültürünü şenlendirecek bir şey. O zaman sokaktaki tartışmalar daha yumuşayacak. Tartışmasız bir dünya kimse istemez çünkü tartışmasız, makul düzeyde çatışmasız bir dünya gelişmez, olduğu yerde durur. Bazıları muhalif olacak, bazıları taraftar olacak, sonra onlar yer değiştirecek. Çünkü eleştiri geliştirici bir şeydir. O yüzden Lüleburgaz Belediyesi’ni büyük alkışlamak lazım. Gördüğüm en iyi, potansiyeli en yüksek binalar burada. Burası müthiş bir yer.
Hiç bir iş küfür ederek reyting almaya çalışmaz
Olmayan ideal yalan bir dünya kurup onu mu anlatalım. Hiçbir iş küfür ederek reyting almaya çalışmaz. Hayat edepten ibaret değil. Bir ton uğursuzluk, bir ton tatsızlık var. Tecavüz var, çocuk istismarları var. Var oğlu var. Memlekette her gün bir kadının canına kıyılıyor. Çocukların hayatı karartılıyor. Biz bunlardan bahsetmeyelim niye çirkin?Güzel bir şey yapın onu çekelim o zaman. Kötü olanı yanlış olanı teşhir edelim.
İnternet dizileri televizyonu yenebilir
Yeni mecralar elbette yaratıcıyı özgürleştirir. İnternet dizileri ileri yıllarda televizyonu yenebilir.”