Soru şu: Hayatta halasından başka kimsesi olmayan biri, halasını hastanede bırakıp eve döner mi?
Tecavüz sahnesinin peşinden Salih evden çıkar. Kapıda köyün delisi vardır. Olan biteni gördüğünden Salih Ağa telaşlanır. Arabasından tüfeğini alıp, bir iki adım koşup, ateşler. Deli vurulur ve koşarken yere düşer. Salih Ağa deliyi vuracak kadar korkar ama yanına gidip de ölüp ölmediğini teyit etme gereğini bile görmez.
Soru şu: Yaşananların mağduru hariç tek tanığını öldürmeye teşebbüs edecek kadar korkan, gözü dönen Salih Ağa, neden ölüp ölmediğini kontrol etmek için delinin yanına gitmez ve tek tanığı ortadan kaldırmaz?
Ve ertesi gün deli ortaya çıkar.
Soru Şu: Öldüğü düşünülen ya da en iyi ihtimalle vurulduğu düşünülen deli, ertesi gün sapasağlam nasıl ortaya çıkar?
Tecavüze uğrayan Kader evden çıkar. Yürümeye başlar. Gidecektir köyden. Bir araba durur yanında. Köye yeni atanan öğretmen… Birbirlerini tanımıyorlardır. Öğretmen anlar Kader’in başına kötü bir şey geldiğini. Yardım etmek ister. Üşüdüğünü düşünür. Ceketini uzatır. Kader, az önce yaşadıklarının travmasından korkuyla sıçrar, “uzak dur” der ve ceketi almaz. Sonra öğretmen “gel seni hastaneye götüreyim” der ve Kader kabul edip arabaya biner.