Aras Aydın, 2 Temmuz 1989 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Aras Aydın
Doğum Tarihi: 2 Temmuz 1989
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.84 m.
Kilosu: 74 kilo
Burcu: Yengeç
Göz Rengi: Kahverengi
Kardeşleri: Deniz Aydın
Instagram: https://www.instagram.com/arasaydinofficial/
Evcil Hayvanları: Kedisi var.
Ailesi: Ankara’da doğdu büyüdü, bir kız kardeşi var, ailesine çok düşkün. “Ailesine çok düşkün biriyim. Kendi hayatımı ertelerim onlar için. Ailemde hep birlik ve beraberliği sağlamış iki güzel insanı kaybettim; dedem ve babaannem. Hayatımda başka hiçbir şeye böyle üzülmedim.”
Çocukluk yılları: Ankara’da mahalle kültürü ile büyüdü çocukken mühendis olmayı istiyordu. “Mahallede bizi koruyup kollayan abilerimiz vardı. Top oynadık, beraber büyüdük onlarla. Çocukken hep mühendislik vardı aklımda. Ama o zamanlar hayat daha sizin için başlamamış oluyor. Büyüdükçe sanat yönümün kuvvetli olduğunu fark ettim. İlkokul, ortaokul ve lisedeki edebiyat ve resim hocalarımın yeri ayrıdır o nedenle. Mesleki tercihimi yapma aşamasına geldiğimde ‘ya müzik ya tiyatro yapacağım’ dedim. Gelin görün ki şimdi ikisiyle de uğraşıyorum.”
Oyunculuk serüveni nasıl başladı? “Babamın 4 tane şiir bir tane de deneme kitabı var. Geceleri gizli gizli babamın şiirlerini okurdum. Şiirleri okurken onları oynadığımı fark ettim. Sonra ben de şiir yazmaya başladım ama meslek olarak bunu düşünmedim. Türkiye şartlarında oyunculuk daha doğru bir tercihti. Sonrasında İstanbul’a geldim. Yeditepe Üniversitesi’nin sınavına girdim kazandım ve başka bir yerde denemek istemedim.”
Eğitim hayatı: Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2010 yılında Öğretmen Kemal dizisiyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Kiraz Mevsimi’ dizisinde canlandırdığı ‘Emre Yiğit’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Evcimen, iyi bir okur- yazar, çalışkan. “Düşünen, iyi şeyler yapmaya gayret eden, okuyan, yazan, çizen, oyunculuğu ve müziği yarış halinde hayatının merkezinde tutmaya çalışan biriyim.”
Sosyal: İşten arta kalan zamanlarında bol bol dizi ve sinema filmi izliyor, kitap okuyor, balık tutmayı da seviyor. “Seti olmayan Aras bol kitap okur. Pek yoğun gitmese de spor yapar, yaptıkça keyif alır. Kendi zamanını dinlenmekten çok setin ayrı düşürdüğü özel insanların hepsine adar. Bu arkadaşları olur, kız arkadaşı olur, ailesi olur. Müzikle uğraşır, enstrümanları ile haşır neşir olur. Yazar çizer, yağlı boya tablosu yapar.”
Düşünce yapısı: Oyunculukta görselliğin sadece ilk etapta önemli olduğunu düşünüyor. “Görsellik önemli ama sonrasında yaptığınız iş sizin devam etmenizi sağlıyor. İki ayrı uçmuş gibi görüyor insanlar. Ben ekran karşısında çirkin olmaktan korkmuyorum. Ağlanacaksa ağlarım, rol neyi gerektiriyorsa onu yerine getiririm ben hocalarımdan bunu öğrendim.”
İlk sinema filmi: Semra Dündar/ Oğlan Bizim Kız Bizim
Aşka bakışı: “Aşk, bisiklete binmeyi yeni öğrenen bir çocuğun her gün annesine bisiklete binmek istediğini söylemesi gibi. Aynı heyecan, aynı heves, aynı tutku. Ve aşkı öğrendikten sonra emin olun bir bisiklet gibi yol kat etmeyi öğreniyorsunuz. Romantizm bende çok tutarsız bir faktör. Yalnız olduğum dönemlerde daha kendi halinde, daha alaycıyımdır. Ama aşk benim ritmimi değiştiriyor. Aşık olunca karşısındaki göze nişan alan bir avcı gibi hissediyorum kendimi.”
Hayata bakışı: Oyunculuk, hayattaki tatmin olma biçimi. “Oyunculuk yapmaya karar veren birisi, hayatı boyunca araştırmayı, başkalarının hayatı ile kendi hayatını harmanlayıp bir keşif yapmayı kafasına koymuş olur. Ki bu işini aşkla yapmayı da beraberinde getirir, bir yerden sonra yaşam şekli de gözlem, algıda seçiciliği getirir. Ben pek çok projelerde de yer alsam kendime ‘ünlü’ ya da ‘şöhret’ gibi yakıştırmalar yapamam. Olsam olsam ‘popüler’ diyebilirim ki bu kelimeyi söylerken bile zorlanıyorum. Çoğu zaman insanlar yanıma gelip “Fotoğraf çektirebilir miyiz?“ diye soruyorlar. Ben bu durum karşısında o kadar utanıyorum ki resmen kızarıyorum. O kadar unutuyorum aslında o kara kutu içinde haftanın bir günü beni insanların izlediğini o yüzden de hala yadırgıyorum. Galiba hiçbir zaman ‘ben ünlüyüm’diye rahatça gezemeyeceğim, bendeki utangaçlık geçmez.”
İş hayatına bakışı: Oyuncu olmak onun için bazen bir duruş, tepki. Bazen sadece bir hobi. “’Oyunculuk mahcup insanın intikamıdır’ diye bir söz okumuştum. Oyunculuğumu geliştirmek için, çok yabancı dizi izlerim. Fırsat buldukça oyun izlemeye çalışıyorum. Okuyorum. Bir de sahnenin duygusunu, ne anlatmak istediğini tespit etmeden provaya çıkmam. Üzerine düşünmeyi seviyorum. Bu işin en önemli unsuru; çalışmak ve disiplin. Yetenek de olunca jön ortaya çıkıyor. Ben 31 yaşındayım, 13 senedir bu mesleği yapıyorum. Hep kendime daha ne katabilirim diye düşündüm. Jönlük tartışılabilir bir konu aslında. Kimi izleyiciye göre oyuncunun jön olması için uzun boylu ve kaslı olması yeterlidir. Kimine göre ise jön, başrol oyuncusuna verilen isimdir. Bence çalışan, kendini geliştiren, ekran karısında karşı tarafı ikna edip en iyi şekilde yalan söyleyen oyuncu jön de olur, prenses de. Bizim işimiz en iyi şekilde yalan söylemektir. Rol yapmak budur. Eğer ben iyi yalan söylüyorsam, seyirci de buna kanıyorsa bu proje başarı getirir.”
Kariyer planı: Bir erkek hikayesinde veya mafya projesinde değişik bir tiplemeyi canlandırmak istiyor. “Bir seri katil ya da engellinin sesi hevesi olmak. Yahut bir dilsizi canlandırmayı isterim, böyle ‘kusur’ların aslında insanları ne denli olgunlaştırdığını farkındalık amacıyla bir karaktere büründürmek isterim.”
Gelecek Hayali: En büyük hedefi, yaşadığı sürece mesleğini en iyi şekilde yapmak. “Öncelikle iyi bir oyuncu olmaktan ziyade kendime hep söylediğim disiplinli olmak ki bu istikrar sağlanırsa iyi oyuncu oluyor insanlar. Bu disiplin çerçevesinde kendimi zorlayacak roller oynamak istiyorum. Kafa patlatacağım, çalışacağım, altından güçlükle kalkabileceğim roller. Müzik tarafından bakarsak bir single yapmak istiyorum. Bir köşede senelerdir bekleyen, sabreden şarkılarım var. Yapmak istediğim projeler arasında en başı çekiyorlar.”
En sevmediği özelliği: Çok duygusal, bu duygusallığı zaman zaman ona zarar veriyor. “Ama öte yandan bu kadar duygusal olmak insanları anlamaya daha yaklaştırıyor beni. Çok çabuk demoralize olurum, belki de en sevmediğim huyum bu. Ama yapıcı fikirler üretip kendi kendimi ikna etmeyi de bilirim.”
Hobisi: Müzik hayatının vazgeçilmez bir parçası. “Müziğe çok düşkünüm. Müzikle uyurum, sete müzikle giderim. Piyano, gitar, bağlama gibi birçok enstrümanı çalabiliyorum. Besteler de yapıyorum, onları doğru bir zamanda değerlendirmek isterim. Şarkılarımın aranjelerini Ozan Çolakoğlu yapsın, şarkılarımı Tarkan söylesin isterim. Batı müziğinde benim tecihim blues’dur. Pop şarkısı söylerim ama nağme yapmayı çok severim. Türk müziği etkisi tabii ki olacak ama ben pop müzik yapmak istiyorum. Müzikle uğraşan insan duygusal olur. Beni romantik yapan şey müzik. Karşımdakine güzel sözler söylemek yerine beste yapıyorum. Telefondan veya kulağına fısıldayarak söylüyorum.”
Evde ne yapar? Evcimen, evinin en sevdiği köşesi, tüm müzik aletlerinin durduğu duvarın önü. “Kendimi yorgun hissettiğimde müzik benim için bir terapi gibidir. Ne kadar yorgun olursam olayım dokunmadığım tuşu kalmıyor piyanomun. Ya da oturup gitar çalıyorum. Bir şeyler yazmak da ruhumu rahatlatıyor. Ayrıca çok iyi aşçıyımdır, gurmeyim. Mutfakta çok zaman geçiririm. Dünya mutfağına çok düşkünümdür. Tavuk ve et yemeklerini araştırıp yaparım. İtalyan şeflerin hayatlarının okurum, özel yemeklerini araştırırım. Oyuncu olmasaydım kesin gastronomi bölümünde okur, aşçı olurdum. Anneme de yardım ederim. Beraber yemek yaparız.”
Formunu nasıl koruyor? Setten arta kalan zamanlarında muhakkak spor yapıyor. “Fiziğime dikkat ederim. Doğru beslenmeye çalışırım.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2020- Şeref Sözü/ Faruk Malik
2020- Sefirin Kızı / Turgut
2019 – Canevim / Ömer Kılıç
2018 – Masum Değiliz / Emir
2016 – Altınsoylar / Oğuz Bakır
2016 – N’olur Ayrılalım / Ulaş Vardar
2015 /2016 – İnadına Aşk / Polat Barutçu
2014 – Saklı Kalan / Ateş
2014 /2015 – Kiraz Mevsimi / Emre Yiğit
2012 – 2014 – Şefkat Tepe / Teğmen Volkan
2010 – Öğretmen Kemal / Mert
SİNEMA FİLMLERİ
2020- İnsanlar İkiye Ayrılır/ Bahadır
2018 – Dışarıda /Emre Meteoğlu
2016 – Oğlan Bizim Kız Bizim / Barış
TİYATRO OYUNLARI
2018- Kalp / Oyuncu
2013- Kızılırmak / Koro
ÖDÜLLERİ
2019- Direklerarası Ödülleri / Küçük Salon En İyi Erkek Oyuncu / Kalp