* İnsan aşık olunca kendisinin en iyi versiyonuna dönüşür derler. Siz nasıl bir Hadise’ye dönüşüyorsunuz?
– Aslında ben âşık olan Hadise’yi çok tercih etmiyorum. Âşık olunca duyguları çok derin, çok sert, aşırı heyecanlı yaşıyorum ve bu dengemi bozuyor. Ben de açıkçası dengemi kaybetmeyi sevmiyorum. Çok aşırı âşık olmadan, beni anlayabilen birisiyle olmayı tercih ediyorum.
* Sizin için ideal bir erkeğin tanımını yapar mısınız?
– Bence ideal erkek diye bir şey yok. Yaşımız ilerledikçe, idealin peşinden koştukça ilişkilerimizde ve tercihlerimizde daha sert oluyoruz. Benim için ideal erkek, beni anlayabilmeli, beni kendinden daha çok sevebilmeli.
* Şu an aşık mısınız?
– Hayır. Zaten hayatımda bir kere aşkı yaşadım, o da ilk aşkımdı. Çok uzun zaman oldu diyebilirim.
* Şu sıralar nasıl bir ruh hali içindesiniz?
– Ruh halim şöyle: Sadece çalışmak; kendimi geliştirmek, dans etmek ve şarkı söylemek istiyorum. Tatile gitsem, kafa dinlesem modunda değilim. Hayatımın güzel bir noktasındayım, çünkü giriştiğim her işi kendi gücümle yapıyorum. Bu benim için önemli. Bunun zorlukları da var ama bir kadın olarak kendi ayaklarımın üstünde durmak bu dünyada başarabileceğim en önemli şeylerden biri.