Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Birce Akalay Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Birce Akalay Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Birce Akalay, 19 Haziran 1984 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Birce Akalay
Doğum Tarihi: 19 Haziran 1984
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.73 m.
Kilosu: 50 kilo
Burcu: İkizler
Göz Rengi: Ela
Annesi: Yasemin Ergun
Babası: Sercan Akalay
Çocuğu: Yok
Kardeşleri: Tek çocuk
Instagram: https://www.instagram.com/birceakalay/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Birce Akalay Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Ailesi: Dört kuşak İstanbullu bir ailenin tek çocuğu. Annesi ev hanımı Babası Türkiye’ye ilk klimayı getirenlerden biri.  “Annem ev hanımıydı ama formatı biraz değişiktir onun. Aktif siyasetle uğraştığı uzun bir dönem de oldu, Türk sanat müziğiyle de ilgilendi, ebru da yaptı. Babam beyaz eşya, klima ve havalandırma sistemleri üzerine İstanbul’un ilk teknik servislerinden birini kurmuş vakti zamanında. Hâlâ aynı işi yapıyor, aynı zamanda doğal hayatı koruma derneklerinden birinde de aktif üye. Biz hep tam manasıyla demokratik bir aile olduk. Çok küçük yaşta fikri sorulan, fikri değerlendirilen bir çocuktum.”

Çocukluk yılları: Çocukken en büyük hayali; bale okulu açmaktı. 13 sene büyük bir aşkla dans etti, 16 yaşında sakatlandığı için artık dans edemiyor. Ama dans bir şekilde hep hayatında oldu. “Elbet bir gün ameliyat olacağım ve tekrar dans edebileceğim, o günü iple çekiyorum. 16 yaşında sakatlanıp baleyi bırakmak zorunda kaldım. Lisede tiyatro okumaya başladığım zamanlar hâlâ baleyi özlüyordum. İstanbul Üniversitesi zamanında okulu dondurduktan sonra bir süre televizyonda çalıştım. Dedim ki yapamayacağım; ben tiyatroyu özledim. Meğer çok sevmişim. Sonra tekrar üniversite sınavlarına girip konservatuvarı kazandım.”

Eğitim hayatı: Pera Güzel Sanatlar Lisesi Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji bölümünü kazandı ancak üçüncü sınıftayken okulu bırakarak lise aşkı olan tiyatro için hazırlanmaya başladı. Haliç Üniversitesi Konservatuvar Tiyatro Bölümü’nü kazandı ve eğitimini orada tamamladı.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına ‘Kader’ dizisinde canlandırdığı ‘Lamia’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Yer Gök Aşk’ dizisinde canlandırdığı ‘Havva’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Yenilikçi, realist, duygusal, azimli. “Ben İkizler burcuyum duygusallık ve mantık bende ikisi de çok ağır basıyor. Her ikisini aynı küfede taşımak zor. Çok duygusal bir insanım. Duygularımla, sezgilerimle çok hareket ediyorum. Ama bir şeyde aklıma yatmıyorsa eğer, şuradan şuraya adımımı attıramazsın.”

Düşünce yapısı: Kadere inanıyor. Her şeyin dünya üzerinde Yaradan’dan mütevellit bir matematiği olduğuna inanıyor. “Her olayın bir öncekinin sonucu, bir sonrakinin sebebi olduğuna inanırım. Dolayısıyla akışına bazen bırakırım ama bana da kullanmam için de bir beyin vermiş değil mi? O yüzden gerektiği yerde de tabii ki kontrolü elimde tutarım.”

Neye tahammülü yok? “Saygısızlığa ve haksızlığa tahammülü yok. “Kişisel İlişkilerimde sabrım son kertede saygısızlık yapıldığı zaman tükenir. Saygısızlığın olduğu ortamlarda da durmam bile hemen susarak uzaklaşırım. Kimse oradan nasıl gittiğimi bile anlamaz. Ağzı başka gözü başka konuştu mu insanın, seni yalanla aptal yerine koymaya çalıştı mı, o zaman sabrım tükeniyor. İnsan olmanın dünyevi herhangi bir şeyle olabildiğine inanmıyorum. Yani ne bileyim bilgiyle, parayla ya da akademisyenlikle falan ilgisi yok. Kötü insana sabrım sıfır. Yanımda biri hor görülürse sabrım çok fena tükenebilir mesela, hor görenin kalbini kırarım. Haksızlığa da hiç tahammülüm yok.”

Mutluluk kaynağı: Yaptığı mesleğin eğitimini almış olmaktan mutluluk duyuyor. “Konservatuarın şöyle bir artısı var; orası engin bir deniz. 4 sene boyunca hayatım boyunca belki oynayamayacağım bir sürü karakteri burada deneyimlemek ve çalışmak muazzam bir şey. Bir dizi setinde veya filmde 20 yaşındayken, kimse size 80 yaşındaki birisini oynamanızı teklif etmez. Bu hem bir lüks hem de emek aslında. Konservatuvarda tüm arkadaşlarımla dünya kadar oyunu deneyebildik, becerebildik mi? Becerememiş de olabiliriz ama deneyimledik, bir sürü şey öğrendik orada. Orası bir öğreti yuvası. Konservatuvar okumuş, okumamış diye bir ayrım yapmıyorum. Yetenek öyle bir şeydir ki bazıları gerçekten doğuştan çok yeteneklidir. Bu şekilde kategorize edemem hiçbir oyuncuyu. Ama bu bir şanstır ve gelişmek için çalışmak, mesleğine duyduğun saygıdır. Ben kendimi şanslı olarak niteliyorum.”

Birce Akalay Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 10

İlk sinema filmi: Iraz Okumuş- Mustafa Uğur Yağcıoğlu/ Son Ders: Aşk ve Üniversite

Aşka bakışı: Aşk hayatımızdan hiç eksik olmasın. Sadece dünyevi değil ki aşk, bence neye aşık olduğun önemli; ben yaşamaya aşığım hep, o kesin. Çok klişe bir cevap olacak ama öyle yani. Aşk sadece dünyevi değil, benim için… Zaman zaman şekil değiştirip duruyor işte.”

Hayata bakışı: Hayatta ne istemediğini 30 yaşında fark etti. 30’dan sonra daha sakinleşti, duruldu. “Heyecanlarım aynı dirilikte ama tasarrufum daha akılcı yönde değişti. 25 yaşında atladığın gibi atlayamıyorsun denize 32 yaşında. Onun gibi bir şey. Her yaşımı sindire sindire yaşıyorum ama çok şükür. Böyle bir imkanım var. Ya bir de olmasaydı? ‘Ne olursa olsun bu denizde yüzeceğim?’ demek başka, ‘ne olursa olsun bu işi yapacağım’ demek başka bir şey. Önemli kararlar alırken 40 kere düşünürüm. Bir laf var çok inandığım: Bir, çok sinirlendiğinde bir de çok heveslendiğinde çok iyi düşünmen lazım, bir gece daha, olmadı bir gece daha. O yüzden asla çok sinirlendiğim anda tepki vermiyorum ve heveslendiğim anda bir şey almıyorum ya da harekete geçmiyorum artık.”

İş hayatına bakışı: Mesleğinin sevmeden yapılacak bir iş olmadığını düşünüyor. Bu kadar istemeseydi ve çok küçük yaştan itibaren ruhunu bu mesleğe adamasaydı eğer oyunculuk yapamayacağını da düşünüyor. “20’li yaşlarımın başında bu işe başladığımda 90 dakika çekiyorduk ve ben aynı zamanda hem okuluma gidip, hem çalışabiliyordum. Ama şimdi yeni başlayan jenerasyonu düşünemiyorum. Üstelik hatırı sayılır bir çoğunluğu sadece televizyonda bir şeyler yapmak ya da bir yerlere gelmek için oyunculuğu da tekdüze bir yerden okuyorlar. Çoğunun yeterliliğinin olduğunu düşünmüyorum. Ama bu onların suçu da değil. Onlar bize göre daha şanssızlar. Karakter, benim içimde bir heyecan ve istek uyandırıyorsa, o anda içimde tohumlar filizlenmeye başlıyor. Hikayeyi okuduğum zaman aslında yolun tatlı bir kısmını kat etmiş oluyorum. İlk lokmayı yemek gibi bir şey bu.  Sonrasında hazırlık sürecinin uzun olması tabii ki hepimizin tercihi olur ama maalesef sistemde o kadar zamanımız olmuyor. O yüzden daha hızlandırılmış turda çıkarmaya çalışıyoruz işlerimizi. Üstelik sahadayken de bir sinema filmi uzunluğunda hatta daha uzun bölümler çekiyoruz. Dolayısıyla bu şartlar yüzünden belki birazcık daha hızlı oryantasyon sağlama refleksimiz gelişiyor.”

Tiyatro mu? Televizyon mu? İkisini birbirinden ayıramasa da tiyatroya biraz torpil geçiyor. “Benim ilk göz ağrım günün sonunda sahne. Aslında meslek hayatımda öncelik olması gerekirken, değilmiş gibi duruyor. Çok ama çok özlediğim ve hiç ayrılmak istemediğim oyun bahçem orası ve bana hep çok iyi geliyor, orada iyileşip yenileniyorum. Tiyatroda yatıp, kalkabilirim, hiç oynamama da gerek yok. Dekor da yapabilirim. Ait olduğumu hissettiğim yer orası. Sadece sahnede olmak için tiyatroyu seçmiştim sakatlandıktan sonra ve hayat bu tercihimi bambaşka yerlere götürdü. Ben oyun oynamayı seviyorum tabii ki dizi seti de bambaşka ama bir oyunun başlaması ve bitmesi, sonunda duyduğun alkışın hissettirdikleri paha biçilemez.”

Kariyer planı: Daha çok sinema ve tiyatro yapmak, fazlasıyla gerçek bir hikayede rol almak istiyor. “Haftada altı gün en az 16 saat dizi çekerken ruhunuzu çok fazla doyuramıyorsunuz maalesef; bir nevi memuriyet gibi. Doyuran anlar, sahneler, günler oluyor tabii ki ama her an bu olmuyor elbette. Dolayısıyla oyuncu için sinema yahut tiyatro elzem. Daha üretken olabildiğin biricik anlarla dolu. Sabırla bekliyorum nabzımı hızlandıracak hikayeyi.”

Gelecek Hayali: Hayal kurmayı pek sevmiyor ama ileride yönetmenlik yapmak gibi bir hayali var. “Bir oyun yönetmek istiyorum. Bir film yönetmek istiyorum. Daha çok yazmak istiyorum. Daha çok gezmek istiyorum, ülkeler görmek istiyorum. Başka nehirler, denizler görmek istiyorum, insanlar tanımak istiyorum. Yani yaşarsam bunları yapmak istiyorum şimdilik mesleki olarak bir film, bir oyun yönetmek, yazmak ve oynamaya devam etmek bir sonraki basamak diyelim. Ben hayal kurmam. Hayal kuran bir çocuktum fakat 13 sene bale yapıp sakatlanınca bütün hayallerim bir anda dönüştü. Hayal kurmayı sevmiyorum. Yaşadığım güne şükredenlerdenim. En fazla bir sonraki basamakta ne yapacağımı düşünüyorum. Halen yaptığım, vakit ayırdığım işin üzerindeki ruhani yolculuğumu tamamlamadan, yeni bir şey düşlemiyorum. Hayat bana ne ile gelirse ben ona bakıyorum. Hayaller özgürlüğümü kısıtlıyor.”

Kaygıları: Toplumsal cinsiyet üzerinden güdülen, erkeğin iktidarı karşısında kaygı duyuyor ve bu konuda kendisini umutsuz hissediyor. “Ben ne yaparsam yapayım hiçbir şey değişmiyor. Ben çok umutsuzum, gerçekten çok umutsuzum. Neresinden bakarsan bak eşitsizliğin göbeğinde yaşıyoruz. Belli bir sosyokültürel yapının da sadece belli bir kısmı sözde değil, gerçekten eşitlikçi. Toplumun en elit tabakalarından dahi kadınların mağduriyetini, hal ve hareketlerinden, yaşayış biçimlerinden okumak mümkün. Sadece fiziksel şiddetten de bahsetmiyorum. Umutsuzluğum şu yüzden ki, bu bezginliği baştan kabul eden bir nesil yetişti maalesef. Şimdi bana yine kızacaklar ama okumayan, araştırmayan sadece dinleyen ve izleyen bir nesil var. Ve onların ruh halini düşünme eğrisini görünce çok üzülüyorum. Umutsuzluğum bu yüzden. Ama keşke bir sihirli değneğim olsaydı ve insanların zihnine ‘insan’ olmanın kadın ya da erkek olmakla ayrıştırılamayacağını, ayrıştırılmaması gerektiğini, o hassasiyeti dimağlarına biraz serpiştirebilseydim. Bunu gerçekten çok isterdim, çünkü somut bir şeyi yapmak bu söylediğimden maalesef daha ütopik bu devirde.”

En sevmediği özelliği? Çabuk hevesleniyor, üzerine uzunca düşünmek gereken konularda hissi davranıp kendine zarar verebiliyor. “İnsanlara hızlı ve fazla güveniyorum sanırım bu en büyük defom.”

Doğa ile ilişkisi: Huzuru hep deniz kenarında buluyor. İmkansız olduğunu düşünse de çocukluğundan itibaren de suyun üzerinde yürümek gibi bir hayali var.

Birce Akalay Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 11

Formunu nasıl koruyor? “Çok dikkat ettiğimi, özel formüller uyguladığımı söyleyemem. Vücuduma ihtiyacı olanı veriyorum. Çok kaçırdığım zaman sonrasında tabii ki birkaç gün dikkat ediyorum. Kalbimde ufak bir sıkıntı var, o yüzden yaz aylarında yüzmek dışında pek spor yapamıyorum ama kışın pilates en sevdiğim spor.”

Evde ne yapar? Boş zamanlarında evde yemek yapmaktan ev işleri ile ilgilenmekten zevk alıyor. “Zamanım olduğunda ancak evle uğraşıyorum, evi yaşayabiliyorum. Çok iyi olmasa da yemek yapmayı severim ama ben daha çok,  güzel sofra kuranlardanım.”

Hangi filmden etkilendi? Pek çok film var ancak ilk aklına gelen yakın geçmişte izlediği  ‘Blue Jasmine’ filmi.

TELEVİZYON DİZİLERİ

2007-Kader/ Lamia

2007 -Senin Uğruna /Özlem

2008-Asi /  Zeynep

2009 -Alayına İsyan /Sevtap

2009 -Kış Masalı /Zişan

2010/2013-Yer Gök Aşk / Havva

2014 -Böyle Bitmesin / Aylin  (Konuk Oyuncu)

2013 /2014-Ben Onu Çok Sevdim / Ayhan Aydan

2014/2015-Küçük Ağa / Sinem

2015/2016 -Evli ve Öfkeli / Esra

2016/2017 -Hayat Bazen Tatlıdır /Hayat Sarıyaz

2017/2018 -Siyah Beyaz Aşk /Aslı

2018-Ağlama Anne /Alev

2020 -Babil /İlay

SİNEMA FİLMLERİ

2008-Son Ders: Aşk ve Üniversite / Sevim

2009 -Nefes: Vatan Sağolsun / Zeynep

2009-Sizi Seviyorum / Eda

2016 -Deliormanlı / Hülya

TİYATRO OYUNLARI

2020- Keşanlı Ali Destanı

2017- 7 Kocalı Hürmüz / Hürmüz

HAZIRLADIĞI VE SUNDUĞU TELEVİZYON PROGRAMLARI

2005 -Şampiyonlar Ligi Finali – Star TV Maç önü ve sonu aktüel VIP stüdyo yayını / Sunucu

2005 -Şampiyonlar Ligi Özel /Sunucu

2004/2006 – Star TV Spor Gecesi / Sunucu

2006 – 8. Etap – Tv8 Maç önü ve sonrası canlı yayınlar / Sunucu

2009 -Sinema Dünyası / Sunucu

2019- Benimle Söyle / Jüri

ÖDÜLLERİ

2017 -Engelsiz Yaşam Vakfı 8.Yılın En İyileri Ödülleri / En İyi Kadın Tiyatro Oyuncusu / Yedi Kocalı Hürmüz

2018 -9.KTÜ Medya Ödülleri / En İyi Kadın Oyuncu /Siyah Beyaz Aşk

2018 -İstanbul Üniversitesi 1453 Ödülleri /Yılın En İyi Kadın Oyuncusu /Siyah Beyaz Aşk

2019 -Okan Üniversitesi Yılın En’leri Ödülleri /En İyi Kadın Dizi Oyuncusu /Ağlama Anne

2019 -2.Best Of Rumeli Ödülleri / En İyi Kadın Oyuncu