Can Nergis,27 Mayıs 1985 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema oyuncusu ve model.
Adı: Can Nergis
Doğum Tarihi: 27 Mayıs 1985
Doğum Yeri: İkizler
Boyu: 1.93 m.
Kilosu: 83 kilo
Burcu: İkizler
Göz Rengi: Mavi
Eşi: Jelena Milosavljević
Çocuğu: Kızı var
Instagram: https://www.instagram.com/cannergis/
Ailesi: İstanbul’da doğup büyüdü. Aynı zamanda ünlü modacı Neslihan Yargıcı’nın yeğeni. 2017 yılında Türkiye’nin tanıtım yüzü de olan Sırp model Jelena Milosavjevic ile evlendi. Çiftin bir kız çocuğu var. “Eşimle eskiden arkadaştık, kendisi Sırp vatandaşı, Türkiye’ye geldi ve sevgili olduk. Uzun süreli birliktelikten sonra evlenmeye karar verdik.
Çocukluk yılları: Çocukluk yılları doğduğu Nişantaşı’nda geçti. “Nişantaşı’nda doğdum. Klasik mahalle çocuğuydum. Ben de orada büyüdüm. Mahallede kimse olmazdı. Bizde Teşvikiye Camisi’nde takılırdık. Biraz büyüyüp palazlanınca İTÜ’nün bahçesine kaçardık. Oranın esnaf abileriyle takılırdık, yanlarında dururdum. Onları dinlerdim, hoşuma giderdi.”
Eğitim hayatı: İlk orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Liseyi bitirdikten sonra Londra’ya gitti üniversiteyi orada bitirdi. Ardından teyzesi Neslihan Yargıcı’nın da yardımı ile Uzakdoğu’ya gitti. Çin ve Tayland’da modellik yaptı, Tayland’da 8 yıl kaldı. Bu dönemde Tayland’da Shewa adında restoran açıp işletti. 2011 yılında Türkiye’ye dönerek oyunculuk yapmaya başladı. İngilizce, Japonca Çince, Ruşça ve Taice dillerini konuşmaktadır.
Oyunculuk kariyeri nasıl başladı? İstanbul’da Turizm Otelcilik okuduktan sonra yurt dışına gitti. “Teyzem, modacı Neslihan Yargıcı’dır. Arkadaşı Neşe Erberk’in ajansına girmeme vesile oldu. Ama bu işi burada yapmak istemedim. Teyzem de beni yurt dışı için yüreklendirdi. Bir süre Avustralyalı bir menajerle çalıştım, sonra tek başıma ilerledim. Avustralya, Çin, Hong Kong, Singapur, Malezya, Tayland, Japonya derken 26 ülkede modellik yaptım. Sonra reklam oyunculuğuna adım attım. Pakistan, Hindistan, Güney Amerika’daki dizi ve film kadrolarına girdim. Yönetmenler ‘Oyuncu olsana’ dediler, aklıma yattı. Tayland’da yaşarken Taice öğrenmiştim, oradaki işleri kabul etmeye başladım. Yan roller alarak işi ilerlettim. İngilizce, Japonca, Çince ve Rusça biliyorum. Taicem İngilizcem kadar iyi. Uzak Doğu’da piştim. 50’ye yakın reklam filmi çektim, bazıları Türkiye’de gösterildi. 2011’de beni arayıp buraya davet ettiler. Tayland’da kurulu düzenim var, yemekle ilgili bir dükkan filan işletiyorum ama yine de geldim. Buradaki iş uzadı, Japonya’dan gelen bir teklifi kabul edip gittim. Daha doğrusu kaçtım! Sonra bir telefon daha Türkiye’den, yine geldim. Ayvalık’ta dönem dizisine başladık. O bitti, ‘İffet’ dizisinden teklif aldım. Başrol. Ama kalamam burada, askerlik işleri var. ‘Dila Hanım’ı önerdiler bu kez. Dediler ki; ‘4-5 bölüm gireceksin, Erkan Petekkaya’yı vurup gideceksin.’ Anlaştık. Bölümleri çektik, ben tekrar Tayland’a döndüm. 2012’de yeniden Türkiye’ye geldim. Bir mahalle komedisi ‘Paşa Gönlüm’, sonra ‘Arka Sokaklar’, ardından ‘Maral’ ve ‘Tatlı İntikam’ geldi böyle devam etti.
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2011 yılında ‘Her şeye Rağmen’ dizisiyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Arka Sokaklar’ dizisinde canlandırdığı ‘Onur’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Sosyal: Gece hayatını sevmiyor. “Ben de eğlence kültürü yok. İstanbul’da eğlence kültürü ne yazık ki artık kalmadı. 12-13 sene önce taksimde eğleniyorduk. Güzel vakit geçirir, eve dönerdik. Ertesi gün de iyi hissederdik. Artık eskisi gibi değil hiçbir şey. Herkes boy göstermek için çıkıyor dışarı. Pozitif enerji toplayacağına negatif enerji topluyorsun. Boy gösterisi yapmak bana göre değil! Bunu sosyalleşme olarak da görmüyorum.”
Düşünce yapısı: Şöhretli olmayı fazla önemsemiyor. “Tanınır olmak da hayat gibi. Abartmamak lazım. Şöhretten ne yapacağını şaşıranı da gördüm çünkü. Hazmetmeli. Şöhret insanın gerçek yüzünü ortaya çıkarıyor. Teyzem Neslihan Yargıcı’nın da etkisiyle şöhret bana doğal ve büyütülmemesi gereken bir şey gibi geldi.”
İlk sinema filmi: Cem Özüduru- Can Emre / Börü
Aşka bakışı: “Aşk benim için bir tebessümle başlıyor, gülücükle devam ediyor, öpücükle ilerliyor, bin gözyaşıyla son buluyor”
Hayata bakışı: Hayatı akışına bırakıyor, ilişkilerinde olduğu gibi, rol yapmıyor. “O kadar çok ülkede çalıştım ki. Her ülkede değişik karakterlerde insanlar tanıdım. Hepsinden bir sürü şey öğrendim. Dolayısıyla yeni birini tanıdığımda az çok ne yapacağını kestirebiliyorum. Bu yüzden karşımdaki kişiye inanmam önemli. İnsanlar beni olduğumdan daha iyi tanısın gibi uğraşlarım yok, olduğum gibiyim, rol yapmam.”
İş hayatına bakışı: Yeteneklerini göstereceği projelerde yer almayı istiyor. “Birlikte oynayacağım kişinin çok önemi yok. Benim derdim yeteneklerimi gösterebileceğim işler olsun. Ne bileyim ajan olur, casus olur. Taice, Rusça, Japonca, Çince, İngilizce gibi birçok dil de konuşabilirim. Yurt dışında aksiyon dersleri aldım. Ata biner, arkadan koşarak zıplarım. Cüneyt Arkın’ın eskiden yaptığı şeyleri yapabilirim. Oyunculardan esinlenmiyorum. Sokakta kim geçiyorsa, herkesi gözlemlerim. Önemli olan da oynarken gözlemlediklerini yansıtmak. Tanınırlık her diziyle kademe kademe artıyor ama hepsinin kitlesi farklı. Mesela Arka Sokaklar dizisinde oynayan biri Nişantaşı’nda tanınmaz. Sanayi’ye veya her hangi bir mahalle berberine düşsün çıkamaz oradan. Dizinin izleyici kitlesine göre dolaştığın yerlerde ilgi görüyorsun. Bana göre oyunculuk yeteneği olmayan biri ne kadar eğitim alırsa alsın iyi bir yere gelemez. Çünkü kabiliyet artı eğitimdir olması gereken. Modellikten ya da başka bir meslekten geçiş yapılabilir eğer yetenekliyseniz. Modellerin bu denemeleri yaygın çünkü ekran güzel insan da seviyor ama hiçbir zaman sadece güzellik yeterli değildir.”
Kariyer planı: İdealindeki rol bambaşka bir kimliğe bürünüp farklı karakterleri canlandırmak. “Plastik makyajla bambaşka bir tipi, doğaüstü aksiyon kahramanını canlandırmak isterdim. Konu Vietnam’da geçebilir. Esir düşmüş bir asker, o dili öğrenmiş ve tabii ajan! ‘Kötü karakterleri severim’ diyemem ama gözlerimden dolayı bana ‘Kenafir gözlü’ diyorlar. Bu nedenle kötü karakter teklifleri geliyor olabilir. Yurtdışında aldığım eğitimler, orada uyguladığım aksiyonlar ve aynı iş içinde zaman aşımına göre karakterin sürekli değiştiğini görmek hoşuma gidiyor. Tekdüzeliği sevmem. Ben işimi severek yapıyorum. Kendime uygun olan projeleri değerlendirmeye çalışıyorum. Sinema filmi projeleri geliyor ancak dizide oynayan oyuncuların film için müsait olamamalarından dolayı gelen projeleri kabul etmedim. Sırf bir proje yapmış olmak için gelen teklifleri kabul etmek istemiyorum. Nitelikli, haz alacağım ve kaliteli işler bekliyorum. Gerçekten doğru işi seçebilmek çok önemli.”
Gelecek Hayali: “Los Angeles. ‘Arka Sokaklar’ dizisi sebebiyle biletimi yakıp yarım bıraktığım bir şeydi. İçimde kaldı. Orada mutlaka bir şey yapmak istiyorum.”
Rol modeli: “Fikret Kuşkan’ı çok severim. Jean Claude Van Damme arkadaşım olduğu için her şeyiyle beğeniyorum. Jackie Chan da çok candan, samimi ve sevdiğim biridir.”
Kimlere hayranlık duyar? Çocukken Yeşilçam filmlerini severek izliyordu oradaki oyunculara hala hayranlık duyuyor. “Yeşilçam filmlerini izleyerek büyüdük. Yeşilçam’a emek veren başrolünden yardımcı oyuncusuna ve kamera arkası yani herkes benim için değerlidir. Yeşilçam yılları filmler hem zor hem de imkansızlık içinde çekildi. Etkinlediğim oyuncular Ayhan Işık, Kemal Sunal’dır.”
Baba olmak hayatına ne kattı? “Hayatımda bir düzen istiyordum, bu nedenle evlendim. Hemen ardından da çocuk oldu. Baba olmak çok güzel bir duygu. Keşke işlerden daha çok zamanım olsa ve daha çok çocuk yapabilsem.”
Kadında çekicilik kriteri: Doğal ve güler yüzlü kadınları çekici buluyor. “Öncelikle karakterli olmalı. Benim yaptığım şeylerden zevk alması da çok önemli. Mesela işim biter, tekneme giderim. Onun da bundan zevk alması lazım. Sürekli söylenen mız mız biriyle olmaz. Bir de sarışınlar ilgimi çekmez.”
Doğa ile ilişkisi: Doğa ile iç içe özellikle denizde olmayı çok seviyor. “İşim varsa eğer, çekim biter, sahile inerim. Sürekli teknemle uğraşıyorum. Artist adlı bir şirketim var. Tekne alım satımı, Boğaz’da gezi organizasyonları. Bu yüzden vaktimin çoğu denizde geçiyor. Benim olduğum yerde deniz ve orman olmalı. Bir de güler yüzlü insanlar. Gittiğim her yerde buna dikkat ettim.”
Modayı takip ediyor mu? Modayı takip etmiyor. “Takip etmesem de istemeden içinde oluyorum. Yeni bir şey çıkınca hemen almak gibi bir derdim yok. Kendime has bir tarzım var.”
Evde ne yapar? Evde sevdiklerini ağırlamayı çok seviyor. “Arkadaşlarıma, sevdiklerime düşkünümdür, evime gelen herkesle çok ilgilenirim. Üstüne düşerim, yediririm, içiririm. Aç-tok fark etmez.”
Hangi filmden etkilendi? Bilim kurgu ve gerçek olmayan hikayeleri çok sevmiyor. Onun dışında her şeyi izliyor.
TELEVİZYON DİZİLERİ
2011 – Her şeye Rağmen / Mehmet Öztürk
2012 – Dila Hanım / İhsan
2014 – Paşa Gönlüm / Fikret
2014 / 2015 – Maral: En Güzel Hikayem / Yiğit
2014/ 2015 – Arka Sokaklar / Onur Yalçın
2016 – Tatlı İntikam / Tolga
2016/2017 – Anne / Ali Arhan
2018 – Börü / Tolga Erlik
2020/2021- Yasak Elma / Mert Kara
2021- Kağıt Ev
SİNEMA FİLMLERİ
2021 Adanış: Kutsal Kavga/ Vincenzo
2018 – Börü / Tolga Erlik
2017- Tahin Pekmez / Kerem (TV Filmi)