Öte yandan hak etmediği halde erken final yapmak zorunda kalan ‘Kalp Atışı’ndaki içerik dönüşümünü ‘Aşk dizisi, Sultan sayesinde gerilim-entrika işine döndü’ zihniyetiyle hoş karşılamayıp dizinin gidişine sebep olan izleyici kesimindeki içerik kararlılığının ‘Çocuklar Duymasın’ı eleştirenlerde görülmemesi de ayrı bir detay. Demek, bu dizinin izleyici kitlesi ‘Çocuklar Duymasın’ın eski klişe halinden memnun değilmiş ki, senaryonun yarattığı Meltem-Haluk sürtüşmesinden ve ‘Tutku’ katkısından sonra gelişen entrikalı süreçte diziye daha çok ilgi gösterir olmuşlar. O halde söylenecek söz kalıyor mu geriye?
NETİCEDE; İzleyici tepkilerinin özde değil sözden ibaret olma samimiyetsizliği taşıdığını ve magazindeki yaygaracı haberlerin reklam mahiyetinden öteye anlam ifade etmediğini gayet net biçimde ortaya koyduğu için ekranın en takdir edilesi yapımı, ‘Çocuklar Duymasın’ olmakta. Ayrıca yarattığı gelişimle, insanların komediden ziyade entrika ve aldatma temalarını içeren işlere rağbet gösterdiği gerçeğini ispatlaması… Ana konunun tükendiği yerde bu tarz gelişimlerin ekmeğinin rahatlıkla yenebileceğini saptaması da cabası!
Birol Güven’in ‘Tutku’ mucitliğinin nereye varacağını, ‘Çocuklar Duymasın’daki aile komedisi tablosunun nasıl şekilleneceğini ve izleyicinin komedisiz komediye zaman içinde nasıl tepki vereceğini hep birlikte izlemek üzere koyalım noktayı.
Anibal GÜLEROĞLU- Milliyet Blog