Gökçe Akyıldız, 30 Ekim 1992 tarihinde Sinop’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Gökçe Akyıldız
Doğum Tarihi: 30 Ekim 1992
Doğum Yeri: Sinop
Annesi: Fatma Akyıldız
Babası: Cemil Akyıldız
Boyu: 1.64 m.
Kilosu: 51 kilo
Burcu: Akrep
Göz Rengi: Kahverengi
Çocuğu: Ömer Aslan Özyurt
Kardeşleri: Gönül Akyıldız- Gökhan Akyıldız- Gözde Akyıldız
Instagram: https://www.instagram.com/akyldzgkce/
Ailesi: Dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak Sinop’ta doğdu. 2017 yılında ses teknisyeni Mustafa Özyurt ile evlendi. Çift, 2020 yılında boşandı. 2018 yılında oğlu Ömer Aslan’ı doğurdu. “Birbirine bağlı, sevgi ve kardeşlik duygularının yoğun yaşandığı, akrabalık ilişkilerinin sıkı olduğu bir ailede büyüdüm. Sıkılmaya hiç vaktimiz olmadı. Ailemin saf sevgisini ben de şimdi oğlum Ömer’e yaşatmaya çalışıyorum. Hala birbirine bağlı ve sık sık görüşen bir aileyiz, sayı olarak çoğalarak tabii. Günlük hayatım ve set arasında mekik dokurken, ailem her zaman yanımdaydı. Ablam, abim, annem bazen de babam… Her zaman önceliklerini bana verdiler ve hiçbir zaman beni yalnız hissettirmediler. İsteklerimi dinleyerek, gerekli fırsatları da takip ederek beni o fırsatlara yönlendirdiler, fedakarlık yaptılar. Hedeflerime giden yolda yürüyebilmem için iyi bir gözlemci ve yol haritası oldular diyebilirim.”
Çocukluk yılları: Çocukluk yaşlarından itibaren oyunculuk yapıyor. “Yaşadığım her şeye şükür sebebi olarak bakıyorum. Setlerde geçirdiğim zamanların çocukluk dönemime hem olumlu hem olumsuz yönleri oldu. Ama kariyerim için aslında büyük bir fırsattı. Çok küçük yaşlardan itibaren ekran önünde olunca daha erken olgunlaştım. Ne istediğimi erken keşfetme şansım oldu. Liseden sonra hemen konservatuara girdim, pek çok değerli sanatçı ve hocayla tanışma şansını elde ettim. Sosyal anlamda farklı bir kültür demeti oluşturdum kendime. Zorlandığım yanları, yaşıtlarımla daha az zaman geçirmiş olmam ama tüm bu zorluklar beni ileriye taşıyan basamaklardı. Ünlü bir çocuk olmak, daha fazla dikkat çekmek anlamına geliyordu benim için. İnsanların bana sevgiyle ve övgü dolu sözlerle yaklaşması çocukken beni aşırı sevindiriyor ve ilerleyen zamanları düşünerek motive edici oluyordu. Farklı olduğumu düşünmüyordum, aksine sadece şanslı olduğumu düşünüyordum.”
Eğitim hayatı: Haliç Üniversitesi’nden mezun oldu.
Hayatının dönüm noktası: Kırgın Çiçekler dizisi kariyerinin dönüm noktası oldu. “Daha önce de birçok projede yer almıştım. Ama tam olarak kendimi gösterebildiğim, seyircinin beni bağrına bastığı bir projeydi Kırgın Çiçekler. Kariyer hayatımın en top noktası diyebilirim. Biz o dönemde çok yoğun çalışıyorduk ve 3 buçuk sene sürdü dizimiz. Reytinglerimizin çok iyi olduğunu biliyorduk ama bu kadar sevildiğimizin, seyircinin bizi bağrına bastığının farkında değildik. Yaşlarımız çok küçüktü. Ondan dolayı olabilir. Ne kadar değerli ve kıymetli bir şey yaptığımızın farkında değildik. İş bittikten sonra hala bu kadar çok sevilmesi, tekrarlarının izlenmesinden sonra anlayabildik işin kıymetini. Oturup kritiğini de yapıyoruz kızlarla. O dönemin kıymetini bilememişiz diyoruz. Keşke daha fazla karavan sohbeti etseymişiz. Hayatımızda daha çok projeler olacak ama Kırgın Çiçekler’in yeri ve tadı hep çok farklı olacak. Bende ve arkadaşlarımda çok iz bıraktı.”
Oyunculuğa ilk adım: İlk olarak 2002 yılında yayınlanan Bir Tutam Baharat filminde ‘Saime’ karakterini canlandırdı.
Hangi proje ile parladı? ‘Kırgın Çiçekler’ dizisinde canlandırdığı ‘Songül’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Kendisini güçlü, enerjisi ve empati yeteneği yüksek bir insan olarak tanımlıyor. “Ben duygularıyla hareket eden bir insanım ve ikili ilişkilerde kendimi kaybedebiliyorum. Hayatımda net, kararlı ve planlıyımdır. Ama özel hayatımda çok daha Leyla gibiyim. Özellikle ilişki içindeyken geride kalan hayatımı kaçırabiliyorum. Çok uçlarda yaşıyorum. Seviyorsam çok aşırı seviyorum. Bu huyumu çok sevmiyorum. Hayat uzun, yeni bir ilişkim olursa dengelemeye çalışacağım bu durumu.”
Unutamadığı bir anısı: İlkokuldayken yaşadığı bir anısını unutamıyor. “Birinci sınıftayken yaşıtlarımdan biraz küçüktüm. Okumayı öğrenemediğim için öğretmenim beni tembeller sırasına oturtmuştu. Çok utanmıştım.”
Anne olmak hayatına ne kattı; Annelik daha düşünceli bir insan olmasını sağladı. “Anne olmadan önceki Gökçe, hayatı daha bireysel algılardı. Annelikten sonra hayatta paylaşılan daha fazla derin duyguların olduğunu deneyimledim. Başka bir bireyin de hayatı hakkında düşünceli olabilmenin güzelliğini tattım. Ömer ile çok bağlıyız birbirimize. Onu kendim büyüttüğüm için çok mutluyum. Beraber keşfederek büyüyoruz. Bana sabrı, empatiyi öğretti. Hayata bakış açımı değiştirdi. Onunla oynarken koşturuyorum, yuvarlanıyorum. Oyunun hakkını veriyorum.
Sosyal: İşten arta kalan zamanlarında oğluyla ve ailesiyle vakit geçirmekten keyif alıyor. “ Yakın arkadaşlarımla sohbet etmek de deşarj olmama yardımcı oluyor. Bazen kendime özel bir gün ayırıyorum ve kişisel detoks yapıyorum. Böylece kendi ruhumu ve bedenimi dinlemiş ve biraz daha sakinleşmiş oluyorum. Şehirden küçük kaçışlar yapmak da beni olumlu anlamda besliyor diyebilirim.”
Aşka bakışı: “Aşk bir heyecan duygusudur. Evlilik saygı ve sevginin beraber yolculuk yaptığı bir düzendir. Aşk başladıktan sonra zaten sürekli boyut değiştirir. Herkes aşkını kendine göre şekillendirir. Bence önemli olan heyecanı koruyabilmek değil, sevgi ve saygıyı bir arada harmanlayabilmek…”
Düşünce yapısı: Sabırlı, çabuk sinirlenmiyor. “Çabuk sinirlenmem, son ana kadar sabredip durumun düzelmesi için mücadele ederim. Değişen hiçbir şey yoksa da bir anda da ipleri koparıp giderim. Bende mantık her zaman sinirimin önündedir. Karadeniz kadınının o güçlü, hayatı kucaklayan, zorlukların üstesinden gelen gücünü hep içimde hissediyorum. Herkes kendi hayatının merkezinde olmalı. Şu an benim hayatımın merkezinde kendim ve oğlum var. Kendimi de her zaman merkezde tutarım. Sonuçta ben kendime değer vermez ve kendimi mutlu edemezsem, oğluma pozitif anlamda hiçbir şey veremem.”
Mutluluk kaynağı: Hayranlarının ilgisinden mutluluk duyuyor. “Dünyanın her yerinden farklı insanlar ile bir bağ oluşturmak, kesinlikle benim için en anlamlı şey. Bire bir tanışmadığın insanların yüreğine dokunabilmek ve yalnız olmadığını hissetmek paha biçilemez bir şey. Göz önünde olmak beni tabii ki mutlu ediyor. Böylece bu anlamlı duyguyu her zaman yaşayabiliyorum. Daha çok insanla daha farklı bağlar kurabiliyorum. Yenilikler de beni çok heyecanlandırır. Başıma gelen yeni olaylardan dersler çıkartırım ve olumlu taraflarını görmeye çalışırım. Motivasyon kaynağım kendim, oğlum, ailem ve sevenlerim. Kendime kişisel zaman ayırmak ve sevdiğim şeyleri yapmak beni aşırı motive ediyor.”
Neye tahammül edemez: Haksızlık ve saygısızlığa tahammülü yok. “Haksızlık ve saygısızlık gördüğüm zaman öfke duyarım, tahammül edemem. Kendi içime ise problemlerim için en doğru sonuçları bulmak adına çekilirim.”
İlk sinema filmi: Tassos Boulmetis/ Bir Tutam Baharat
Hayata bakışı: Hayatını her zaman şükrederek yaşadığını belirtiyor. “Geçmişim ve şimdiki halimle barışık bir insanım. Kendimi olduğum gibi kabul ediyor ve seviyorum. Hayata bakış açım, geçmiş ve şimdi için üzülmek yerine, anın tadını çıkartmak ve anı yaşamak! Hayatımız bize verilen bir hediye ve ben de ondan keyif almaya çalışıyorum. Geçmişimi sorgulayan bir yapım yok benim galiba… Hep ileriye ve yapabileceklerime bakarım. Olan olayların, hayat döngümüze eklemeler yapmasına izin vermeliyiz. Olanları değil, bundan sonra yapacaklarımı düşünüyorum genelde.”
İş hayatına bakışı: Kırgın Çiçekler’den sonra mesleğine uzun bir ara verdi. Sonra Elkızı dizisiyle yeniden setlere döndü. “Ömer’i ilk 3 yıl kendim büyütmek istedim. Anne ile bebek arasındaki bağın oluşması için o 3 yıl kritik bir süreç. Projeleri seçerken daha seçici olmak zorunda kaldım. Çünkü hayatım değişti. Bana o zaman daha çok ihtiyacı vardı. Ama şimdi bir okul hayatı, arkadaşları var. Artık bir yerden başlamam gerekiyordu. Bizim sektörümüzde sabah 8 akşam 5 çalışmak mümkün değil. Bu benim mesleğim. İşimi yaparken çok keyif alıyorum. Ben ne kadar mutlu olursam çocuğuma da daha enerjik bir anne olabilirim. Onun geleceği için de çalışmalıyım tabii. Her şeyin bir çözümü var. İşime ara verdiğim için pişman olmadım, keşkelerim yok. O aranın verilmesi gerekiyormuş. Bir daha böyle uzun bir ara vereceğimi de düşünmüyorum. Ama iyi ki o arayı vermişim, oğlum oldu. Bundan daha kıymetli ne olabilir? Beraber geçirdik ilk dönemlerini.”
Kariyer planı: Pek çok dizi ve reklam filminde rol aldı ama asıl çıkışını ‘Kırgın Çiçekler’ dizisi ile yaptı. Sonra da birden ekrandan uzaklaşıp evlendi ve anne oldu ancak kariyerinden fedakarlık yaptığını düşünmüyor. “Fedakarlık olarak değil, hayatın getirdiklerini yaşamak olarak değerlendiriyorum bu süreci. Farklı bir hayat döngüsüne hızlı bir geçiş yaptım ama kariyerimden hiç kopmadım. Kendimi geliştirecek, kişisel donanımımı artıracak zamanları değerlendirmiş oldum bu dönemde.
Şu sıra gelen projeleri değerlendiriyorum. Kendimle özdeşleşen bir rol olduğu zaman yeniden ekranlarda olacağım. Aslında senaryoyu okuduğumda beni heyecanlandıran karakterler etkiliyor. Her farklı rol başka bir macera, başka bir hayat dersi… Bu yüzden sürprizler ve farklılıkları barındıran tüm roller beni heyecanlandırıyor. Dijital platformlarda bu zamana kadar yapılan işlerin büyük çoğunluğunu başarılı buluyorum. Popülerliği de günden güne artıyor. Teklif gelirse mutlaka değerlendireceğim bir alan.
Gelecek Hayali: Oyunculuk konusundaki hayallerini sınırlamıyor. “Hayallerimi hiç sınırlandırmadım. Her zaman hayal ettiğimin daha ilerisi oluyor. Oyunculuk kendinizi geliştirmeniz ve daha ileri taşımanız gereken bir meslek. Oyunculukta hayal ettiğim yer her zaman kendimden ötesi, yapabileceğimden daha fazlası tabii ki. Jennifer Lawrence ile aynı projede bulunmak isterdim.”
Kaygıları: Sihirli bir değneğe sahip olsaydı eğer hayatta en çok kadınlar ve hayvanlar için bir şeyler yapmak isterdi. “Kadınlara özgür, eşit koşullarda yaşadıkları, sokak hayvanlarına ise zulüm görmedikleri, rahat ve sıcak olabildikleri bir ortam sağlayabilmeyi çok isterdim. Özetlersem; bu dünyayı hiç ihtiyaç sahibi bir insanın olmadığı, barınma, beslenme gibi çok temel ihtiyaçların sağlandığı, temel gereksinimlerin kimse için lüks olmadığı, hayvanların da mutlu ve huzurlu yaşayabileceği bir dünyaya dönüştürebilmeyi gerçekten çok isterdim. Şiddetin her çeşidinden iliklerime kadar nefret ediyorum. Neden kadınların bu kadar üzerine gidiliyor anlamıyorum. Hayatımızın her alanında ufak imalar ile bile psikolojik şiddete maruz kalıyoruz. Bir kadına uygulanan fiziki şiddet ile psikolojik şiddet arasında hiç bir fark yok bence. Bu arada hemcinslerimin birbirleri üzerine uyguladığı psikolojik şiddeti gördükçe de utanıyorum. Dünyada kendimize görev edinmemiz gereken pek çok şey varken, böyle kötü niyetli hareket etme isteğiyle dolu olmak gerçekten hayret verici.”
Sosyal medya ile arası nasıl: Sosyal medyada dört milyon takipçisi var. “Birçok anne, genç hanımlar ve çocukluğumdan bu yana beni takip eden sevenlerimden oluşuyor takipçilerim. Büyümenin, aramızda oluşan bağla ilgili olduğunu düşünüyorum. Aile gibiyiz. Pek çoğu ile yazışıyorum. Genelde beni samimi bulduklarını söylüyorlar.
Gerçek hayatta tamamen özgür davranmak yanlış olduğu gibi sanal platformlarda da dikkatli olmak gerektiğini düşünüyorum. Saygısızlık en tahammül edemediğim şey. Genelde paylaşımlarımda bu çizgiyi korumaya çalışıyorum. Onun haricinde zaten olduğum gibiyim.”
Güzellik rutini: Özel bir güne hazırlanırken, en iyi görünümü elde etmek için mutlaka bir önceki gün güzel bir uykuyla kendini dinlendiriyor. Ayrıca, saçlarına ve cildine sık sık maske bakımı uyguluyor.
TELEVİZYON DİZİLERİ
2003- A.G.A/
2003 Büyümüş de Küçülmüş/ Gizem
2004- Çınaraltı/Gökçe
2004- Büyük Buluşma/ Selcan
2004- Bütün Çocuklarım/ Yaprak
2005 Zeynep/ Tülin
2006 Ezo Gelin/ Tekgül
2007 Parmaklıklar Ardında/ Birsen Mutlu
2008- Gazi/ Berçem
2008/2011- Kollama/ Nurbanu Yılmaz
2011/2012- Hayat Devam Ediyor/ Zozan Fırat
2012- Kötü Yol/ Canan
2013- Bizim Okul/ Gülbahar
2013/2014- Fatih Harbiye/ Aslı
2014/2015- Medcezir/ Zeynep
2015/ 2018- Kırgın Çiçekler/ Songül Celen Ertürk
2021/2022- Elkızı/ Songül Turan
2022-Seni Kalbime Sakladım/ Deren Tokgöz
SİNEMA FİLMLERİ
2003- Bir Tutam Baharat/ Saime
2009 – Konak/ Selma
2022- Akif
TİYATRO OYUNLARI
2003- Suret / Beden ve Kent