Televizyongazetesi/Analiz
Star TV ekranlarında dün akşam 52. bölümüyle gelen İstanbullu Gelin dizisinin son sahnesinde Fikret’e ağır bir darbe geldi!
Özcan Deniz ve Aslı Enver’in başrollerinde oynadıkları dizinin yayınlanan son bölümünde, Adem’in hamlesi, Boranlar’ı çok zor bir durumun içine düşürdü.
Adem, tam kendi içinde durumu hallediyor diye bakılırken, annesinin intiharı ve sonrasında bıraktığı intikam dolu mektup, Adem’in kötü planlarını devreye sokmasına neden oldu.
İntikam duygusundan vazgeçmeyen Adem, Boranjet projesine ve Boranlar’a çok ağır bir darbe vurdu!
Anlaştığı bir kişinin yardımıyla uçağa uyuşturucu madde koyduran Adem, Fikret’in zan altında kalmasına neden oldu.
Şirketin CEO’su olarak yakalanan maddeden dolayı evin önüne gelen polisler, Fikret’i gözaltına almak istediklerini söylediler.
Aile saadeti yaşayan Boranlar’ın bir anda evine ateş gibi düşen bu olay sonrasında Fikret paçayı nasıl kurtaracak şimdilik bilemiyoruz ancak İstanbullu Gelin’in finaline doğru yaşanan bu gelişme, aileyi çok zor bir durumda bırakacak gibi duruyor.
Sosyal medyada konuyla ilgili yorum yapan izleyiciler, en çok Adem’in kendisinin yaptıklarını bir anda unutup intikam ateşine yeniden düşmesini eleştiriyor. Bir izleyicinin şu sözleri, sezon başından beri Adem’in düştüğü hatanın da özeti aslında:
İSTANBULLU GELİN TÜM BÖLÜMLER, SAHNELER VE VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN
“Adem de annesinin evli adamla beraber olduğunu unuttu. Sanki annesi metres değil de bir melek. Annesi metres kendisi ise gayrimeşru bir çocuk bunu kabullense iyi olur. Boranlar o kadına ne yapsa hak. Anlamayanlar ve erkekleri savunuyorum sananlara düzeltme; Babalarına ne yapsalar ona da hak. Adam en büyük suçlu zaten!”
Adem karakterinin, annesinin ölümünden sonra yaşadığı tüm değişime sünger çekip eskiye dönmesi, izleyenlerin de hiç hoşuna gitmedi.
Bir adım bile yol almadığını düşündükleri Adem’in bu tavrı karşısında, Fikret’in yine Faruk’u suçlamaya başlayacağı ve ailenin yine birbirine gireceği ihtimalini dillendiriyor izleyiciler.
İşte Fikret’in gözaltına alındığı o sahne: