Ana sayfa Dizi Haberleri Kalbimdeki Deniz dizisi kendi kendini tüketmeyi başardı? Dizi finale yürümüyor, koşuyor!

Kalbimdeki Deniz dizisi kendi kendini tüketmeyi başardı? Dizi finale yürümüyor, koşuyor!

tarafından ker_def

Deniz’in ağlaklığının hiç bitmeyerek her geçen bölüm artıp yürekleri daraltması… Her tarafa yetişme becerisi sergileyerek değme dedektiflere-ajanlara taş çıkartıp kafayı Mirat’a takan Hülya’nın, yuva yıkması çok normalmiş gibi bir kıvama büründürülen Şebnem’in ve Artun’un onca kötülüğünün yanlarına kalması… Raşel’in Deniz’e yaptıklarına rağmen rahatlıkla Mirat’ın yanında olabilmesi… Alihan’ın tüm kötülüğün ateşini yakanlardan biri olduğu halde pirüpak edasıyla boy göstermesi… İçerikteki entrikacılığın dozunu artırmak için ortaya çıkartılan Raşel’in gücünü zayıf bulup ithal eski koca yaratılarak İzak’la işi kotarma derdine düşürülmesi… Tedaviye ihtiyaç duyar duruma gelen Ece’nin kafa tutma dozunun gereğinden fazla yükseltilerek iyice iticileştirilmesi… Deniz’in iyiliğinin, saflığın ötesine geçerek sıkıcılaşması… Olumsuzlukların çözüme ulaşmadan havada kalması… Ve daha neler neler çıkartıldı izleyicinin karşısına. İzleyici de ufak ufak kaçar oldu bu süreçte.

Elbette ki her yapımda olduğu gibi ‘Kalbimdeki Deniz’in de kendisine ayrılan süreyi doldurabilmek için bazı yersizlikler yapmaya hakkı olacaktı. Gel gör ki, içeriğin ana fikrine ters gelişmelerle bunun icra edilmesi, kötülüklerin kendini tekrarlar hale getirilmesi ve Deniz’le çocuklarının acılar yumağına dönüşmesi ‘Kalbimdeki Deniz’i tam anlamıyla sığlaştırdı! Hele bir de Mustafa’nın anlamsızca ölümü, Yosef’in kalp naklinden hemen sonra turp gibi ayaklanması ve benzeri detaylar eklenince bu sığlığa tüy dikildi açıkçası. İşi bu raddeye getirmede emeği geçenlere bravo.