Show TV ekranlarında yayınlanan Keşke Hiç Büyümeseydik dizisi, tanıtımlarıyla büyük dikkat çekmişti.
Ancak yayınlanmaya başladıktan sonra aynı ilgiyi göremedi.
Dizinin geçmişe dönüldüğü sahnelerinde oyuncuların halleri eleştiri alarak gerçekçi bulunmadığı izleyenler tarafından sosyal medyada da eleştirilere neden oldu.
Vatan Gazetesi’nden Oya Doğan, diziyi, TRT1’de yayınlanan Seksenler dizisinin ilk haline benzettiğini ifade ederek, tanıtımını izlediği dönemdeki heyecanının kalmadığını ve büyük hayal kırıklığı yaşadığını anlattığı yazısında bakın hangi eleştirileri getiriyor:
“Seksenler’in ilk haline benziyor
Keşke Hiç Büyümeseydik’in tanıtımlarını izlediğimde gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Hatta yerli “This is us” benzetmesinde bile bulunmuştum. Ancak ne yalan söyleyeyim izlediğimde büyük hayal kırıklığı yaşadım. “This is us” duygusunun zerresini bile dizide hissedemedik. Üstelik bu dizi daha çok Seksenler’in ilk bölümlerindeki haline benziyordu. O dizide başladığında günümüz ve 80’ler arasında geçiyordu ve sürekli flashback hali izleyici tarafından beğenilmeyince tamamen geçmişte geçen bir diziye dönüşmüş ve seyircinin yıllarca diziye sahip çıkmasına sebep olmuştu. Yani bu formül yıllar önce denendi ve tutmadı. Bu sistemde de herkesin gençliğini başka isimler oynamalıymış. Bu şekilde inandırıcılığı olmuyor.”
Keşke Hiç Büyümeseydik konusu, oyuncuları…
Yapımını MinT Prodüksiyon’un gerçekleştirdiği, yapımcılığını Birol Güven’in üstlendiği, senaryosunu Birol Güven – Murat Aras – Eray Yasin Işık’ın yazdığı dizinin yönetmen koltuğunda Mustafa Uğur Yağcıoğlu otururken; oyuncu kadrosunda Ege Aydan, Burcu Kara, Açelya Akkoyun, Murat Kılıç, Deniz Celiloğlu, İrfan Kangı, Yeliz Kuvancı yer alıyor.
İnsan sevdiklerini kaybedince ertelediği zamanlar değerli olur. Ama şimdi çok geçtir. Küçükken birbirlerini nedensiz seven kardeşler, büyüdükçe küçük nedenlerle birbirlerine nasıl düşerler? Hulusi (Ege Aydan) hayatının son günlerini kendi evinde yalnız ve tek başına geçirmiştir. Hulusi yaşarken yapamadığını öldükten sonra başarabilecek midir? Miras olarak bıraktığı bu eski ev bir mülk gibi paylaşılacak mı yoksa bu aileyi tekrar bir arada mı tutacaktır?