Ana sayfa Dizi Haberleri Kırmızı Oda’daki Süreyya’yı, bir de Cemre Melis Çınar’dan dinleyin!

Kırmızı Oda’daki Süreyya’yı, bir de Cemre Melis Çınar’dan dinleyin!

tarafından zk zk

TelevizyonGazetesi.com / Detay – Süreyya karakterini ilk olarak İstanbullu Gelin dizisinde izlemiştik. Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun romanından alınan ve gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan dizideki Süreyya, daha sonra Kırmızı Oda dizisinde karşımıza çıktı! Herkesi şoke eden bu iki zıt karakter arasındaki durum ise izleyenleri şaşırttı! Peki hangisi gerçekti?

Aslında Budayıcıoğlu’nun romanındaki Süreyya, şizofren bir karakterdi. Yani Kırmızı Oda dizisinde Cemre Melis Çınar’ın oynadığı gibi bir kadındı. İstanbullu Gelin’de Süreyya’nın kızının ismi Yaz’dı ve hikayeyi aslında onun gözünden izliyorduk.

tv8’de yayınlanan Kırmızı Oda dizisinde ise Süreyya’nın kızına Alya ismi verilmişti. Melisa Sözen çok konuşulan bir performansla Alya’yı oynadı. İstanbullu Gelin dizisinde, hikayenin çıkışı aynı kitaptan ve olaydan olsa da bambaşka bir yere gitmişti. İzleyici de bu hikayeyi sevmişti.

Ancak asıl gerçek, Kırmızı Oda dizisi ile çıktı. Meğer Süreyya şizofrendi ve kızı Alya’ya çok büyük işkenceler yapmış, en sonunda da gözleri önünde kendisini asmıştı. Bu noktada Cemre Melis Çınar’ın oyunculuğuna atıfta bulunmak gerek. Zira o kadar iyi oynadı ki herkese o dehşet anlarını bir kez daha yaşattı adeta. Tabii Alya’nın çocukluğunu oynayan küçük oyuncu Nazlı Irmak Tanrıverdi de müthiş bir iş çıkardı.

Şimdi Alya’nın hikayesi bitmek üzere. Yaşadıklarını Doktor Hanım’a anlatan Alya, iyileşme yolunda ilerliyor. Bu hafta ise onu kuaföre giderken göreceğiz. Üstelik doktor hanımı gülücükler içinde evinde ağırlayacak. Kısa bir süre sonra da diziye veda edecek.

Bu arada Cemre Melis Çınar da geçmişe dönülen sahnelerdeki Süreyya rolüyle yer aldığı diziden ayrılacak. Oyuncu, magazincilerle yaptığı bir sokak röportajında karakterin çok yorucu olmasına karşılık, oynarken keyif aldığını anlattı ve “Aslında çok çalıştığım bir karakter oldu benim için de… Çünkü her oyuncunun eline bu kadar iyi bir karakter oynama fırsatı geçmiyor. Çok şanslıyım. Yıpratıcıydı bir yandan da Süreyya’nın derin sularında yüzmek bana çok iyi geldi. Başka bir insan formunu bu kadar deneyimlemek için çok hoş. Benim için çok derin bir suydu ve güzel bir nefesle çıktığımı düşünüyorum” ifadesini kullanmakta.

“Süreyya’yı oynamak çok keyifliydi!”

Rolüne hazırlanırken kitabı da okuduğunu söyleyen Çınar, böylesi bir karakteri oynarken başından sona hikayesini bilmesinin de bir oyuncu olarak kendisine büyük bir avantaj sağladığını anlatıyor. Çınar, “Benim için çok büyük şanstı bu işin bir kitabının olması. Çünkü karakterin nereden nereye evrileceğini, normal bir kadından o manik dönemden nasıl nevrotik hale geçeceğine çok daha önceden biliyordum. Çok güzel iki yönetmenle çalıştım zaten. Çok destek oldular onlar da bana. Bunun dışında daha çok kendi iç dünyamda hazırlandım. Çok keyifliydi benim için” diye konuşmakta.

Sokakta da çok güzel tepkiler aldığını, insanların arkasından Alya diye seslendiklerini anlatan Cemre Melis Çınar,
“Herkes çok etkilenmiş, çok güzel yorumlar alıyorum. Çünkü bu kadar zor ve nevrotik bir karaktere bu kadar güzel yorumlar olması, benim için de çok keyifli. İnsanların Süreyya’yı anlaması ve bir yerde de ders çıkarmaları benim açımdan en azından çok keyif verici” açıklamasını yapıyor.

Röportajın tamamını aşağıdan izleyebilirsiniz…