Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Oktay Kaynarca Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Oktay Kaynarca Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Oktay Kaynarca, 27 Ocak 1965 tarihinde Malatya’da doğmuştur. Türk dizi, sinema, tiyatro oyuncusu, sunucu ve yapımcı.

Adı: Oktay Kaynarca
Doğum Tarihi: 27 Ocak 1965
Doğum Yeri: Malatya
Boyu: 1.76m.
Kilosu:  79 kilo
Burcu: Kova
Göz Rengi: Açık Mavi
Saç Rengi: Siyah
Annesi: Nursel Kaynarca
Babası: Özkan Kaynarca
Çocuğu: Yok
Kardeşleri: Meryem Yeşilgül, Turgay Kaynarca, Selin Kaynarca, Onur Kaynarca, Orkun Kaynarca
Instagram: https://www.instagram.com/oktaykaynarca/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Ailesi: Annesi Elazığlı, babası Malatyalı. 5 kardeşi var, Ailesinde aynı sektörden başka kimse yok. “Doğu’dan, o dönem çok sert bir coğrafyadan gelip tutunmaya çalışan ve ağır bedeller ödeyen, dolayısıyla da sert kuralları olan bir ailenin çocuğuyum. Babamı küçük yaşta kaybettiğim için; amcalarım, kardeşlerim, eşleri ve çocukları, hep beraber büyük bir ailenin içinde büyüdük aslında. Neredeyse ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisinin senaryosu gibiydi. Hâlâ önüme her bölümün senaryosu geldiğinde, içinde bizden çok şey görür gülümserim.”

Çocukluk yılları: Çocukluk yıllarını anne ve babası yurtdışında çalıştığı için anneannesinin yanında İstanbul’da geçirdi. Liseden mezun olunca bir süre Fiat adlı otomobil markasında elektrik işçisi olarak çalıştı. Tiyatro kariyerineyse ilk olarak gençlik yıllarında sahne aldığı ‘Duvarların Ötesi’ oyunuyla başladı. Bu yıllarda birkaç oyunda daha görev aldıktan sonra oyunculuk alanında kendini geliştirmek için oyunculuk bölümünde öğrenim gördü. “Benim çalışma yolculuğum; ailemin şartlarından değil, hayatı öğrenme çabamdan dolayı 16 yaşında başladı ve merak edip birçok iş denedim. Ama aklımdaki asıl meslek oyunculuktu. Sonunda konservatuvara gittim ve hayatımın dönüm noktası başlamış oldu. Gerçek bir eğitimin, insanın hayatını nasıl değiştirdiğini öğretti konservatuvar bana. Bu çok değerli. Herkes yüksekokul okuyup zengin olamaz ama zengin bir alt yapıya sahip olur diye düşünürüm hep.”

Eğitim hayatı:  İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Oyunculuk Bölümü’nden mezun oldu.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 1989 yılında ‘Gençler’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Kurtlar Vadisi’ dizisinde canlandırdığı ‘Süleyman Çakır’ karakteri ile hafızalara kazındı.

Kişilik özellikleri: Görünmek istediği gibi algılandığına inanıyor. “Zaman zaman sivri çıkışları olan, fikrini net bir şekilde ortaya koyabilen, kıvırmadan konuşabilen, dünya görüşü belli olan, vatanını milletini seven bir adamım. Bunun da sokakta karşılığını görüyorum. Bana yazılanları da görüyorum, tepkileri de görüyorum. Demek ki doğru noktadayım.”

Düşünce yapısı: Ne iş yaparsa yapsın; samimi ve gerçek olmasının önemine inanıyor. “Milletimi iyi tanıdığımı düşünüyorum. Çok farklı tepkiler veren bir yapımız var, hiçbir millete benzemiyoruz. Bizim insanımız inanırsa ekmeğini bölüşür, inanmazsa dikkate bile almaz. Türkiye, bazen tek bir kişi gibi refleks gösterir, üstelik bunu kimse örgütlemeden yapar. En umutsuz anda bile öyle sağduyulu bir refleks verir ki, çok şaşırtıcı olur. Milletimi iyi gözlemleyip tanımanın avantajını taşıyorum. Çünkü onların arasından, hayatlarından, taa göbeğinden süzülerek geldim ve bunu çok önemsiyorum.”

Sette nasıl birisi?  Mesleğiyle ilgili genç oyuncu arkadaşlarıyla sürekli fikir alışverişinde bulunuyor. “Yaptığım iş konusunda genç oyuncu arkadaşlarımızın hepsi yolun başında. Ve yolun başı önemli bir yer. Doğru bir yolculuğa çıkmak adına benimle birçok şey paylaşırlar, ben de elimden geldiğince yardımcı olurum.”

Mutluluk kaynağı: Pek çok farklı sektörden dostlarının olmasından mutluluk duyuyor. “Her kesimden insanla dostluğum olmasını kendim olmaya bağlıyorum. Memleketimin her kesiminden insanıyla dirsek temasım vardır. Benimle farklı düşünse de yanlış bulduğum şeyleri açıkça söylerim. Samimiyetimi de görürler. Bu yüzden dostluklarım sahicidir.”

İlk sinema filmi: Yavuz Turgul/ Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni

Aşka bakışı: ‘Sevda çok önemli bir şey. Sevdadan söz edebilen, gerçekten başına gelmiş insan sayısı çok az. Sevda bir kez başına geldi miydi başka bir şey yaşayamaz hale geliyorsun. Etrafındaki her şey saçma geliyor sana. O zamana dek düşündüğün, planladığın ne varsa hepsi yalan. Sadece öbürü var hayatında. Bu senin planladığın gibi gitmeyebilir ama yaşasın ki başıma geldi. Hak ettiğimiz şeyleri yaşıyoruz. Özellikle duygusal anlamda söylüyorum.”

Hayata bakışı: 50’li yaşlarında kendisini çok iyi hissediyor. Hayatında hiç bu kadar iyi hissettiği bir yaşı olmadığını düşünüyor. “O kadar mutluyum ki. O kadar her şeyin farkındayım ki.  Anlayacaksın 50’ye gelince dedikleri buymuş. Vallahi ben hayatım boyunca şuna inandım; Allah’ı güldürmek istiyorsan planlarından bahset. Ne planı? Ama ne kadar hercai yaşasan da şansın, fırsatın sana dokunduğu anda da hazırlıklı olmalısın. Akıl tarafını sağlam tutacaksın. Dünya bir gün o da bugün. Keyfini çıkarın. Tabii ki çalışacağız, üzüleceğiz, sıkıntılar olacak üzerinden atlayacağız, birçok insanın derdine derman olacağız ya da olamayacağız, bu yolculuğu elimizden geldiğince keyifli hale getirmemiz gerekiyor. Yoksa milyonlarca seçeneğin içinden Allah seni buraya gönderir miydi? Niye bunu ziyan ediyorsun ki, belli bir süre var, o süreyi doğru değerlendir.”

İş hayatına bakışı: Hayatla mücadele etmeden, hedefler koymadan ve bunun için çaba harcamadan başarılı olunamayacağına inanıyor. “Son 25 yıldır ciddi şekilde gözlemlediğim bir popüler kültür erozyonu var. Net olarak pompalanan şu: Ünlü ol, yırt! Ama bana göre başarının iki yolu var: Ya herkesten iyisini yapmak ya da herkesten başka bir şey yapmak. Yani sonuç; hep çalışmak. Tek tip oyunculuk bir oyuncuyu geriletir. O yüzden başka tarzlar ve insanlar da canlandırma zorunluluğumuz var. Ama televizyon farklı ve zor bir mecra. Bir proje tutturup, insanların evine sorgusuz sualsiz girmek, üstelik her hafta aynı saatte bunu yapmak çok zor bir iş. Seyircinin ailesi gibi olmak, hatta onların birbirlerinden daha sık bizi görmesi; bize ayrıca bir sorumluluk yüklüyor. Hayatınıza, duruşunuza dikkat etmeniz gerekiyor. Bunu hem işimizin içeriğinde, hem de özel hayatımızda ince eleyip sık dokuyarak yapmaya çalışıyoruz. ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’, mafya ailesini anlatan bir dizi gibi görünse de, izleyiciler bu dizinin felsefesinin farkında. Zaten onları da her hafta ekran başına çeken; dizinin ülke ve dünya gündemini irdelerken, bir ailenin yaşadığı ve içinden geçtiği yolculuğu da çok samimi ve gerçek tepkilerle anlatıyor olması.”

Kariyer planı: Gerçekleştirmek istediği pek çok projesi var. “Benim hep rafın üstünde projelerim, yapmak istediklerim oldukça fazla oldu. Film yapmak istiyorum artık her sene. Kitap yazmak istiyorum mesela. Kamera arkasında da bir şeyler yapmak bana hoş geliyor. Sanırım beni daha çok görüp duyacaksınız, sıkılmazsanız. Tüm aktörlerin hayalidir uluslararası projelerde yer almak ama bunu hayata geçirmek bireysel olarak çok zor. Biz buna çok da hazırlanmadık ama bu, ülkemizin diğer ülkelerle ilişkileri münasebetiyle de kolay gerçekleşebilecek bir şey değil bence. Ancak ortak yapımlarla olabilir, ki artık bunun zamanı geldi. Bir Avrupa ülkesiyle ortak yapılacak bir proje, her anlamda birçok başarı yakalayacaktır. Artık bu sektör doğrultusunda her alanda, dünyanın herhangi bir ülkesiyle boy ölçüşecek durumdayız. Bu tür projeler, dünyanın bizim bu işle ilgili yeteneklerimizin farkına varmasını sağlar ve uluslararası boyutta daha önemli yerlere taşır.”

Gelecek Hayali: Oyuncu olarak en büyük hayali; Mustafa Kemal Atatürk’ü oynamak. “Şablon olmayan, gülen, anlatan, şarkı söyleyen, küsen, kızan, aşık olan, ağlayan bir Atatürk hayalimdeki. Özel hayatımda ise baba olmayı isterim. Kız çocuklarını gerçekten çok seviyorum. İki kız kardeşim var; belki de düşkünlüğüm ondan biraz. Kız çocuklarının özellikle iyi eğitilmesi, özenli büyütülmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer kız çocuklarımızı ayağı yere basan, güçlü insanlar olarak yetiştirirsek, gelecek nesillerimiz de öyle olur. Bugüne kadar baba olamadım, kısmet değilmiş ama hala umudum var, çok istiyorum.”

Kaygıları: Öfkeli bir toplum olmamızdan endişe duyuyor. “Öfke unsuru sadece siyasi değil, ekonomiden de kaynaklanıyor. Ülkedeki ekonomik unsurlar o kadar uçlarda ki. Bizi kurtaracak olan tek şey herkesin birbirine sarılmasıdır. Benim bir projem var; Herkesin bir sabah kalkıp, sorgusuz sualsiz gidip birbirine sarılmasından bahsediyorum. Bu dünyaya yayılacak bir hareket olabilir. Ne kadar korkunç fikir, dünyayı mahvetmeye yönelik plan varsa hepsi suya düşer. Sarıldığın insana bir şey yapamazsın ki. Özellikle bizim ülkemizde tam bunu yapma zamanı. Bu memleket üzerindeki bu kadar renkliliğin farkına varıp “Allah’a bin şükür, ne şanslıyız” demeliyiz.”

Kadında çekicilik kriteri: Güzel ve akıllı kadınlardan hoşlanıyor. “Çok güzel bir kadın bir süre sonra zeka misyonunun üstünden atlayabilir güzelliğiyle. Ama bir süre. Çünkü güzellik uzun mesafe koşusu değil. Zeka uzun mesafelidir. Zeka başarıyı getirir ve başarı da çok seksi bir şeydir.”

Hobisi: Araba yarışlarına meraklı. “Bir ara yarışlara falan katıldım. Sonra baktım ki gerçekten mesai isteyen bir şey. Sürekli yarış kovalamak, antrenman yapmak lazım. O acayip enteresan bir iş. O süre içinde hiçbir şey düşünemez hale geliyorsun, acayip bir adrenalin.”

Stilini nasıl tanımlar: Dolabında en çok takım elbise var ancak günlük hayatında daha rahat giyinmeyi tercih ediyor. “Dolabımda her türlü seçenek var. Çok takım elbise var ama tam tersine en az kullandıklarım takım elbiselerim. Çekimler ve davetler dışında çok kullanmıyorum. Jean, kazak, gömlek ve mont tercih ediyorum, özellikle montlarımdan vazgeçemiyorum. Aksesuarlarla saat dışında aram yoktur açıkçası, yüzük, kolye sevmem ama tespihi kullanmasam da çok severim ve iyi bir tespih koleksiyonum var.

TELEVİZYON DİZİLERİ

1989 – Gençler / Ferhat

1999-Köstebek /Tolga Verel

2001 /2002- Yeditepe İstanbul /Ferhan

2002-Bayanlar Baylar / Melih

2002- Lahmacun ve Pizza/ Cemşit

2003 -Esir Şehrin İnsanları /Üsteğmen Mehmet Ali

2003/2004 -Kurtlar Vadisi / Süleyman Çakır

2004 -Aşkımızda Ölüm Var / Sinan

2004- Adı Aşk Olsun / Kendisi

2006 -İlk Aşkım / Murat Gürsoy

2007 -Geniş Zamanlar / Başkan Tarık Sayar

2007/2008-Kuzey Rüzgarı / Poyraz Akdağ

2008 -Kardelen / Levent

2008- Kırmızı Işık / Sunucu

2008- Sen Harikasın / Kendisi

2008/2010 -Adanalı /Yavuz Dikkaya (Adanalı)

2011-Yahşi Cazibe /Yavuz Dikkaya (Adanalı) (Konuk Oyuncu )

2009-Bahar Dalları / Komiser

2011 -Nuri / Nuri

2011 Sakarya Fırat /Deli Mevlüt (Cehennem Binbaşı)

2012 -Ustura Kemal / Ustura Kemal

2013-İnadına Yaşamak /Emir Atasoylu

2014 -Kardeş Payı /Şiir Okuyan Adam       (Konuk Oyuncu)

2015/2020- Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz / Hızır Çakırbeyli

SİNEMA FİLMLERİ

1990 -Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni / Tarcan

1994 -Yengeç Sepeti

1995 -Bir Kadının Anatomisi

1999 -Can Dostum / Murat

2000 -Yarın Geç Olmayacak  / Yapımcı

2001 -Deli Yürek: Bumerang Cehennemi / Cemal

2002 -Abdülhamit Düşerken /Hüseyin Cahit

2004 -Kalbin Zamanı/  Akfar

2006- Beynelmilel / Binbaşı

2007- Sıfır Dediğimde / Oğuz

2007- Sis Ve Gece / Naci

2008 –Alia/ Hasan Sabri-Emniyet Amiri / Yapımcı (TV Filmi)

2008- Hoşçakal Güzin / Özkan  (TV Filmi)

2011 Çanakkale Ruhu

2012- Çanakkale Çocukları / Türk Komutan

2019- Aman Reis Duymasın / Hızır Çakırbeyli

TİYATRO OYUNLARI

2014- Guguk Kuşu / McMurphy

1993- Derin Bir Soluk Al / Yavuz-müsteşar yardımcısı

1991- Kan Kardeşleri / Mickey

SUNUCULUK YAPTIĞI PROGRAMLAR

1996 -Sabah Şekerleri

2007 -Anlat Bakalım

2010 -Türkünü Söyle

2010/2011 -Salı Sefası

2014 -Vay Arkadaş