Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Pamir Pekin Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Pamir Pekin Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Pamir Pekin, 31 Mayıs 1979 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema oyuncusu ve model.

Adı: Pamir Pekin
Doğum Tarihi: 31 Mayıs 1979
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.83 m.
Kilosu:  72 kilo
Burcu: İkizler
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Kardeşleri: Abisi var
Instagram: https://www.instagram.com/_pamirpekin
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Ailesi:  Babası mimar, bir abisi var, çocukluğu Büyükada’da geçti. “Büyükada deyince öyle çok şey var hakkında söyleyebileceğim. Büyükada’da annemler yazlıkçıymış, Maden’de otururlarmış. Babamın babası dedem Orhan Pekin, Seferoğlu’nun sahibi idi. Nizam’da oturuyorlardı. Annem ile babam Büyükada’da tanışmış. Yazlarımızı Seferoğlu içerisindeki köşkte geçiriyorduk.”

Çocukluk yılları: Büyükada’da hareketli ve eğlenceli bir çocukluk geçirdi. Çocukluğuna dair unutamadığı pek çok anısı var. “Pek çok anım var, faytonun altında kalışım, Büyük Tur yolunda bisikletle giderken virajı dönemeyip uçuruma yuvarlanmam, Seferoğlu’ndan yüzerek Anadolu Kulübüne geçişlerimiz, Seferoğlu’nda gizli bir giriş bulup arkadaşlarımı sokarken bekçinin kulağımdan tutup yakalaması, ona Orhan Pekin’in torunu olduğumu söylememe rağmen bana inanmayışı, cumartesi akşamları saatin etrafındaki toplanmalar. Artık öyle birş ey yok! Kimse bırakmıyor çocuğunu dışarı. Çok klasik olacak ama, Ada eski ada değil. Büyükada 2003-2004 gibi rant olarak çok gözden düştü. Birçok kişi elini ayağını Ada’dan çekti. 2010 civarı tekrar yükseldi, işletmeler tekrar oluştu ama elini eteğini çeken çekmişti. Böylelikle de Ada’nın da profili değişti. Mutlaka küçük bir azınlık hâlâ adanın dokusunu korumaya çalışıyor ama maalesef yeterli olmuyor. Büyükada’yı hep sevdim. Zaten deniz tutkum da ordan geliyor.”

Eğitim hayatı: Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ekonometri Bölümü’nden mezun oldu.

Hayatının dönüm noktası: Okuldan mezun olduktan kısa bir süre sonra modellik yaparak iş hayatına atıldı. Ekranlara ilk olarak ünlü markaların reklam filmlerinde oynayarak çıktı. Yönetmen Veli Çelik ile tanıştıktan sonra kariyeri bir anda değişti ve oyunculuğa yöneldi. 28 yaşındayken rol aldığı ‘Komiser Nevzat”’ dizisiyle ilk oyunculuk deneyimini yaşadı. “Üniversitede Ekonomi okuduktan sonra 2006 yılında hiç ilgim ve bilgim olmadan kendimi bir dizinin başrolünü oynarken buldum. Gerçekten oyunculuk adına hiçbir şey bilmiyordum. O sıralar okuldan mezun olmuş, ağaç tekne atölyesi kurup marangozluk yapıyorum, mevzuyla o kadar ilgisizim yani. Açıkçası o dönem oyunculuk ve sektör çok hoşuma gitmemişti zaten dizi de 6 bölüm sonra yayından kalktı. Ben bir daha bu işi yapmam diye düşünürken art arda yeni projelerden teklifler geldi. Bu işi yeni yönetmenler ve oyuncularla çalıştıkça öğrendim diyebilirim. Çok izledim, üstüne düşündüm ve şu an gerçekten yaptığım işten zevk alıyorum.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2007 yılında ‘Komiser Nevzat’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Güzel Çirkin’ dizisinde canlandırdığı ‘Serdar’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Sakar, asosyal, doğa ve deniz aşığı. “Dışarıdan soğuk, sıkılgan biri gibi göründüğümün farkındayım. Eğlenceli ortamlarda  rahatımdır. Örneğin dağa gideriz, gece bir yerlere çıkarız; işte o zaman ortama ayak uydururum. İlk kez görüştüğüm kişilere karşı da mesafeliyimdir. Eskiden çok çapkındım ama artık öyle değilim. Artık günübirlik ilişkiler yaşamayı sevmiyorum.

Sosyal: Gece gezmelerini seven bir insan değil, o yüzden çok ortalarda görünmüyor. “Haftanın 3 günü denize açılıyorum. Ahşap tekneler yapıyorum, bunun için küçük bir atölyem var. İşim yoksa beni marinada, tamir bölümünde görebilirsiniz. Oradaki ustalarla vakit geçirmeyi, konuşmayı çok seviyorum. Ayrıca doğada yürüyüşlere çıkıyorum. Doğada olmak bana huzur veriyor.”

Düşünce yapısı: Haksızlığa gelemez, hakkını arar ancak ‘fazla iyi’ olma yönünü zamanla törpüledi. “Fazla iyiydim, zamanla bu yönümü törpüledim. Hak hukuk peşinde bir tiptim bu özelliğimi de yavaş yavaş kontrol altına almaya çalışıyorum. Bunlar belki bir insanda olması gereken normal karakter özellikleri ama bir yandan da kendinden çok şey götüren, hırpalayan, yoran şeyler. Bunlarla ilgili harekete geçmeden önce üzerine iyice kafa yormak ve öyle uygulamaya koymak gerektiğini düşünüyorum. Sayabileceğim spesifik karakter özelliklerim dışında yediğime, içtiğime ve uykuma dikkat etmemek beni yoruyor ama bir yandan da doğa ve spora olan sevgim durumu dengeliyor. Aslında asosyal bir yapım var. Normalde topluluk karşısında konuşabilen biri değilim. Okul hayatımda bu durum birçok kez problem oldu. Kamera karşısında artık beynim durumu kabullenmiş olduğundan kamera ile ilgili bir sorun yaşamasam da farklı bir ortamda bu durum yine beni zorlar.”

Mutluluk kaynağı: Doğal ve yapmacıksız olan her şey onu mutlu ediyor.

İlk sinema filmi: Kemal Uzun- Gürcan Mete Şener/ Günce

Aşka bakışı: “Gün içinde kendini devamlı onu düşünürken buluyorsan, aşık olmuşsundur herhalde. Bence bir ilişkinin olmazsa olmazı  ilgi ve sadakat. Çok seviyorum demekle olmuyor yani.”

Hayata bakışı: Denizi ve denizde olmayı çok seviyor. “Denizin hayatımdaki yeri çok başka, özgürlük demek, rüzgâr demek, yelkenli demek. Herkes yelken yaparken ki sakinlik ve sessizlikten bahseder ama yelkenli kullanıyorsan gideceğin rota, teknenin işleyişi ile ilgili birçok şeyi hesaplaman ve aynı anda birçok unsuru birlikte düşünmen gerekir. Benim için yelken yapmak ve denizde olmak bir nevi meditasyon. Şehirden, kalabalıktan ve düşüncelerden kaçma hali.”

İş hayatına bakışı: Oyunculuğu severek yapıyor ancak belli bir yaştan sonra da bırakmayı düşünüyor. “Bence oyunculuk, zamanla öğrenilen ve öğrenmek isteyen insanın algılarına bağlı bir sanat. Kişinin algılarının açık olması, gözlem yeteneğinin olması, karşılaştığı olaylar karşısında hayat verdiği karakterlerle empati kurabilmesi ve en önemlisi pratik yapması oyunculuğu geliştiren faktörler. Oyunculuk benim için sonlu bir eylem. Belli bir yaştan sonra bırakacağım.”

Kariyer planı: Oyunculuk dışında farklı ilgi alanları ve yaptığı işler var. “Açıkçası oyunculuk adına büyük büyük hayallerim var diyemem ama gerçekten iyi sinema filmlerinde oynamak istiyorum. Hayata dair pek çok hayalim var. Tiyatro yapmayı da çok istiyorum. Bu işler prova ile alakalı olduğu için, ne kadar çok prova yaparsam o kadar da kendimi bu konuda rahatlatacağımı düşünüyorum.”

Gelecek Hayali: Oyunculuk adına büyük hayalleri yok. Başlarda daha çok hırslıydı ancak artık oyunculukla ilgili hırsları yok. “Sektörün genel yapısı, anlayışından dolayı aman kendimi yırtayım, sürekli kendimi göstereyim, gündemde olayım gibi bir tavrım yok. Gelirse gelir yaparım, gelmezse gelmez, o kafadayım. Çok güzel bir hayalim var; Bursa, İznik, Orhangazi civarında bir arazi alacağım. Ceviz ve zeytin dikeceğim. Bir de atölye kuracağım. Bu atölye İstanbul’a yakın olacak. Hafta içi atölyemde, hafta sonu İstanbul’da olacağım.”

Modayı takip ediyor mu? Rahat kıyafetler giymeyi tercih ediyor, takım elbiseden hoşlanmıyor.  Cool ve özgür ruhunu yansıtan bir stili var. “Tek başıma aldığım kıyafetlerin çoğunu giymiyorum ve  bu çok sık başıma geliyor. Özellikle ayakkabı ve mont alışverişlerinde bir fikre mutlaka ihtiyaç duyarım. Gardrobumda her çeşit stili yansıtan kıyafetlere rastlayabilirsiniz; Slimfit de giyerim, bol R&B tarzı da. Spor da giyerim, klasik de. Beni tek tip bir tarza bürünmüş olarak göremezsiniz ama hiç düşünmeden ‘kışın bot ve jean forever’ diyebilirim.”

Formunu nasıl koruyor? Kendini bildi bileli haftanın iki günü spor yapıyor. “Çok yemek yiyorum; geceleri kalkıp yemek yerim mesela. Bu kötü alışkanlığım olmasa, kesinlikle spor yapmazdım çünkü çok üşengeç bir adamım. Haftada iki kez spor yaparım. Maratoncu arkadaşlarımla çalışıyorum. Ağırlık kaldırmıyorum çünkü eklemler etkileniyor.”

Hobisi: Ahşapla uğraşmayı seviyor. “Bir yerde atölye açtım ve abimin yelkenlisini birlikte yaptık. 1890 yapımı bir teknenin projesini alıp replikasını yaptım. Babam mimar, aynı zamanda da marangoz. Eskiden tekne de yapardı. Ben de olayın üstüne gidince öğrendim. Keşke ben de mimar olsaydım. Dünyanın en gereksiz bölümüne girdim ve ekonometri okudum. Bana ‘Ne kazandın?’ diye sorsalar, ‘Hiçbir şey’ derim. Belki zorluklara katlanmayı öğrenmişimdir.”

Fobisi: Kapalı bir yerde kalma, orada sıkışma korkusu var.

Kaygıları: Çevre konularıyla ilgili çok duyarlı. “Beni çevre konuları çok etkiliyor. Örneğin, Kuzey Ormanlarının rant uğruna yok olması, sadece insani bireysel çıkarlar için doğanın katledilmesi ve asıl insani ihtiyaç olan doğanın geleceğinin düşünülmemesi beni üzüyor. Dünyada 68 kuşağının oluşturduğu ‘yeşil sol’ diye bir şey var. Eski solcu yeni çevreciler. Sanayileşme ve doğanın kaynaklarının tüketilmesine karşı olan bir oluşumu destekliyorlar. Avrupa’da çoğu sol parti doğal kaynakları tüketmemek ve bunları gelecek nesillere aktarmak ile ilgili önemli bir misyon edinmiş durumda. Rant sevdasına doğayı sömürenlere kara cahil demek artık yetmiyor, bir şey ifade etmiyor. Onlar insan değil şeytan!”

Kimlere hayranlık duyar? Brad Pitt’i çok beğeniyor. “Duruşu, oyunculuğu ve hâlâ bu kadar yakışıklı olması çok etkileyici bence.”

Kadında çekicilik kriteri: Fiziksel özellikleri pek önemsemiyor. “Bütüne bakarım. Kadının duruşuna, vücut diline, yürüyüşüne, konuşmasına, bakışına ve en önemlisi de doğal olup olmadığına bakarım.”

Doğa ile ilişkisi: İşten arta kalan zamanlarını doğada değerlendirmeyi seviyor. “ İki-üç sene öncesine kadar kamplara giderdim, yelkenlim vardı, onunla dolaşırdım. Ege’ye giderken otobandan çıkıp 10-12 saat köy yollarından giderdim. Deniz ve doğa benim olmazsa olmazlarım. Ama son iki senedir çok zaman ayıramıyorum. Biraz eve kapandım, ev adamı oldum.”

Evde ne yapar?  18 yaşından beri ailesinden ayrı yaşadığı için ev işlerinden iyi anlıyor. “Çok güzel mangal yaparım. Hayatım yemek üzerine kurulu diyebilirim. Çoğu yemeği yaparım. Bence müthiş yapıyorum. Sunum olarak pek yapamayabilirim ama tat bakımından hepsi yıkılır. Selma abla var, anneme de bana da geliyor, onunla beraber mantı yapıyorum. Sonra onları donduruyoruz, bitene kadar mantı yiyorum sabah akşam.”

Sosyal medyayla arası nasıl? Sosyal medyada aktif ancak, son zamanlarda Instagram’ı kullanmayı çok sevmiyor. “Eskiden instagramı on dakikada bir açıp bakardım, bakmıyorum pek artık. Yazılanlara Twitter’dan bakıyorum. Yorumlar güzel.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2007 – Komiser Nevzat / Komiser Ali

2007- İyi Uçuşlar/ Fatih

2008 – Vurgun

2007/2008- Parmaklıklar Ardında / Mert

2011- Lale Devri / Cansel

2010 – Keskin Bıçak / Kemal

2012 – İbreti Ailem / Övünç

2013- Tozlu Yollar/ Nejat

2013- Güzel Çirkin / Serdar

2013/2014- Muhteşem Yüzyıl / Elkas Mirza

2014/2015 – Gönül İşleri / Komiser Kemal

2015 /2016- İlişki Durumu: Karışık / Murat

2016 – Gülümse Yeter / Kemal

2016/2017 – Hayat Şarkısı / Hazer Torunbaş

2017 – Tutsak / Kenan Gürhan

2018 – Yuvamdaki Düşman / Murat  Çifthanlı

2020 – Bir Annenin Günahı / Komiser İbrahim

SİNEMA FİLMLERİ

2013- Günce / Doktor Serdar