GÖKHAN ALKAN (Yiğit Balcı)
Çapkınlığa mesai ayırmam kadınların peşinden koşmam
Mankenler dünyasından gelmişim gibi bir algı var ama ben tiyatro çıkışlıyım. Ama televizyondaki jönlerin çoğu mankenlikten geliyor; bunu kabul etmeliyiz. Böyle algılanmamın avantaj ya da dezavantaj mı olduğuna ben karar veremem, izleyicinin düşüncesi önemli. Ben maraton koşusu seviyorum; bir anda hızlanıp kısa sürede yarışı bitirmeyi istemiyorum.
Benim için ezberimi iyi yapmak, doğru duyguyu bulmak ve kimsenin işine sıkıntı yaratmamak önemlidir. Sektörün içine girdikten sonra anlıyorsunuz ki, zaten bunlar olması gereken şeyler. Buzdağının görünmeyen kısmı daha farklı; mesela alnında çıkan bir ben ya da sivilce, repliğini doğru söylemenden daha önemli. Görsel bir iş yapıyoruz ve bunu kabul etmeliyiz.
Şan dersleri alıyorum ve şarkı söylemeyi çok seviyorum. Arkada gitar çalan adam olmayacağım, önde o mikrofonu tutup sahneye hükmeden insan olmak istiyorum. Eskiden canlı müzik performansları da sergilerdim. Müzik konusunda güzel bir sürpriz yapabilirim.
Bazen şapka takarım ama beni kimse tanımasın diye değil. Her sabah saç yapılmaz; şapkayı tak ve çık. Mesela bakkala “Bir ekmek alabilir miyim?” diyorum, yandan bir teyze “Seni sesinden tanıdım” diyor. Bu ses olayı benim gizli silahım.
Bence karavan oyuncular için olmazsa olmazdır. Bizlerden her zaman fit, güzel, bakımlı, sağlıklı, enerjik olmamız beklenir. O kadar yoğun çalışılıyor ki; gecenin 3’ünde de benden bu enerjide olmam bekleniyor. Bu ortamı sağlayabileceğimiz tek yer karavanlar. Yani egoyla alakası yok.