ICF Türkiye’nin “Çarşamba Buluşmaları” Webinarı’nın bu haftaki konuğu, oyuncu, yönetmen, sanat yönetmeni ve yazar Tamer Levent oldu. Sanatın bir işi kolayına kaçmadan özenle yapmak olduğunu ifade eden Levent, koçluğun da bir sanat olduğunu belirtti. Yakında Maria ile Mustafa isimli dizide başrolde yer alacak olan ünlü oyuncu, yaptığı açıklamalarla gençlere tecrübelerini aktardı.
Uluslararası Koçluk Federasyonu ICF Global’in ülkemizdeki imtiyazlı kuruluşu ICF Türkiye (Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği-UPDK), her hafta düzenlediği “Çarşamba Buluşmaları” webinar serisiyle, farklı alanlarda değerli isimleri ağırlamaya devam ediyor ve bu hafta sanat dünyasının önemli ismi Tamer Levent’i ağırladı. İnsanın kendini geliştirmesi, sorunlarına çare bulması, yaşamını güzelleştirmesi, kısacası farkındalık geliştirmesi için sanatın yaşama dahil olması gerektiğini ifade eden Tamer Levent ile Sanat ve Koçluğun ilişkisine dair bir sohbet gerçekleştirildi.
Sanatsız kalan bir toplumun düşünme biçiminin bozulacağını vurgulayan Levent şöyle konuştu: “Sanat işin adı değil işin yapılma felsefesinin ve kültürünün adıdır. Sanat bir işi kolayına kaçmadan özenle yapmaktır. Bireyin kendi istediği yönde kişisel potansiyelini ortaya çıkarmalarına yardımcı olan koçlar da kişisel gelişime nasıl daha iyi hizmet ederim diye düşündüğü zaman sanatçı olur.”
Daha önceki dönemlerin aksine 21. yüzyılın yaşam mottosunun iyimserlik olacağını savunan Levent, insanın, beyninin bir hazine olduğunun farkında vardığında yaşamdan zevk alacağını, her durum için yeni çözüm arayışına gireceğini, çözüm ürettikçe de bunu devam ettirmek isteyeceğini ifade etti. Levent sözlerine şöyle devam etti:
“Biz dramada bir sorunsalı gruplara defalarca oynatıyoruz. Her oynayan grup kendi düşüncesine göre durumu irdeliyor ve oynuyor. Aynı durumun çok çeşitli oynanma olasılığını görüyoruz. Dünyayı da bir oyun sahnesi olarak görürsek, biz neden en kötüsünü seçip oynayalım? Koçlar da birlikte çalışacağı kişiye direkt yol göstermeye çalışmadan, yorum yapmadan, düşündürücü sorularla farklı açılardan bakmasını sağlamak ve aynı durumu farklı bir şekilde irdelemesi için teşvik edebilir.”
Başarıyı, insanın süreç içinde düşüncelerinin gelişmesi ve bu gelişimin istihdam alanı bularak yaşamda doğru ürüne dönüşmesi olarak tanımlayan Levent, sonucu bir ürün, süreci de bir sanat olarak gördüğünü sözlerine ekledi. Levent, koçların da bu süreçte, farkına vardıran ve yolculukta yol arkadaşlığı yapan kişi olarak sanat icra ettiğini vurguladı.
Tamer Levent webinar sonunda katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.
Tamer Levent Kimdir?
Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Yüksek Bölümünden 1977’de mezun oldu. Devlet Tiyatrolarında oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı. Kültür Bakanlığı tarihinde seçimle göreve gelen ilk ve tek Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’dür. Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı TOBAV ve Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği TOMEB kurucusu ve ilk Genel Başkanıdır. Tiyatro oyunlarında, dizilerde ve sinema filminde rol aldı. Oyunlar yazdı, yönetti.
Federico Garcia Lorca’dan Brecht’te, Albert Camus’ya, Nazım Hizmet’ten Güngör Dilmen, Orhan Asena ve Memet Baydur’a birçok yazarın karakterine hayat verdi. 1984 yılında kurduğu Sanat Kurumu Deneme Sahnesi’nde drama çalışmaları başlattı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, New York Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Berlin Yüksek Sanat Okulu, İngiltere Bretton Hall College ve Warwick Üniversitesi’nde yaratıcı oyunculuk dersleri verdi. ‘’Biz, daha güzel ve daha anlaşılır bir dünya için ‘Sanata Evet’ diyoruz.’’