Toygan Avanoğlu, 24 Eylül 1979 tarihinde İzmir’de doğmuştur. Türk dizi, ve sinema oyuncusudur.
Adı: Toygan Avanoğlu
Doğum Tarihi: 24 Eylül 1979
Doğum Yeri: İzmir
Boyu: 1.89 m.
Kilosu: 88 kilo
Burcu: Terazi
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Kahverengi
Instagram: https://www.instagram.com/toyganavanoglu/?hl=tr
Ailesi: Vefat eden babası Türk Sanat Müziği bestekârıydı aynı zamanda mühendisti. Annesi ise öğretmen emeklisi.
Eğitim hayatı: Spor Akademisi mezunudur. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde bir yıl şan dersi eğitimi almıştır. Aynı zamanda Eski Milli Basketbolcudur.
Hayatının dönüm noktası: Çocukluk yıllarından itibaren oyunculuğa ilgisi vardı. “Babam rahatsızlanmadan önce Müjdat Gezen’de şan derslerine başlamıştım. Bir yandan da oyunculuğa, daha doğrusu komedi oyunculuğuna ilgim vardı. Bir yıl kadar gittim Müjdat Gezen’e, babamın hastalığıyla birlikte de bıraktım. Babam vefat ettikten sonra onların hayallerini gerçekleştirmem gerektiğini hissettim. O dönem arkadaş çevremde tiyatrocu da oldukça fazlaydı. Bir ekip kurduk ve ufak skeç programları hazırladık. Ancak arzuladığımız şeye ulaşamadık. Sonra da audition sırasında beni başka rol için öneren oyuncu bir arkadaşım vasıtasıyla ‘Düşman Kardeşler’ adlı dizi için görüşmelere gittim.
Oyunculuğa ilk adım: İlk televizyon deneyimini ‘Düşman Kardeşler’ isimli dizi ile gerçekleştirdi.
Hangi proje ile parladı? 2014 yılında ‘Güzel Köylü’ adlı dizide canlandırdığı ‘Bünyamin Kalas’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Düşünce yapısı: Komedinin kalıplara sokulmaması gerektiğini düşünüyor “Komedinin derdi olmamalı, rahat olmalı. Komediye dert çıkarıyorlar sürekli. Komedi, kalıplara sokulmamalı. Bir sahneyi paylaşıyoruz sosyal medyada, altına yorumlar geliyor şu şekilde; “Bu kadar tecavüz olayı yaşanırken siz buna nasıl gülersiniz?”. Sanki biri çıkıp tecavüze destek vermiş. Komediyi dert haline getiren birtakım yorumlar var. Şahan’a bak; oldukça rahat ve bu nedenle de ona çok gülüyorum. TV8’de program yaptığı dönemki skeçlerine de bayılırdım. Bence Şahan aynı zamanda çok zeki biri. Zaten Türkiye’de komedi yapan ve beğenmediğim biri yoktur herhalde.”
Mutluluk kaynağı: Kemal Sunal’a benzetilmekten mutluluk duyuyor.” ‘Güzel Köylü’ adlı dizi de rol aldığım süre boyunca çok duydum. Muazzam bir duygu tabii ki ona benzemek. Ben, “Kemal Sunal’a benziyorum” diyemem çünkü haddimi zorladığımı düşünürüm. Kemal Sunal’a benzeyemeyiz çünkü o tektir. Bazı adamlar tektir. Ne sesini, ne kendini benzetirsin. Onlar gelir hayata dokunur, giderler… Ama benzetenlere çok teşekkür ediyorum, ne mutlu bana.”
İlk sinema filmi: Alper Mestçi /Kanal-İ-zasyon”
Hayran olduğu kişi: Cem Yılmaz
Hayata bakışı: Enerji dolu biri, negatif olaylara takılı kalmıyor. “Misyonumun bu dünyada insanları mutlu edip eğlendirmek olduğuna inanırım. Bu yüzden çevremdeki herkesi mutlu ederim etrafımdakiler bunu hep söylerler.”
İş hayatına bakışı: Doğaçlama kafasını iyi kullanıp bunun da meyvelerini topladığını düşünüyor. “Kafam sadece bu işe çalışıyor benim. Herkes bir şansla doğar, benimki de insanları güldürebilmek. Allah bana doğaçlama kafası bahşetmiş. Komedinin bu yanını seviyorum. Bir de sadece karşımdaki bir karakterle değil, salona girdiğimde koltukla ilgili bile bir şey uydurabiliyorum. Doğaçlama yeteneğimi, karşılaştığım her kişi, obje ve mekân, durum besliyor. Mesela spor salonuna gidip ağırlık çalışanları gördüğümde kendi kendime gülmeye başlıyorum. Çünkü baktığım o her istasyonda komik bir şey görüyorum. Diyalog konusunda karşımdaki kişi de iyi bir pasörse zaten aramızdaki konuşmalar üzerinden bir şey yapabiliyorum.”
Kariyer planı: Ters köşe bir karakteri oynamak gibi bir hedefi yok, kariyerine şu ana kadar oynadığı tarzda rollerle devam etmek istiyor. “Açıkçası şu aralar çok farklı şeyler yapmayı düşünmüyorum. Çünkü insanlar beni komik buluyor ve onları güldürdüğüm için mutlular. Hastalar beni izlerken gülüyormuş, bunun verdiği mutluluğun tarifini anlatmam çok mümkün değil. “Ağlayabilirim, dramda yaparım” demeyi gerek görmüyorum şu anlık. Ancak hayatı müziğe de bulaşmış ünlü birinin tiplemesini canlandırmak müthiş olabilir.”
Gelecek Hayali: Yazdığı hikayeler var onları sahnede stand-up gösterisinde sergilemeyi hayal ediyor. “ ’Hayattan Yediğim Tokatlar’ adlı bir stand-up hazırlıyorum. Yazdığım hikâyeler de var. Stand-up’ta, çoğunlukla babamdan yediğim dayakları anlatıyorum .Çocukken çok dayak yedim ama hepsini da hak ettim. Beni çok zeki görürdü ama ben çalışmazdım. O yine de hep bir şey beklerdi. Bir gün radyo motorunun ucuna çay kaşığını biraz eğik şekilde yapıştırdım. Pilleri falan bağladım, başka şeyler daha yaptım ve babama, “Bak ben icat yaptım” deyip çay karıştırma makinemi gösterdim. O da çok mutlu oldu. Önündeki çay bardağında bu makineyi denememle birlikte tüm çay takım elbisesine döküldü. Hem haşlandı hem de o zar zor aldığı ve bir yılı geçirdiği takım elbiselerden biri gitmiş oldu. Öyle bir dayak yemiştim ki o gün unutamam. İşte, bu tarz başımdan geçen olayları anlatacağım bir stand-up yapmak istiyorum.”
Kaygıları: Diyalogsuz komediyi seviyor ancak Türkiye’de hak ettiği yeri görmediğini düşünüyor. “Komedi, evrensel bir şey ama harekete dair komedi, Türkiye’de hak ettiği değeri görmüyor ama zamanla hak ettiği değeri göreceğine inanıyorum. Peter Sellers ve Rowan Atkinson’a bak; bu isimler hep vücutlarıyla, mimikleri ve jestleriyle güldürüyorlar. Rowan Atkinson’ın sahne şovlarını hayranlıkla izliyorum. Adam olmayan bir davul buluyor sahnede ve iki saat boyunca izleyicileri o hayalet davul ve mimikleri ile güldürebiliyor. Türkiye’de kaliteli dram işleri izliyoruz ama geneline bakıldığında Türk dramlarının dili biraz sert. Başından sonuna kadar ağlamaklı işler yerine hayatın rengi olan melodramı da gördüğümüz, ağlatırken güldürebilen de, uzun lafın kısası hayatın içinden dram işlerinde rol almak isterim. Bu arada Türkiye’de son 15 yıldır ağırlıklı olarak dramalar, Arap ülkelerinde veya MIPTV gibi fuarlarda tanıtılıyor. Komedinin bu tarz tanıtımı neden denenmiyor? Neden bu komik adamı tabiri caizse dünyaya sürmek istemiyorsun? Neden Şahan Gökbakar’ın filmi Fransa’da veya ABD’de gösterime girmiyor? Umarım bu soruları sormamıza gerek kalmaz yakın zamanda.”
Rol modeli: Babasının adamlığı, O’nun yaşam şekli, hayata bakışı ve mutluluğu hayatına yol haritası olmuş.
Kimlere hayranlık duyar? Şener Şen ve Kemal Sunal.
Hobisi: Yazmak. Söz ve müziği kendisine ait 35 tane bestesi var.
Hangi filmden etkilendi? Fight Club “ Ne kadar izlediğimi hatırlamam ama kendi rekorumu kırdığıma eminim.”
Takip ettiği yerli / yabancı diziler: Stranger Things başta olmak üzere fırsat buldukça genel olarak da tüm dizileri takip ediyor.
TELEVİZYON DİZİLERİ
2019/2020 – Kuzey Yıldızı: İlk Aşk /Sefer Kadıoğlu
2018 – Meleklerin Aşkı /Necmettin Çekilmez
2017/2018- Yeni Gelin / İskender
2016 – Hanım Köylü /Koptagel
2014 – Güzel Köylü /Bünyamin Kalas
2012 – Düşman Kardeşler /İlker
SİNEMA FİLMLERİ
2020- Hababam Sınıfı Yaz Oyunları / La Minör Bülent
2019 – Geçmis Olsun/ Saffet
2019- Hayatımız Film / Hasan (TV Filmi)
2019 – Hababam Sınıfı Yeniden /La Minör Bülent
2019 – Aslı Gibidir / Seyfi
2018 – Sorma Neden / Savaş
2018- Sabahlar Olmasın / Muhsin (TV Filmi)
2017 – Yol Arkadaşım /Dr. Kamuran
2017 – Deli Aşk /Fuat
2017 – Babası/ Ali Rıza
2017 – Ayla/The Daughter of War (Pusan Subayı
2016 – Hayati Tehlike /Hayati Tehlike
2013 – Kedi Özledi /Yaygaracı
2013- Vay Başıma Gelenler / Ali
2009 – Kanal-İ-zasyon