SONUÇTA; Her iki yapımda da yabancı devletlerin ortalığı karıştırdığı gerçeğinde… ‘Vatanım Sensin’den ‘Karanlık Görev’e denklik durumu bundan ibaret. Japonya’nın kolonisi olmaktan kurtulmakla birlikte Kuzey’i Sovyetler’in, Güney’i de ABD’nin işgaline uğrayarak sözde bağımsızlaşıp bundan sonra Kuzey’le Güney savaşına sahne olan(Ki, Türkiye de Birleşmiş Milletler kararıyla asker yollamıştır)… Ve defalarca darbeler yaşayarak Altıncı Cumhuriyet’le 1988’ten günümüze gelmeyi başaran Kore’nin ‘Karanlık Görevi’ni seyrederken ‘Vatanım Sensin’in temel öyküsüyle bağ kurmak, bakan göze göre değişse dahi… Her iki yapım özünde aynı formatta ve birbiriyle denkleşen yönü çok! Bu denkliği artık nasıl yorumlarsanız…
‘Vatanseverlikle, vatan hainliği ikilemini en güçlü hissettiren hangisi’ diye soracak olursanız… Akıcı temposundaki aksiyon görselliğini, dönem atmosferinin mükemmelliği ve oyuncuların ustalığı sayesinde şölene dönüştürüp bu sahnelerin gücünü, Ravel’in Bolero’su gibi isabetli müzik seçimleriyle destekleyen ‘Karanlık Görev’, öyküsünü bölümlere pay etmeden anlatma avantajına sahip kuşkusuz. Lakin finale doğru dozu artan vahşet ve işkence görüntüleriyle, işgalcilerin acımasızlığını gösterip planlı sürpriz sonuyla vatanseverliğin nasıl bir şey olduğunu en kanlısından ve gururlusundan sunarak isyanın devamını getiren ‘Karanlık Görev’in soluksuz seyredilecek etkili bir yapım olduğu da kesin. Keşke ekranda yer bulsa, kıyaslama daha iyi yapılsa diyeceğim ama… Şimdilik sinemada iyi seyirler.
Anibal GÜLEROĞLU – Medyatava
Vatanım Sensin dizisinde asla kabul edilemeyecek durum!
391