TelevizyonGazetesi.com /Detay – Pazartesi akşamlarının neşesi olarak öne çıkan Yasak Elma dizisinin iki oyuncusu arasında espri ile başlayan atışma herkesin dikkatini çekti. Eda Ece, rol arkadaşı Talat Bulut için önce canlı yayın yaptığı sırada bir takipçisinin mesajı üzerine “Talat Bulut yayına mı gelsin? Adamcağızı rahatsız etmeyelim, yaşı var başı var. Korona tehlikesi var” şeklindeki konuşmuştu.
Eda Ece ayrıca instagram’daki canlı yayında yine Talat Bulut ile karşı karşıya geldiğinde de dalgasını geçmişti. Ece, “Benim sende aklım kaldı.Sen yaşın itibariyle risk grubundasın. Yürüyüş falan yapayım deme, vallahi polis alır götürür seni” demişti. Talat Bulut ise onun 65 yaş üstü olduğunu belirterek,”Öğren benim yaşımı” diye çıkışmıştı.23 Mart 1956 doğumlu olan oyuncu, rol arkadaşının beyaz saçları ile de dalgasını geçmesinden rahatsız oldu. Aşağıda bu konuşmanın videosunu bulabilirsiniz. Peki sonra ne mi oldu?
Talat Bulut, Eda Ece’nin sözlerine instagram hesabından yanıt verdi.Aslında sadece rol arkadaşına değil,onun gibi düşünen gençlere de mesajını veren Talat Bulut,68 kuşağının ne kadar önemli olduğunu anlattı ve tüm gençler bir Türkiye gerçeğini hatırlattı.
Talat Bulut’un sözleri şöyleydi: Herhangi bir yerde ya da sokaklarda görüp, yaşlarından ötürü alay ettiğin o insanların tarihte 68 ya da 78 kuşağı denir. Yani delikanlılar. O deli kanlılar embesil büyümemek için orta okul çağlarına geldiklerinde dünya ve Türkiye hakkında okudukları kitaplardan ötürü çok bilgiye sahipti.Hatta o insanlar gençlik yıllarında meydanlara çıkıp haksızlığa uğrayanların sesi olmuştu.Bu uğurda ölenlerin, öldürülenlerin, asılanların kim olduğu hakkında hiçbir bilgiye sahip değilsin,merak etmemişsindir. Senin merakın ne biliyor musun, gün içerisinde çektiğin o selfieler kaç kişi tarafından beğenildi, kaç tane yorum yazıldı. Akşamını öğle geçirirsin.O insanlar akşam eve gelmek için koltuk altlarında mutlaka bir gazete yada kitap bulundururdu. Bir daha onlarla alay etmeden evvel, kafanı iki kere duvara vur. Acımasa bile en azından düşünmeyi hatırlarsın belki.”