Televizyongazetesi/Analiz
Televizyon kanalları dizilerle yaşadıkları hüsranlardan sonra yeni sezonda çok iyi hikayelerle izleyicinin önüne gelmek durumundalar.
Başrolü star da olsa, devasa platolar da kurulsa, çok büyük paralar da harcansa, olmayınca olmuyor!
Olmamasının, dizinin tutmamasının da artık sektör tarafından düşünülmeye başlandığı ve yeni çarelerin arandığı bir dönemden geçiyoruz.
Kanallar artık reklam gelirlerinin maliyeti döndüremediği dizilere çaba harcamak istemiyor.
Star isimlere verilen büyük paralar da cabası.
Şimdi yeni bir dönem başlayacak.
İlk etapta da ekranda tutmuş olan diziler, yapımcılar ve kanallar için iyi birer örnek teşkil edecek.
Bu anlamda Kadın ve Bizim Hikaye dizileri, sezonun en dikkat çeken yapımları olarak kanallar için de doğru bir örnek ama yeterli mi bunu da iyi tartmak gerekiyor.
Fox TV’nin Drama Direktörü Türkan Yurdam, Milliyet Gazetesi Yazarı Sinan Biçici’ye verdiği röportajda, her tutan dizinin bir şeyleri yeniden düşünmeye gerektirdiği konusunda çok da emin olmadığını, izleyenleri bir kalıba sokmaya çalıştıkça, her defasında şaşırttığını da sözlerine ekliyor ve dizilerdeki başarının iyi bir fikir ve doğru senaryo ve prodüksiyon ile de sağlanacağını belirtiyor.
Yurdam, Kadın ve Bizim Hikaye dizilerini diğer dizilerden ayıran unsuru ortaya koyarak, insanların peri masalı, zengin hayatları sunarak ‘gerçek hikayeler mi, hayallerdeki hikayeler mi ister’sorusunu da şöyle yanıtlamış:
“Bence her ikisi. Yeter ki, iyi bir hikaye ve sahici bir dünya kurulsun. Mesela ‘Kadın’ ve ‘Bizim Hikaye’nin başarısı toplumsal gerçekliklere yaslanmalarından bağımsız düşünülemez bence.”
Anlaşılan o ki Fox’un Kadın ve Bizim Hikaye dizileri, yeni sezonda pek çok dizi için örnek oluştururken aynı zamanda da ekran matematiğini çözmek isteyen kanalları ve yapımcıları için kaliteli yapım sunmanın formülü üzerinde düşünmeye zorlayacak.