Aşk Ağlatır ilk bölümü 8 Eylül Pazar akşamı ekrana geldi. Yapımını MF Yapım’ın, yapımcılığını Asena Bülbüloğlu’nun üstlendiği, yönetmen koltuğuna Gökçen Usta’nın oturduğu, senaryosunu Yelda Eroğlu’nun “Love That Makes You Cry” dizisinden uyarladığı Aşk Ağlatır’ın başrollerini Deniz Can Aktaş ve Hafsanur Sancaktutan paylaşıyor.
Taşradan İstanbul’a göç etmiş ve tek başına ayakta kalmaya çalışan gençlerin; vicdan ve aşkları arasında kalarak yaşadıkları çatışmanın hikayesinin anlatıldığı Aşk Ağlatır’ın tanıtımında zorla evlendirilmek istenen Ada’nın (Hafsanur Sancaktutan) gözyaşları izleyenleri derinden etkiliyor. Ada, “Bu kasaba benden adımı aldı; Meryem’im ben burada!” sözleriyle yaşadığı çaresizliği hissettirirken, Yusuf (Deniz Can Aktaş) Ada’ya destek olmaya çalışıyor. İstanbul’a doğru yola çıkan ikilinin neler yaşayacağı merakla bekleniyor.
YUSUF EREN (DENİZ CAN AKTAŞ)
Yusuf 22 yaşında. Kas gücüyle çalışmanın iyice pekiştirdiği yapılı bir vücudu ama ince, narin bir yüzü var. Uşak Ulubeyli. Annesiyle babası o çocukken bir trafik kazasında öldü. Dedesi Hikmet büyüttü Yusuf’u. Toprağı, ağaçları ve tüm hayvanları çok seviyor. İnsanlardan daraldığında doğaya sığınması da bu yüzden.
Yusuf’un hayatta en önem verdiği şey sözlerinin arkasında durabilmek; onurlu olmak, dedesinin ona öğrettiği en önemli şey çünkü. Sırf bu yüzden başkalarını üzmektense kendinin üzülmesini tercih edebiliyor… Ada’yla tanıştığında çoktandır kaybettiği yaşama sevincini yeniden bulacak ve içine düştüğü karanlıktan kendini çıkarmak isteyecek.
ADA MERYEM VARLI (HAFSANUR SANCAKTUTAN)
Ada, 19 yaşında. 6 yaşındayken annesini kaybetti, babasını ise hiç tanımadı. Dayısı İsmail ve yengesi Üftade büyüttü Ada’yı. Üstelik İsmail, yaptığı bu iyiliği her gün hatırlatmaktan geri durmadı. Büyüdüğü küçük, tutucu kasabaya sığamayacak kadar hayalperest ve tutkulu biri Ada. Çalışkan, merhametli, kin tutmayan bir yapısı var.
Ada, çevresini dönüştürme gücüne sahip nadir insanlardan, ışık saçıyor bir nevi… Sadece gücünü hatırlamaya ihtiyacı var. Yusuf’la çıktıkları yolda ışığını yeniden bulacak.
RÜZGAR ÖZBEN (YAĞIZ CAN KONYALI)
22 yaşında. İyi giyimli, yakışıklı ve son derece cool bir çocuk… Ada’nın çalıştığı yerin sahibinin oğlu Rüzgar. İlk başta hoppa vicdansız sorumsuz görünüyor ama aslında ince ve yaralanmaya hazır bir ruhu var. Rüzgar, iyi niyetli, yardım sever biri. İstanbul’a taşındıktan sonra babasının zenginliğinin nimetlerinden fazlasıyla yararlanmaya başlamış olsa da özünü hiç kaybetmemiş. Doğruluk peşinde, çok çalışmaktan gocunmayan, adaletli olmayı önemseyen biri. En büyük zaafı babası.
NALAN DEMİRCİ (EDA ŞÖLENCİ)
25 yaşında. İstanbul’da iki yıllık bir üniversite okumuş. Sonrasında memleketi Sivrihisar’a geri dönmek yerine bir işe girmiş burada. Bir plazada çalışıyor, son derece havalı prezantabl bir şehir kadını artık. Nalan, büyürken ailesinin beceriksizlikleri yüzünden çevresindekiler tarafından çok horlanmış, ezilmiş. Yıllarca kendini çirkin ve değersiz görmüş. İstanbul’da her şeye yeniden başlamak istemesinin sebebi bu. Başkasının desteği olmadan ayakta durabileceğini bilmiyor henüz, bu yüzden sürekli birilerine tutunma derdinde. Güzel ve narin bir kadın. Bakımlı, şık elbiseler giymeyi seven, uzun topuklulara, büyük aksesuarlara bayılan bir stili var.
FIRAT YILDIZ (OKTAY ÇUBUK)
20 yaşında. Eskişehir, Bozüyüklü. Boşanmış bir anne babanın çocuğu. Bütün çocukluğunu anne babasının kavgaları arasında geçirmiş. Sorumsuz ve vurdum duymaz görünüyor, çoğunlukla da öyle aslında. Ama söz konusu değer verdiği insanlar olduğunda yapamayacağı şey yok. Uzun süre bir işte tutunamıyor, yazları yazlık mekanlara çalışmaya gidiyor. İki yıllık bir üniversitede okuyor, ama bitirebilecekmiş gibi görünmüyor. Son derece zeki ama zekasını göstermektense bir serseri gibi anılmayı tercih ediyor..
ÇİÇEK EKMEKSİZ (DENİZ ALTAN)
19 yaşında. Yusuf’un memleketlisi. İstanbul’da Moda Tasarımı okuyor. Deli dolu, kabına sığmayan bir kız. Hiç durmadan saatlerce konuşabilir. Moda konusunda yetenekli, ama havai yapısı yüzünden bir şeye odaklanıp kendini geliştirmek yerine daldan dala atlıyor. Taşraya sığamayacak kadar büyük hayalleri var, hırslı da… Geride kalan olmaktan hoşlanmıyor, hırsları için saçma ya da tehlikeli şeyler yapmaktan geri durmuyor. Ama hata yaptığını anladığında da çöküşü hırsı kadar büyük oluyor. Hemen dağılmaya, bunalıma girip yataktan çıkmayacak noktaya gelmeye hazır bir yapısı var. Uçlar da yaşıyor, duygularını da hırslarını da dengelemekte zorlanıyor aslında.