Bölüme bakacak olursak; tahmin ettiğimiz gibi; Suna, Hayat’ın oyununa şimdilik göz yumdu, hatta ona yardım etti. Hayat’ın Suna’yı ikna etme turları ve Arapça çeviri yapamama halleri eğlenceli sahnelerdi bu hafta. Hele Aslı’nın Hayat’ın annesine karşı durumu idare edeyim derken her şeyi ağzından kaçırması çok iyiydi. Ama Hayat’ın Didem’in katalog çekiminde poz verirken oturduğu salıncağın ipinin koptuğunu taa parkın girişinden görüp koştur koştur kurtarmaya çalışırken havuza düşmesi saçmaydı. O kadar mesafeden nasıl görebildiyse salıncağın ipinin kopacağını? Ama Murat’ın sorusunu geçiştirmesinden anladığımız kadarıyla salıncakla ilgili kötü bir anısı var Hayat’ın. Bir salıncakla hikâyesini merak ettim Hayat’ın bir de şu annesine her şeyi söyleyen meşhur babasını. Onu da görecek miyiz acaba? Ama ben bir izleyici olarak anne karakterine zor dayanıyorken, bir de baba çıkarsa başımıza hangi kanala kaçarım bilemedim… Kızının geleceği için endişelenen bir anne modelinden çok itici bir karakter gibi yansıyan Emine Teyze’yi de çok sevemedim. Kızına hiç güvenmiyor ve her yaptığından şüphe duyuyor. Dizinin ana teması Hayat’ın memleketine dönmemek için annesine söylediği yalandan türese de, bu anne karakteri daha iyi işlenmeli. Yoksa bu haliyle çok sevimli durmuyor. Ama bu bölümde; Hayat’ın annesine isyanı çok iyiydi. ‘Benim bu hayattan evlenip çoluk çocuğa karışmaktan fazla hayallerim var’ diyen Hayat’ı destekliyoruz biz de genç kızlar olarak. Bu arada Hayat’ın annesinin gündüz gündüz akşam yayınlanan dizileri izlemesi, daha hava kararmadan akşam yemeği yemeleri de gözümüzden kaçmadı.