Eliçin Afacan, 22 Ocak 1991 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Elçin Afacan
Doğum Tarihi: 22 Ocak 1991
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.68 m.
Kilosu: 75 kilo
Burcu: Kova
Göz Rengi: Kahverengi
Instagram: https://www.instagram.com/elciinafacan/
Çocukluk yılları: Çocukluğundan itibaren oyuncu olmak istiyordu. Anne ve babasına ilkokul üçüncü sınıfta sahneye çıkıp ‘tiyatro oynayacağım,’ dedi. Sonrasında olaylar şöyle gelişiyor: sahnede tek başına bir monoloğu var ezberinde. Çıkıyor sahneye … Es… Sağ tarafına bakıyor öğretmeni, soluna bakıyor annesi, seyircilerin arasından babasını da seçiyor. Seyirci beklemede. Kimisi ‘bizim çocuk olsa böyle olmazdı,‘ diyor içinden kimisi ‘niye susuyor bu kız?‘. Kimisi de ‘annesine, babasına yazık!‘ Derin nefes alıyor ve sahne… Alkış kıyamet… Böyle başlıyor oyunculuk hayatındaki deneyimleri. “Hatta, o müsamerenin fotoğrafı Mersin’de dedemin evinin girişinde hala durur. “
Eğitim hayatı: Adıgüzel Güzel Sanatlar Lisesi’ni bitirdi ardından da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı’ndan mezun oldu.
Hayatının dönüm noktası: 2016 yılında Görevimiz Komedi isimli yarışmaya katılmasıyla birlikte hayatının akışı değişti. Sonrasında aynı yıl İçerde dizisi ile ilk kez kameralar karşısına geçti. Bugüne kadarki en büyük çılgınlığı Bir Aile Hikayesi adlı dizide canlandırdığı ‘Beste’ rolü için 20 kilo almaktı. “Bu en uzun ve sonucu en güzel olan çılgınlığım oldu sanırım.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2016 yılında, ‘İçerde’dizisinde canlandırdığı ‘Gülçin’ karakteriyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Bir Aile Hikayesi’ dizisinde canlandırdığı ‘Beste’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Kendisini gülmekten çok zevk alan, müziği çok seven, sürekli oyun oynamak isteyen, 30 yaşına girmiş ama hala çocuk gibi hisseden biri olarak tanımlıyor.
Aşka bakışı: Aşık olduğum zaman hep yeni şeyler öğreniyorum. Aşkın hangi halini yaşamak isterdim bilmiyorum. Ama tabii ki hüzünlü, ağır bir şey yerine romantik ve komik bir şey yaşamayı tercih ederdim. Öğrenmek hali hiç bitmediğinden aşık olduğum zaman hep yeni şeyler öğreniyorum. O an, anın içindeyken dünyada en muazzam aşk kadını benmişim gibi hissediyorum.”
Düşünce yapısı: Ailesi hayatta en önem verdiği konu. “Her ne olursa olsun, koşul ne olursa olsun, ailemle yan yana olmak ve onları öncelik listemin başına koymak isterim. Çünkü herkes ve her şey gittiğinde veya bittiğinde geride kalan ve hatalarınızla doğrularınızla sizi kabul etmeye şartsız hazır olan kişiler onlar.”
Unutamadığı anısı: İlk audition’ını ve Bir Aile Hikayesi dizisinin setinde yaşadığı bir anı unutamıyor. “İlk auditionum çok eğlenceliydi. Hatta oynadığım sahne çok duygusal olmasına rağmen fazlasıyla güldüğümü hatırlıyorum. Dizimiz uyarlama olduğu için ilk auditionda orjinalinden bir sahneyi ingilizceden çevrilmiş olarak oynamıştım. Doğalında bizim Türkçe cümle kalıplarına benzemeyen cümleler kullanıyordum. Bu da baya bir gülmemize sebep olmuştu. Bugüne kadar oynarken yaptığım en komik hata ise Bir Aile Hikayesi’nde canlandırdığım ‘Beste’nin zayıflamak için kampa gittiği bir sahne vardı orada bir çocuk, kampın sahibi olan Beste’ye asılıyor ve Beste de ona ağzının payını vermeye bir gece odasına gidiyordu. Tam ağzının payını vereceğim Erdem çıkıp olaya müdahale ediyor. Bunların ikisi birbirine girdiği anda ben araya girerek ve çocuğa dönüp ‘Daha fazla uzatma eğer devam edersen seni şikayet ederim’ gibi bir şeyler söylemem lazım. Fakat saat o kadar geç ve ben o kadar yorgunum ki asla bu cümleyi söyleyemedim. Çok tekrar alındı alındıkça saçmalamaya devam ettim asla saçmalamayı durduramadım. Ve neticede sahne bittiğinde rol arkadaşım döndü ve gülerek ‘‘Bir ara ‘bak bu çocuğun üstüne fazla gidiyorsunuz sizi polise şikayet ederim’ bile dedin’’ dedi. Ve ben sahne bittikten sonra doğru olan cümleyi kurabilmiştim.”
İlk sinema filmi: Bahman Ghobadi/ Dört Duvar
Hayata bakışı: Günümüzün baskıladığı güzellik algısından biraz faklı bir güzellik anlayışı var. “Çünkü neden dudakları ince diye gözleri harika olan bir kadının ya da kaslı vücudu yok diye harika bir zekaya sahip bir adamın güzel olmadığını düşünelim ki? Bence güzellik bütünden ortaya çıkıyor. Tek başına çok güzel bir burnun, tek başına çok güzel dudakların ya da tek başına çok güzel elmacık kemiklerinin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Ben kendimi sabah kalktığımda sağlıklı ve iyi hissediyorsam, o gün güzel hissetmem için bu mükemmel bir başlangıç oluyor.”
İş hayatına bakışı: Oyunculuğun kaderi olduğunu düşünüyor. “ 3. sınıfta sahneye ilk çıktığımda far görmüş tavşan gibi kaldığım anı hatırlıyorum. Sonra hayatımda başka bir şey düşünmedim, o an, o sahne ve orda hissettiğim şeyler dışında. Bilmem belki de oyunculuk benim için kaderdir. Oyunculuğun en çekilir yanı benim için, sürekli farkındalık makinesini açık tutmak diyebilirim. Etrafta n’oluyor, insanlar nasıl tepkiler veriyorlar, nasıl kokuyor, nasıl duruyor, nasıl bakıyor, neye benziyor, hangi duyguda vb. Tüm bunlarda empati duygusunu, bakış açısını davranış biçimlerini etkiliyor. Bence çekilir olması için çok sebep var, gelişmek evrimleşmek gibi. Çekilmez yanı şu an benim için yok diyebilirim. Ya da henüz keşfetmedim.”
Kaygıları: Son zamanlarda artan şiddet olaylarından endişe duyuyor. “Şiddeti sonlandırabilmek için yapılabilecek tek şey bence, öğrenmek; Kötü bakmamayı, kötü düşünmemeyi, kararı sana kalmayan şeyler için dert edinmemeyi, sorunların şiddetle çözülmeyeceğini, empatiyi, sevgiyi saygıyı, görgüyü, adaletin öyle ya da böyle, ne kadar kaçarsan kaç işleyeceğini öğrenmek. Yani vahşilik, şiddet ve istismar ancak öğrenerek yok olacak. Dileğim öğrenmeyi reddeden kişilerin en kısa zamanda normalleştirilen, tüm dövülmüş, öldürülmüş, istismar edilmiş, taciz, tecavüz edilmiş kadınların hakkıyla hukukuyla adalet tarafından cezalarını çekerken görmek olacaktır.”
Güzellik rutini: Günlük hayatta makyaj yapan biri değil. Cilt bakımına önem veriyor. “Özel bir durum yoksa genelde ruj ve concealer sürerim yalnızca. Bazen de hiçbir şey sürmeden güne başlarım, çünkü setlerde ağır makyajlar yaptığımız için yüzümün dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama daha canlı ve iyi hissetmek için ruj ve concealer olmadan sokağa da çıkmam. Çok beyaz tenli olduğumdan soluk gözükmek istemiyorum. Arada renkli göz kalemleri kullanmayı da seviyorum. Her insan keşke şuram da biraz şöyle olsaydı der. Benim kendi vücudumda memnun olmadığım bir yerim yok. Ben olaya biraz daha ‘şükürler olsun sağlıklıyım’ diye bakıyorum. Çünkü kendimde bulabileceğim pürüzler biraz çabalayarak düzeltebileceğim şeyler. Güzellik önce kendini sevmekle başlıyor bence. Özgüven insan kendini sevdikçe çoğalıyor. Ve özgüvenli, kendini seven bir kadının güzel olmamak gibi bir şansı yok. Estetikte bence gayet kabul edilebilir bir şey. Mutluluk kişiye bu biçimde gelecekse neden olmasın? Yapılabilir, yaptırılabilir buluyorum. Ben genelde kendimi çok yorgun hissettiğimde ya da gördüğümde, gece yatmadan yoğun bir nemlendirici sürüyorum. Sabah uyandığımda tüm yüzüme buz uyguluyorum. Ve arkasından argan yağı ya da herhangi başka bir yağ ile masaj yapıyorum. Dudaklarıma nane yağı kullanıyorum; hemen renkleniyor. Daha canlı, sağlıklı ve çok daha iyi hissederek güne başlıyorum. Kozmetik alırken öncelikle konforlu hissetmem çok önemli. Bir ruju aldığımda dudağımda taşlaşmaması, kurumaması önemli… Benim çocukluğumdan beri birtakım alerjilerim var; tabii bu noktada alerjen ürünler kullanmamak da çok mühim. Bu sebeple, içeriklerine özellikle bakıyorum. Mesela çilekli- kivili ürünleri, ya da peeling gibi ürünleri kullanamıyorum.
TELEVİZYON DİZİLERİ
2022- Seni Kalbime Sakladım/ Reyhan Korkmaz
2020/2021- Sen Çal Kapımı/ Melek Yücel
2019 – Bir Aile Hikayesi/ Beste Güneş
2017 – Deli Gönül
2016/ 2017 – İçerde / Gülçin
2016- Görevimiz Komedi (Yarışma Programı)
SİNEMA FİLMLERİ
2022- Benden Ne Olur?/ Gamze
2021- Dört Duvar/ Ofis çalışanı
TİYATRO OYUNLARI
2020- Übü Hep Übü
2017- Blu