Televizyongazetesi.com/Detay – TRT1 ekranlarının sevilen dizisi Masumlar Apartmanı’nın üç kadın oyuncusu, Haber Global’de yayınlanan ve Candaş Tolga Işık’ın sunduğu ‘Az Önce Konuştum’ programına konuk oldular. Dizide Gülben’i oynayan Merve Dizdar, Safiye’ye hayat veren Ezgi Mola ve İnci’yi canlandıran Farah Zeynep Abdullah, keyifli bir sohbetle hem diziyle ilgili hem de sektörle ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdiler.
Sohbetin ilerleyen bölümlerinde Ezgi Mola, Masumlar Apartmanı dizisinin yönetmenleri Çağrı Vila Lostuvalı ve Çiğdem Bozali’nin sette son derece insani bir çalışma ortamı oluşturduklarını ve 4 gün çalışıp 3 gün izin yaptıklarını anlattı.
Dizi sektöründe geceleri sabahlara kadar süren, günlerce eziyet gibi yaşanan süreçlere dikkat çeken Ezgi Mola, bu duruma çok sert sözlerle eleştiri yaptı.
Farah Zeynep Abdullah’ın “10 Sene 5 sene öncesi gibi değil. Çok daha sistematik ve insani olmaya başladı bence. Umarım öyledir” diyerek sektörde eskiden çalışma koşullarının çok daha zor olduğuna vurgu yaptı önce.
Ezgi Mola, genelde böyle olsa da hala son derecek sert koşullarda çalışanlar da olduğunu belirterek “Benim duyduğum maalesef hala çok uzun çalışan setler hala var. Benim oyuncu arkadaşlarımdan da ben duyuyorum. Acayip de üzülüyorum. 24 saati deviren insanlar var. Bu da bir kere çok ayıp yani artık. Laf edeni de kovuyorlar. Yapamazsın kardeşim. Sen orada o ekibi kuruyorsun, ondan sonra da buna göz yumuş, yapın kardeşim diye maraba gibi çalıştırıyorsun. Böyle bir şey olur mu ya? Bu da bir çeşit mafyalık gibi! Ne münasebet!” diyerek durumu eleştirdi.
İnsanların evlerine gidip 8 saat uyuyup, daha sonra kahvaltısını yapıp sete geleceği insani bir ortam oluşturulmasının altını çizen Ezgi Mola, “Yazıktır günahtır. 30 saat, 35 saat çalışan var. Bakın 35 saat sette çalışan diyorum. Performans gösteriyor. Yani ‘oh hayat sana güzel’ diyorlar ya, gelsinler 1 gün bizimle geçirsinler 1 gün!” diyerek dizi setlerinde hayatın öyle kolay olmadığına da vurgu yaptı.
Mola, herkesin işinin zor tarafları olduğunun da altını çizerek “Ben hiç şikayet etmiyorum. Türkiye’deki şanslı azınlıktan biriyim. Ben hayalini kurduğum işi yapıyorum. Bu çok kıymetli bir şey ama her işin kendi içinde zorlukları var. Ben son dizimi yaptığımda PT1-PT2 vardı. Haberlerden sonra ilk dizi vardı, reklam girip diğer dizi başlıyordu. Haliyle benim oynadığım dizi 75-80 dakikayı geçmiyordu, reklamı ile birlikte. Şimdi 140 dakika dizi yapıyoruz. Benim senaristim ne yapsın? Kız heba oluyor ve böyle bir iş çıkartıyor. Benim yönetmenim, o 140 dakikayı iki yönetmenim de 4 günde çekiyor ve bunu yaparken de 5 saatte bir yemek arası verip, 45-50 dakika ekibini dinlendirip ondan sonra da sahneye alarak yapıyor. Bu çok saygı duyulası bir şey” diye konuştu.