Ve o son sahne… Sevecek taraflar bile bulabiliyoruz çünkü bu da Kiralık Aşk sevdamıza dâhil!
Bölümlerdeki müzik seçimlerine kim karar veriyor, bilinçli olarak mı seçiyor bilmiyorum, ama bu bölüm sonundaki şarkı daha doğrusu arya beni çok ama çok etkiledi. Henry Purcell’in “Dido ve Aeneas” operasından bir bölüm bir ağıt, “When I am laid in earth” (Dido’s lament). Sözlerini de yazayım tam olsun:
“ellerin, ruhun, karanlık beni gizliyor
göğsünde dinleneyim
toprağa öylece uzandığımda
tüm hatalarım, senin göğsünde, usulca, zararsızca
duracaktır öylece
beni hatırla, beni hatırla
ama hayır, kaderimi değil beni hatırla.”
Defne’yi en iyi anlayabildiğim bölüm bu oldu sanırım, o çaresizliğini ve kaderinden kaçamayacağını. Ve kendisi için en çok üzüldüğüm bölüm de bu oldu (hediyesini Yasemin’e teslim ettiği bölüm hariç).Dizinin senaristi Meriç Acemi röportajında Ömer karakterinin kendisini tanımladığına benzer şeyler ifade etmişti yanlış anlamadıysam. Benim düşünceme göre herhalde bu hikâyenin karşı tarafındaki Defne karakteri de biz oluyoruz seyirci olarak, yani hataları veya yanlış seçimleri olan gerçek hayattaki biz… Belki de bu yüzden günahsız olan için değil çaresiz olan için daha çok üzülmeliyiz.
Elif