Dokuz yaşından beri tiyatroyla iç içesiniz, hikayeniz nasıl başlıyor?
Türkiye’ye ilk geldiğimde uyum sağlamak için annem ve babam beni tiyatro kursuna yazdırdı. Ama öncesinde de hep bir ilgim vardı. Dedem beni tiyatroya götürürdü, heyecanlanırdım, sahne arkasını merak ederdim. Sonra İstanbul’da bir kültür merkezinde yıllarca tiyatro kursuna gittim.
Şimdi de üniversitede tiyatro bölümü okuyacağım. Bir aralar tiyatrodan çok uzaklaşsam da onu hayatımdan çıkarmak istemediğimi ve bunu yapmanın çok yanlış bir karar olacağını düşünerek üniversitede yetenek sınavına girdim ve kazandım.
Oyunculuk çocukluk hayalinizdi diyebilir miyiz?
Çocukken çok fazla hayalim vardı, hâlâ da ilgim ve merakım var. İlkokulda veteriner olmak istediğimi dün gibi hatırlıyorum. Aslında tiyatro hiç düşünmeden hep hayatımın bir parçası oldu, sonra da şans eseri dizi oyunculuğu hayatıma girdi.