Bir anda gelen şöhretle ilgili neler hissediyorsunuz?
Şöhret olarak adlandırmayı sevmiyorum bu durumu. Yanıma hiç tanımadığım, bana gülümseyen ve başarılarımın devamını dileyen insanlar geliyor. Bazen fotoğraf çektiriyoruz, bazen de beni telefonlarını uzatıp çocuklarıyla, yakınlarıyla konuşturuyorlar.
Sizi ilk izlediğimiz günden bu yana neler değişti hayatınızda?
Çok güzel insanlarla tanıştım, hayatım için olumlu yönde birçok bakış açısı kazandım. Harika dostluklar kurdum.
Küçük yaşta çalışma hayatına girdiğim için olgunlaştım ve disiplinim arttı. Tabii ki hâlâ gelişmeye devam ediyorum. Daha yolun çok başındayım.
‘Sevda’nın Bahçesi’ kadrosuna nasıl dahil oldunuz?
Senaryonun tatlığı, anne ve kız arasında olan ilişki, bir yandan da yaşanan sırlar hikayeyi sevdirdi. Bunların yanı sıra oyuncu kadrosu, yönetmen, yapım şirketi ve Kanal D faktörü cezbeden şeylerdi.
Senaryoyu ilk okuduğumda sahneleri kafamda canlandırıp, olaya seyirci gözüyle bakarak karar veririm ve bu işin de güzel bir proje olacağını düşünüyorum.