Milliyet Blog yazarlarından Anibal Güleroğlu, Sevda’nın Bahçesi dizisinin herkes için iyi bir ders olması gerektiğini yazdı:
Sevda’nın Bahçesi Ders Olur mu?
‘Hataları saklamak, düzeltmekten daha çok acı verir’ demiş Benjamin Franklin… Gel gör ki bizde de en yaygın alışkanlık, hataları saklamak. Hani kırılan kolun yen içinde kalması gerektiği mantığı var ya… İşte o hesapla, cümle hataları görünmez kılmak vazife edinilmiş adeta. Hal böyle olunca örtbas edilmeye çalışılan hataların tekrarları ve yarattıkları yıkımlar kaçınılmazlaşıyor. Artık kimin nasibine ne kadar düşerse…
Nitekim hızlı kararların alındığı dizi âlemimizde de bu tablo sıkça çıkıyor karşımıza. Yanlış hesabın Bağdat’tan dönmesi gibi, yanlış mantıklarla yaratılan işler de bir çırpıda reyting kapısından tersyüz ediliyor. İstenildiği kadar pohpohlansınlar, yersiz övgülerle şişirilsinler nafile. Hayvan terli misali, basitliklerden fayda çıkartmaya çalışılmasını yemiyor artık izleyici! Nasıl ki son örneği, bize bir kez daha ‘Ders olur mu’ sorusunu sordurtan ‘‘Sevda’nın Bahçesi’’nde yaşandı.